Perşembe, 22 Cumade’l Ûlâ 1447 | 2025/11/13
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Alaska Zirvesinden Sonra Ne Olacak?

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber - Yorum

Alaska Zirvesinden Sonra Ne Olacak?

Haber:

Trump ve Putin'in, Alaska'da tarihi bir zirve düzenlemesi ve bu zirvenin dünyaya yansımaları. (El-Şarkiyye Kanalı, 16/8/2025)

Yorum:

Alaska'daki ABD-Rusya görüşmesi, ticaret dengesindeki kefenin ABD'nin lehine olması nedeniyle Rusya'nın ekonomik yenilgisine yol açacak mı ya da bu kez yine Rusya, daha önce Rus liderlerinin o dönemdeki gafleti ve yanlış değerlendirmesinden dolayı 1867 yılının Ekim ayında Rusya'nın, Alaska'nın satışıyla ilgili anlaşmayla kaybettiği gibi kendi iradesiyle mi kaybedecek?

Özellikle Rusya'yı Ukrayna'nın işgaline dahil etmek, Avrupa'yı ona karşı seferber etmek ve dört yıl boyunca onu kuşatma altına almak da dahil olmak üzere Amerika'nın bu konuda birçok hazırlık yapmasının, bunun ekonomik olarak Rusya’nın çöküşüne yol açmasının ve Ukrayna'nın askeri gücü ve Avrupa ile Amerika'nın desteği karşısında kararlı askeri gücünün zayıflığının ortaya çıkmasının ardından… belki de bu ve benzeri nedenler Putin'in Alaska'ya koşarak gitmesine, hatta Trump ile İngilizce konuşarak onun dostluğunu kazanmaya çalışmasına yol açmıştır ki belki bu da yeni bir zayıflık durumunu yansıttığı gibi belki de Trump’a daha yakın olmak istediğini ifade etmek istemiştir. Bu Rusya açısındandı, Amerika’ya gelince; Trump'ın Putin ile Alaska'da tek başına görüşmesi, geçici bir şey değildir, aksine iki ülkenin çıkarları için yakınlaşma ve iş birliği yapmak amacıyla tarihi ve siyasi olarak kasıtlı bir adımdır.

Görüşmenin tarihi olarak nitelendirilmesine gelince; çünkü Ukrayna-Rusya savaşını durdurarak belki de sadece medya olarak dünyayı ve Amerika'yı yeni bir duruma taşıyacaktır ki belki de Amerika aslında bunu istemiyor olabilir. Eğer Amerika, Trump'ın zihninde tasarladığı anlaşma maddeleri uygulanırsa rahat bir nefes alabilecektir ki Amerika’nın bu konuda ısrarcı olduğu görülüyor; bu ise görüşme sonrası, görüşmenin başarısız olması halinde Rusya'ya hafif yaptırımlar uygulayacağı yönündeki açıklamasında gayet açıktır. Belki de bu açıklama, Trump'ın görüşmeyi 10 üzerinden 10 olarak değerlendirmesinin ardından anlaşmanın imzalandığından emin olmak için şakayla karışık bir şekilde yapılmış olabilir. Ayrıca Trump, kısa bir süre önce Ermenistan ile Azerbaycan arasında imzalanan anlaşma ile Ermenistan'daki hayati alanları kaybetmesinin yanı sıra Ukrayna savaşının akabinde Avrupa'ya gaz ihracatını da kaybetmesinin ardından Rusya'yı kuşatan koşulları da biliyor. Dolayısıyla tüm bunlar, Amerika'nın Rusya'ya, abluka veya etrafındaki siyasi durumdaki değişiklikler yüzünden kaybettiği pazarları telafi eden Kuzey Kutbu'nda maden arama ve araştırma faaliyetleri için yatırıma katılım teklifleri sunmasının yanı sıra Amerika'nın, Rusya'nın Kırım ve Ukrayna bölgelerini işgaline ve G8 üyeliğine geri dönmesine sessiz kalması karşılığında olacaktır.Tüm bunlar ise Rusya'yı, Amerika'nın ana ticari rakibi Çin'i izole etmek için sürekli olarak hırs gösterdiği Çin'den uzaklaştıracak ve belki de bu anlaşmaların verileriyle Çin ile arasındaki ticari dengede değişiklikler bile olabilir.Ancak bu anlaşmanın doğası konusunda geriye şu soru kalıyor:Bu anlaşma Rusya'yı bir ortak mı, yoksa Suriye, Libya ve bazı Afrika ülkelerinde olduğu gibi Amerika'nın iradesini uygulayan bir tabi mi yapacak? Bunu önümüzdeki günler gösterecektir.

Son olarak, dünyanın büyük ülkelerinin gerçekliğinin bu olduğunu söylüyoruz; bu ülkeler, çirkin kapitalist sistemi benimsemeleri ve ona bağlı kalmaları sonucunda, insanlık ve halklara yakınlaşma ve hizmet götürmeye yol açan tüm insani değer ve normlardan uzak, çıkarları konusunda sürekli çatışma halinde ve halkların servetini yağmalamaktadırlar. Dolayısıyla bizim beldelerimizde bu çatışma içindeki dünyanın bir parçası olmuştur; özellikle de 1924 yılında, bizim birliğimizin ve gücümüzün temeli olan, dahası tüm insanlık için siyasi varlığı olan Hilafet Devleti'nin yıkılmasından sonra ki buna dair birçok tarihi kanıtlar vardır. Bundan dolayı İslam ümmetinin, ümmeti ve tüm insanlığı kurtarmak için İslam'ın varlığını ve onun devletini yeniden kurmak için çalışması gerekir.

وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ Biz seni ancak âlemlere rahmet olsun diye gönderdik.” [Enbiya 107]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Hamdânî – Irak

Devamını oku...

Putin Müzakere Masasına Oturmaya Karar Verdi!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber - Yorum

Putin Müzakere Masasına Oturmaya Karar Verdi!

Haber:

ABD'li özel temsilci Steve Witkoff, Salı günü yaptığı açıklamada, ABD'nin Alaska zirvesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den "tavizler" kopardığını, bu nedenle Başkan Donald Trump'ın Kiev ile Moskova arasında sadece ateşkes değil, bir barış anlaşması yönünde çaba göstermeye karar verdiğini söyledi. (Eş-Şark)

Yorum:

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta gereğinden fazla baskı hissetmeye başladığı konusunda şüphe yoktur;zira bu savaşı ülkesi için stratejik bir savaş olarak görmesine rağmen, Trump'ın Ukrayna'yı, savaş alanında ordusunun zayıflığını ve güçsüzlüğünü ortaya çıkaran kaliteli silahlarla donatarak kendisine sırtını dönmesinden korktuğu için daha fazla baskı yapamayacağını hissetmeye ve ABD'nin Ukrayna'ya askeri desteğinin durmasının gölgesinde savaş cephelerinde karınca gibi ilerleyen ordusunun zayıflığının ve çaresizliğinin ortaya çıkacağından korkmaya başlamıştır.

Bu nedenle kuvvetle muhtemel Putin, ülkesinin itibarını korumayı tercih etmiş, taleplerinin çıtasını durdurmaya, dahası Trump'ın kendisini tehdit edip elli günlük süreyi sadece on güne indirmesinin ardından talepleri konusundaki uzlaşmada esneklik göstermeye karar vermiştir. Bunun üzerine Amerika ile müzakerelere başlamak amacıyla hızla Witkoff ile görüşmek için koordinasyon kurmuş, dahası esneklik göstererek stratejik silahlanmayı görüşmek için Çin'in katılımına da itiraz etmemiştir. Buna karşılık Trump'ın üslubu Rusları cezbetmiş ve Rusya'ya karşı, Ukrayna'da burnunun yere sürtülmesinden sonra Rusya'nın kuşatılması, tecrit edilmesi ve küresel itibarının düşürülmesi yönünde baskı yapan selefi Biden gibi muamelede bulunmamıştır.

Ancak Trump'ın çatışmayı çözmek üzere bir anlaşmaya varmak için acele etmediğini, onun için önemli olanın ateşkesin sağlanması ve sahada fiili bir savaş olmadan bu dosyanın sonlanması amacıyla yıllarca sürebilecek müzakere için masaya oturmak olduğunu açıkça belirtmek gerekir.

Avrupa'ya gelince, savaş kendi içinde olup müzakerelere dahil edilmek için hırçınlıklar yapmasına ve ona dahil olmak için anlaşmayı engellemeye çalışmasına rağmen mesele üzerine hiçbir şeye sahip değildir; bunu ise Ukrayna'ya olan sevgisinden veya onun toprak bütünlüğünden korktuğundan dolayı değil, aksine gelecek olan tehlikenin ilk kendisini bulacak olmasından dolayı yapıyor.

Tüm bunlardan, Putin'in yeterince baskı altında olduğu ve işlerin Rusya'nın aleyhine dönerek başlangıç noktasına geri dönmesinden korktuğu ortaya çıkıyor.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Et-Tamîzî

Devamını oku...

Milletler En Güçlü Silahlarıyla Övünürken, Ümmetimiz Onların Karşısında Heybetini Kaybetmiştir!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber - Yorum

Milletler En Güçlü Silahlarıyla Övünürken, Ümmetimiz Onların Karşısında Heybetini Kaybetmiştir!

Haber:

ABD Başkanı Trump'ın Ocak ayında Beyaz Saray'a dönüşünden bu yana Rus mevkidaşı Putin ile ilk görüşmesi ile eş zamanlı olarak, her iki ülkenin gururu olan beşinci nesil savaş uçakları da Alaska semalarında ilk kez bir araya gelmiştir. Bunlardan biri ABD'nin hayalet savaş uçağı F-22 Raptor, diğeri ise Rus SU-57’dir. (El-Kahire News)

Yorum:

İki büyük ülke, siyasi ve askeri olmayan bir toplantı olmasına rağmen, silahsız bir toplantıya razı olmamış, aksine her iki ülke de, askeri geçit törenine benzer bir tavırla en güçlü silahlarını sergilemeye özen göstermiştir; silahın milletler için önemli ve son derece tehlikeli bir standart olduğu hiç kimse için bir sır değildir; dolayısıyla rakipler üzerinde psikolojik bir etki oluşturması ve diğer milletler için bir korku cephesi olması açısından onu sergilemeye ve göstermeye özen gösterilmiştir; bu nedenle her iki ülke de sahip olduklarını ve bu alanda üstünlüklerini sergilemekten hiç çekinmemiştir.

Buna karşılık Müslümanların başındaki yöneticiler, Batılı efendilerinin önünde sadece aşağılık ve zillet görüntüsü sergilemişlerdir; bu ise Müslüman ülkelerin askeri gücünün zayıflığı nedeniyle değildir;zira Suudi Arabistan, dünyanın en çok silah satın alan ülkelerinden biridir; Türk ordusu küresel olarak onuncu, Orta Doğu'da birinci, Mısır ordusu ise Arap dünyasında birinci sıradadır. Ancak bu ülkelerin birinci derecedeki başkanları ve liderlerinin yaptığı toplantılar, tabi olunan değil tabi olan ve heybetli değil korkak olan zayıf ve etkisiz toplantılardır ki böylece Müslümanların imajı, milletler tarafından hiç hesaba katılmamakta, aksine milletler tarafından ihlal edilmekte ve Müslümanlara karşı güçlü kalmaktadırlar!

Müslüman ülkelerdeki mevcut rejimler, orduları ve silahları İslam'a aykırı askeri doktrinlere göre yönetmekle yetinmemekte, aksine bunun da ötesinde bu askeri güçlerin heybetini yok etmekte ve şayet varsa maddi üstünlüğünün işaretlerini ortadan kaldırmaktadır. Böylece Allah Subhanehu ve Teala’nın şu emrine aykırı hareket etmektedirler: وَأَعِدُّوا لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن دُونِهِمْ لَا تَعْلَمُونَهُمُ اللَّهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُوا مِن شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللَّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لَا تُظْلَمُونَ Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah’ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız.” [Enfal 60]

Şeriatın vaciplerinden biri, Müslüman ülkeleri yöneten devletçiklerin başkanlarını devirmek, askeri güçleri ajanlık ve ihanetten arındırmak ve bunları, ümmetin başına musallat olmuş bir silah değil de ümmetin elindeki bir silah haline getirmektir; bu yüzden Müslümanların, yeryüzünün zorbalarıyla karşılaşmak, silah ve ümmeti güç, ihtişam ve egemenlik bağlamında birinci sırada göstermek için önünde eğilecekleri bir İmamının olması gerekir. Zira Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: وإنَّما الإمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِن ورَائِهِ ويُتَّقَى به İmam kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Saba Ali - Mübarek Toprak (Filistin)

Devamını oku...

Geri Dönüşü Olmayan Yol!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber - Yorum

Geri Dönüşü Olmayan Yol!

Haber:

Trump'ın iç krizleri bölgemize nasıl yansıyacak? (El Cezire Net)

Yorum:

Dahili olarak, siyasi ve hukuki krizlerle boğuşan Trump, güç kibriyle karakterize olan tek taraflı dış politika izlemeye devam ediyor; bu da Ortadoğu'ya daha fazla baskı ve şantaj olarak yansıyor ve bölgesel gerginlikleri tırmandırmakla tehdit ediyor.

Trump yönetimi, büyük iç krizlerle karşı karşıya olup bunlardan bazıları şunlardır:34 kez birinci dereceden muhasebe kayıtlarında sahtecilik yapma suçlaması, ulusal devlet sırlarıyla uğraşma ve 2020 seçimlerinde dolandırıcılık yapma suçlaması;anayasal ve idari anlaşmazlıklar ile en öne çıkanı Washington polisinin kontrolünün ele geçirilmesi olmak üzere diğer anlaşmazlıklar ve daha niceleri… bu da Trump'ı destekleyen eyaletlerde gösterilere ve protestolara yol açtığı gibi eyaletler düzeyinde de dağınık çatışmalara yol açmıştır.

Bu nedenle Trump'ın iç krizleri örtbas etmek için dış politika dosyalarını gündeme taşıdığını görüyoruz; bu da önümüzdeki günlerde istikrarsızlığa yol açacağı gibi bu istikrarsızlık da yatırımcıların güvensizliğini artırarak finansal piyasaları olumsuz etkileyecek, bu ise sermaye kaçışına ve enflasyonun güçlü bir şekilde yeniden yükselmesine neden olacaktır. İşte tüm bunlar, ABD ekonomisinin zayıf bir şekilde büyüdüğüne işaret eden göstergelerdir. Bu da vergiler, bütçeler, kamu borcu ve benzeri konularda devam eden anlaşmazlıklardan kaynaklanmaktadır…

Zira Trump, mevcut politikasıyla Amerikan siyasi tabularını kırması nedeniyle elit kesimin ona, demokratik düzene bir tehdit olarak bakmasına neden olmuştur.

Aynı zamanda çok kutupluluğu, Çin'in ekonomik yükselişini, uzun süre devam ederse Rusya-Ukrayna savaşını temsil eden dış dosyaların ağırlığı, uluslararası ittifaklar (NATO ve Pasifik) ve en karmaşık sorun olan Orta Doğu meselesi ve son olarak da çökmekte olan ekonomi ve kamu borcu Amerika'nın korktuğu tehlikenin kaynaklarıdır.

Tüm bunlar ABD'yi stratejik bir tükenmişlik durumuna sevk edecektir;bu durum, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden önce de böyle olmuştu.Bu da küresel liderliği aşındırıcı bir ateşin altına sokmaktadır; böylece Amerika büyük bir ülke olarak kalacak ama mutlak küresel hakimiyetini kaybedecek olup bu da yeni bir denge sürecinin başlamasına ve çok kutupluluğun geri dönüşüne yol açacaktır.

Dünya sistemi, dayandığı temellere aykırı olması ve dünyaya, tamamen çıkarcılığı ve dünyanın servetlerini küçük bir azınlığın çıkarına dayalı bu açgözlü sistemle liderlik etmede başarısız olması nedeniyle kaçınılmaz olarak çöküş yolunda ilerlemektedir. Dolayısıyla bugün yaşadığımız savaşlar ve felaketler, kökünden sökülüp atılması için çalışmayı gerektiren bu habis tohumun ürünüdür.

Çözüm, insanlığa hayır ve adaleti taşıyacak ve ilişkilerini yaratıcısının emirleri doğrultusunda düzenleyecek olan İslam ideolojinde yatmaktadır; zira kapitalizmi kaldırıp atacak olan tek metot budur. O halde bu dine yardım etmek için harekete geçin ve İslami hayatı yeniden başlatmak ve bu ideolojiyi taşıyacak bir devlet kurmak için çalışanlarla birlikte çalışın. Zira bu, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in bize olan müjdesidir: ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِSonra (yeniden) Nübüvvet Minhacı Üzere (Raşidi) Hilafet olacaktır.

Ey güç ve kuvvet ehli: Sizin rolünüz olan, dünyanın ve ahiretin izzetini kazanmak için davet ehline yardım etmenin zamanı gelmiştir; böylece Allahu Teala'nın bizi vasfetmiş olduğu şu duruma geri döneceğiz: كُنْتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِSiz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. (Siz ki) marufu emredersiniz ve münkerden sakındırırsınız.” [Al-i İmran 110]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Nebil Abdulkerim

Devamını oku...
Bu RSS beslemesine abone ol

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER