Pazar, 05 Zilhicce 1446 | 2025/06/01
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yapay Din Üretimi ve Ona Meşruiyet Kazandırma Çabası!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Yapay Din Üretimi ve Ona Meşruiyet Kazandırma Çabası!

Haber:

Donald Trump, Şeyh Hamza Yusuf'u dini danışman olarak atadı. (5pillarsuk)

Yorum:

Trump yönetimi, kendisine bağlı Din Özgürlüğü Komisyonu'na Müslümanları atadı. Ancak bu İslam için bir zaferi değil, bilakis laik liberal hegemonyanın mevcut durumunu temizlemek ve onu korumak için Müslüman alimlerin planlı bir şekilde ele geçirilmesidir.

Tamamen açık olmamız gerekirse: Bu komisyon, seküler kapitalizmi kutsayan, İslam ülkelerine savaş açan ve Filistin'deki Yahudi varlığı gibi sömürgeciliği destekleyen devlete bağlı bürokratik bir organdır. "Alimler" olarak adlandırılanlardan herhangi birinin böyle bir rolü kabul etmesi, ümmetin siyasi beklentilerine ve fikri dürüstlüğüne ihanet etmek sayılır.

Bu komisyon tarafından formüle edilen “din özgürlüğü” çerçevesi, İslam, Hristiyanlık ve Yahudiliğin arasını eşit tutmaktadır; zira İslam’ı, kişisel inanç düzeyine indirgemektedir. Ancak İslam, sadece namaz ve ahlakla sınırlı bir din değildir; bilakis İslam, kapsamlı bir yaşam tarzı ve siyasi, ekonomik, içtimai ve yargı olarak mütekamil bir sistemdir. Dolayısıyla bu komisyona katılarak bu Müslümanlar, İslam'ın marjinalleştirilmesini, özel alana hasredilmesini ve akide ve nizam olarak doğasından ayrılmasını kabul etmiş oluyorlar.

Müslümanların Batı'ya katılımını çoğunlukla, İslami toplumu ve kimliğini korumak ya da hayatın her alanını yöneten ve küfrün fikir ve sistemlerine meydan okuyan bir din olarak İslam'ı yeniden tesis etmek için küresel çabalara katkıda bulunmak yerine, kurumları razı etmeye ya da küfrü en iyi şekilde uygulamanın yolları hakkında meşverette bulunmaya odaklandığını görmemiz utanç verici bir durumdur.

Batı'daki Müslümanların, bu atamaların zaferler değil, bilakis entegrasyon stratejileri olduğunu anlamaları gerekiyor. Bu Müslümanların statüsünü yükseltmek yoluyla rejim, onların kendisine karşı ayaklanmaları yerine kendi sistemine hizmet etmelerini garanti altına almaktadır. Böylece onları, ümmetten ayırmaya ve kurumun ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak tasarlanmış Amerikan İslami ulusal kimlik kısıtlamalarını kabul etmeye teşvik ediyorlar. Müslümanları, özellikle de samimi alimleri, bu suç ortaklığı rollerini reddetmeye ve İslam'ı kalkındırma projesine geri dönmeye davet ediyoruz: Bu ise laiklik çerçevesinde değil, aksine laikliğe alternatif olan net bir ideoloji çerçevesinde olmalıdır. Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurarak kapsamlı bir yönetim sistemi olarak İslam'ı yeniden tesis etmeye yönelik küresel çabaları desteklemek, ümmetimizin kimliğini, onurunu, vahdetini ve geleceğini korumanın ve Allah Azze ve Celle'nin emrettiği gibi bu dinin egemenliğini sağlamanın tek garantisidir.

هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ

Müşrikler istemese bile dinini bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O’dur.” [Saf 9]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Heysem İbn Sabit - Amerika

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER