Perşembe, 26 Rebiu’l Evvel 1447 | 2025/09/18
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Bangladeş: Çevrimiçi Siyasi Konferans: Bangladeş 2.0: Teslimiyet mi, Kurtuluş mu?

  • Kategori Bangladeş
  •   |  

Hizb-ut Tahrir/ Bangladeş Vilayeti
Çevrimiçi Siyasi Konferans:
Bangladeş 2.0: Teslimiyet mi, Kurtuluş mu?

24 Temmuz'da gerçekleşen ve zorba Hasina'yı kaçmaya zorlayan kitlesel ayaklanmanın ardından, Bangladeş halkı yeni bir Bangladeş (Bangladeş: 2.0) arzuladı. Ayaklanmayı yatıştırmak için, İngiliz yanlısı yönetim siyasi iktidarı ABD'ye sadık Yunus liderliğindeki geçici hükümete devretti. Halk, Bangladeş'te köklü bir değişim talep etti, ancak ABD ve İngiltere, Batı sömürgeci sistemini, yani baskıcı seküler kapitalizmi olduğu gibi bırakarak halkın özlemlerine karşı komplo kurdu. Reform adı altında, yüzleri değiştirerek başarısız sistemi korudular. Bir yandan ayaklanmanın sahte koruyucuları haline gelen geçici hükümet, halkın can ve mal güvenliğini sağlamak yerine ABD'nin jeopolitik ve ekonomik çıkarlarını öne sürerek halkına ihanet ediyor, diğer yandan ABD yanlısı siyasi partiler iktidar payları için rekabet ediyor, siyasi çatışmalar, gasp, işgal ve şiddet yoluyla kanun ve düzeni bozuyorlar. Batı sömürgecileri ve onların bölgesel polisi Hindistan, siyasetimize sürekli müdahale ediyor, özellikle de halkın İslam sistemine dönüp İslamî yaşam tarzını yeniden başlatma arzularına karşı propaganda yürütüyor.

Bu siyasi konferans, Temmuz 2024 ayaklanmasında halkın arzularına karşı ABD-İngiltere-Hindistan komplosunu ortaya çıkaracak ve ayaklanmayı doğru yöne, yani devletin kapsamlı bir değişime doğru yönlendirecektir.

Bize katılın... 

Hizb ut Tahrir / Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu

Cuma, 27 Rabiu'l Evvel 1447 - 19 Eylül 2025

bangladesh en

Basın Açıklaması İçin TIKLAYINIZ

bangladesh en

Tarih ve Yer

Tarih: 19 Eylül 2025
Saat: 16:00 (Medina Saati)
19:00 (Bangladeş Saati)
Süre: 1 saat 30 dakika

bangladesh en

Konferans CANLI Yayını

bangladesh en

Odysee Sitesinden Konferansın Canlı Yayını

bangladesh en

2025 09 19 BNG CONF EN

bangladesh en

Daha fazla bilgi için:

Hizb-ut Tahrir Bangladeş Vilayeti Resmi Websitesi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

bangladesh en

 

Devamını oku...

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları Kampanyası: Sudan Savaşı: Bir Sömürgeciliğin, İhanetin ve Aldatmacanın Hikayesi

  • Kategori Kampanyalar
  •   |  

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları Kampanyası:

Sudan Savaşı: Bir Sömürgeciliğin, İhanetin ve Aldatmacanın Hikayesi

logoSudan’da Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasındaki savaş üçüncü yılına giriyor. Her iki tarafında soğukkanlı infazlar, işkence ve kitlesel tecavüzler gibi vahşi insanlık suçları işlediği bildirilen savaşta bazı tahminlere göre ölü sayısı 150 bine ulaşmış durumda. Çeşitli kasabalarda, köy ve sürgün kamplarında katliamlar işlendiği, hatta soykırım işlendiği de bildiriliyor. Aynı zamanda bu savaş; dünyanın en büyük insani krizini tetikledi; dünyanın en büyük yerinden edilme krizine ve 50 milyonluk nüfusun yarısının açlıkla karşı karşıya kalmasına neden oldu. 

Buna rağmen bu savaş; dünyada layıkıyla ilgi bulunmadığı ve uluslararası medyada işlenmediği için “Unutulmuş Savaş” ve “görünmez ve gizli bir kriz” olarak tanımlanıyor. Bundan dolayı, Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları, Sudan’daki Müslümanların hayatlarını günden güne kötüye etkileyen bu insani felaketi dünyanın dikkatine getirmek için uluslararası bir kampanya başlattı. Bu kampanya; Çatışmanın ardındaki Siyaset & Gizli Ajandaları, Savaşı finanse eden Bölgesel & Küresel Devletler ve Nedenleri, Sudan’ın Tarihi & Halihazırdaki Çatışmaya & Ekonomik Başarısızlığa Yol Açan Etkenleri, Sudan’ın Sayısız Siyasi, Ekonomik, Etnik & Sosyal Sorunlarının Asla Demokratik Sistemlerle Çözülemeyeceğini, Sudan’ı ve Tüm İslam Dünyasını Müreffeh, Güvenli & Başarılı Bir Geleceğe Ulaştırmanın Hilafet Devletinin Liderliğiyle Mümkün olduğunu ele alacaktır.

“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Resûlü’nün çağrısına uyun" [Enfal 24]

Pazartesi, 10 Safer 1447 H. - 04 Ağustos 2025 M.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları

kadin kollari

DİĞER DİLLER

Ar Gr
FR SW
En Ur
Pe

 

kadin kollari

BASIN AÇIKLAMASI

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları,
“Sudan Savaşı: Bir Sömürgeciliğin, İhanetin ve Aldatmacanın Hikayesi”
Başlıklı Uluslararası Bir Kampanya Başlattı

10 Safer-ul Hayr 1447 H - 4 Ağustos 2025 M

pr launch sudan tr

kadin kollari

KAMPANYA FRAGMANI

kadin kollari

2025 09 16 WS Waqiyah Panel AR

2025 08 30 WS WAQIYA PANEL PIC

kadin kollari

İslam Sudan'a Nasıl Girdi?

Bu video, İslam ile Sudan arasındaki ilk bağlantıyı ve İslam'ın Arap göçü, ticaret ve barışçıl yayılma yoluyla ülkeye nasıl yayıldığını anlatıyor. Bu video, Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları tarafından başlatılan ve "Sudan Savaşı: Sömürgecilik, İhanet ve Aldatma Hikayesi" başlıklı küresel kampanyanın bir parçasıdır. Kampanya, "Unutulmuş Savaş" olarak adlandırılan ve ülkeyi saran mevcut çatışmanın sonucu olarak Sudan'daki Müslümanları etkileyen ve giderek kötüleşen insani felakete dikkat çekmeyi amaçlamaktadır.

kadin kollari

Sudan'daki çatışmadan kaynaklanan durum!

Sudanlı kızkardeş Ümmü Ali, Abdülfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Muhammed Hamdan Dagalo (Hemedti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri arasında devam eden silahlı çatışma nedeniyle yaşadıkları trajik koşulları anlatıyor.

kadin kollari

İslam Devleti Yönetiminde Sudan!

Meryem kardeşimiz, kurmaya çalıştığımız İslam Devleti (Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet) yönetiminde Sudan'ın nasıl bir yer olacağını anlatıyor. Herkes tek bir bayrak altında birleşecek, İslam'ın hüküm sürdüğü bu ülkede refah ve haysiyet yeniden sağlanacak ve Sudan bir kez daha dünyanın tahıl ambarı haline gelecektir.

kadin kollari

 

kadin kollari

 

kadin kollari

KAMPANYA BROŞÜRÜ

PDF

Sudan Flyerturk

 

kadin kollari

BEYAN VE BASIN AÇIKLAMALARI
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti, Darfur’un Ayrılması Planını Akamete Uğratmak Amacıyla Yürüttüğü Kampanya Kapsamında Sudan’ın Çeşitli Şehirlerinde Protesto Eylemleri Düzenledi
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Beyaz Nil Eyaleti Kosti Şehri Heyeti, Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-Heysem’i Ziyaret Etti
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Resmî Sözcüsünün, Port Sudan Şehrindeki Ulu Cami Önünde Sudan Halkına Yaptığı Çağrının Metni... Amerika’nın Sudan’ı Bölmesine ve Darfur’u Koparmasına İzin Vermeyin
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Heyeti, Port Sudan Şehrindeki Kuran Kursları ve Camiler İdaresi Müdürü ile Bir Araya Geldi
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti’nin Darfur’un Koparılması Planını Akamete Uğratmak Amacıyla Yürüttüğü Kampanya Kapsamında El-Ubeyd Şehrindeki Hizb-ut Tahrir Gençleri, El-Ubeyd Büyük Camii’nde Müslümanlara Sıcak bir Çağrıda Bulundular ve Otobüs Terminalinde de Pankartlı Bir Gösteri Gerçekleştirdiler
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Heyeti, Sudan Adalet Partisi Genel Başkanı ile Görüştü
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
El Faşer Halkı Açlıktan Kırılırken Hükümetin Adré Sınır Kapısını Açık Tutması Kimin Yararına?
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Ey Sudan Halkı! Siz Darfur’u Bölme Planını Akamete Uğratabilecek Güçtesiniz O halde Haydi Allah’a İtaat İçin Kıyama Kalkın!
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Ümmetin Sorunları Forumuna Katılım Daveti
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
El Faşer Halkı, Bir Yanda Savaşın Çekici, Diğer Yanda Açlığın Örsü Arasında Sıkışıp Kalmıştır, Tek Kurtuluşları Hilafet Devleti’dir!
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Abbasiye Takali’deki Hizb-ut Tahrir Gençleri, Yaptıkları Çağrıda Müslümanları Amerika’nın Darfur’u Ayırma Girişimlerine Karşı Koymaya Davet Ettiler
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Yağmur Normalde Bir Nimet ve Rahmettir Ama Gerekli Bakım ve Altyapı Olmazsa Felakete Dönüşebilmektedir
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Heyeti, El Ubeyd’de Demokratik Birlik Partisi Başkanı’nı Ziyaret Etti
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti’nden Bir Heyet, 24 Ağustos 2025 Pazar günü, Beyaz Nil Eyaletindeki İrşad ve Yönlendirme Müdürlüğü’nü Ziyaret Etti
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Amerika, Darfur Bölgesini Ayırma Planını Hızlandırıyor, O Halde Devletin Birlik Bütünlüğünü Ölüm Kalım Meselesi Haline Getirmekten Başka Çare Yoktur!
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları, “Sudan Savaşı: Bir Sömürgeciliğin, İhanetin ve Aldatmacanın Hikayesi” Başlıklı Uluslararası Bir Kampanya Başlattı
Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları

 kadin kollari

HABER YORUM VE MAKALELER
Sudan’ın Sorunu Sadece İslami Yönetimle Çözülür!
Zinet Es-Samit
Sudan Soykırımı: Ömer el-Beşir'in Rolü!
Emetullah Haşemi
Seküler Yargı Temellerine Göre El-Burhan, Vehbi’yi Anayasa Mahkemesi Başkanı Olarak Atadı!
İbrahim Osman (Ebu Halil) - Sudan
Filler Tepişir Çimenler Ezilir, Sudan Bunun Bir Örneğidir
Beyan Cemal
Sudan'ın 1889 ile 2019 Yılları Arasında Doğrudan ve Dolaylı Olarak Sömürgeleştirilme Tarihi
Sureyya Emel Yesna
Sudan'ın Stratejik Jeopolitik Önemi
Sümeyye Binti Hayyat
Sudan'ın Jeostratejik Önemi!
Dr. Fika Komara
İslam Sudan'a Nasıl Girdi?
M. Durra El-Bakuş
Barışçıl Bir Şekilde Şikayet Edenler Cezalandırılırken, Silah Taşıyan, Öldüren ve Kutsalları İhlal Edenlere İse İktidar ve Servet Paylaştırılıyor!
Gâde Abdulcabbar – Sudan
Unutulan Sudan Savaşı: Ümmet İçin Bir Felakettir “Sudan'da Ortaya Çıkan Dehşetin Bir Sınırı Yok”
Yasmin Malik
Ey Ordu Kuvvetleri Ve Hızlı Destek Güçleri! Küfrün Sözünü Yükseltmeyin, Yoksa Cehennem Ateşinin Yakıtı Olursunuz
M. Durra El-Bakuş
Uluslararası Meşruiyet: Asil Bir Kimse Hırsızlık Yaparsa Onu Bırakırlar, Ama Zayıf Bir Kimse Hırsızlık Yaparsa Ona Had Cezası Uygularlar!
İbrahim Müşerref - Sudan
Allah’ın Emirlerine Bağlanmadıkça Zafer Gerçekleşmeyecek ve Güvenlik De Hakim Olmayacaktır
Abdullah Hüseyin - Sudan
Devlet İçinde İşlenen Suçlar, Şerî Cezalar (Ukubatlar) Uygulanarak Ortadan Kaldırılabilir
Abdullah Hüseyin - Sudan
Sudan: Dünyanın Gözünden Kaçan Yüzyılın Trajedisi
Müslime Şâmî (Ümmü Suheyb)

 

kadin kollari

ETİKETLER

#أزمة_السودان
#SudanCrisis
#SudanKrizi
#SoudanCrise

 

kadin kollari

Kampanyayı Sosyal Medyadan Takip Edin:

Facebook: QANITATHT1

X: @ALQANITAT

INSTAGRAM: @WOMEN_SHARIA

kadin kollari

COVER Sudan TURK

 

kadin kollari

 

kadin kollari

 

kadin kollari

 

kadin kollari

 

kadin kollari

kadin kollari

kadin kollari

kadin kollari

kadin kollari

Devamını oku...

SAYI 565 Çıktı - Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi El-Raye Gazetesi

 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi

El-Raye Gazetesi Yeniden Yayında

 

Biz, Hizb-ut Tahrir Medya Ofisi olarak takipçilerimiz ve Merkezi Medya Bürosu Web Sayfası misafirlerimize, Hizb-ut Tahrir tarafından 1954 yılında başlatılan El-Raye Gazetesinin tekrar yayına başlatılmasını duyurmaktan gurur duyarız. Karanlık ve zorba rejimlerin baskısı sonucu haftalık yayınlanan gazete durdurulmuştu. Şimdi Hizb-ut Tahrir El-Raye Gazetesini Allah’ın izniyle tekrar başlatacaktır.

Devamını oku...

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Beyaz Nil Eyaleti Kosti Şehri Heyeti, Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-Heysem’i Ziyaret Etti

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti heyeti, 12 Eylül 2025 Cuma günü Kosti şehrindeki Azrak Taybe Kompleksi’nde Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-Heysem’i ziyaret etti.

Hizb-ut Tahrir üyesi Dr. Ahmed Fadl es-Seyyid’in başkanlık ettiği heyette, yine parti üyelerinden Üstat Abdülmecid Osman (Ebu Hacer) ve Üstat Muhammed Babikir de yer aldı.

Tanışmanın ardından heyet başkanı, ziyaretin Hizb-ut Tahrir Sudan Vilayeti tarafından Darfur’un ayrılmasını önlemek amacıyla başlatılan kampanya kapsamında yapıldığını belirtti. Bu planın ülkenin bütünlüğü için büyük bir tehlike oluşturduğunu vurgulayan başkan, devletin ve ümmetin birliğinin, uğrunda ölüm kalım prosedürü işletilecek bir varlık yokluk meselesi olduğunu ifade etti.

Heyet ayrıca, partinin geçmişte Güney Sudan’ın ayrılma planını boşa çıkarmak için yürüttüğü kampanyayı hatırlatarak, bu ayrılığın Sudan’a getirdiği felaketlere ve Amerika’nın bu konudaki başarısına dikkat çekti. Heyet, Amerika’nın şimdi de Darfur’u ayırmaya çalıştığını kaydetti.

Ardından heyet başkanı, Dr. Muhammed el-Heysem’e sorumluluğunu hatırlatarak, ‘Arkanızdaki insanları Amerika’nın bu cani planı hakkında aydınlatmalısınız’ dedi. Dr. el-Heysem, heyetin bu sözlerini onaylayarak ümmetin birliğinden yana olduğunu ve bunu bir ölüm-kalım meselesi olarak gördüğünü vurguladı. ‘Kâfir Batı’nın Darfur’u ayırma planını engelleme konusunda Hizb-ut Tahrir’in projesine katılıyoruz’ diyen Dr. el-Heysem, ‘Parti bu yolda yürümeye devam etmeli. Darfur’u Sudan’dan koparmayı hedefleyen bu kirli planı boşa çıkarmak için el ele vermeliyiz’ diye ekledi.

2025 09 13 Sudan OS 2 Pic 1

2025 09 13 Sudan OS 2 Pic 2

Devamını oku...

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti, Darfur’un Ayrılması Planını Akamete Uğratmak Amacıyla Yürüttüğü Kampanya Kapsamında Sudan’ın Çeşitli Şehirlerinde Protesto Eylemleri Düzenledi

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti, Amerika’nın Darfur’u Sudan’dan koparma planına karşı yürüttüğü kampanya çerçevesinde, 11 Eylül 2025 Perşembe günü Kadarif’teki Eski Camii’nde bir protesto eylemi düzenledi. Parti, 12 Eylül 2025 Cuma namazının ardından Sudan’ın birçok şehrinde protesto eylemleri düzenledi. Eylemler; Port Sudan, Eş-Şuvak, Since, Rabak, Medeni, El-Abbasiye Tekli ve Hartum’un Kelekle ile Dehinat bölgelerindeki büyük camilerin yanı sıra Omdurman’da da iki ayrı camide gerçekleştirildi.

Eylemler sırasında gençler, üzerinde şu ifadelerin yer aldığı çeşitli pankartlar taşıdılar:

1- Amerika’nın Darfur’u ayırma planını boşa çıkarın.

2- Kan sınırları planını başarısız kılın, Darfur’un koparılmasını engelleyin.

3- Devletin birliği meselesi, ölüm kalım meselesidir, uğrunda ya ölüm ya da kalım prosedürleri işlemelidir.

4- Kâfir Batı’nın nüfuzunu topraklarınızdan söküp atmak için Hilafeti kurun.

5- İmam bir kalkandır. Onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.

6- Ajanların ve hainlerin oyununu bozun, Darfur’un bölünmesine izin vermeyin!

7- Darfur’un ayrılması komplosunu akamete uğratmak için samimi insanların enerjilerini seferber edin.

8- Bir devletin tek bir silahlı gücü olur.

9- Bütün milisleri tek bir orduya entegre edin; bu kaos ortamına ve ülkenin bölünmesine bir son verin!

10- Hainlerin ve ajanların önünü kesin; geçmişte Güney Sudan’ı kaybettiğiniz gibi Darfur’u da kaybetmeyin!

11- Güney Sudan’ın akıbetine uğramadan Darfur’un ayrılmasına engel olun!

12- Ey Sudan halkı! Siz Darfur’un koparılması planını akamete uğratabilecek güçtesiniz o halde haydi Allah’a itaat için kıyama kalkın!

13- El Faşer halkı savaş ve açlıktan ölüyor, onları kurtarmak için elinizi çabuk tutun!

14- Sözde paralel hükümet, Darfur’u bölmek için kurulmuş bir Amerikan planıdır; kurulmasına izin vermeyin!

15- Amerika, Darfur bölgesini ayırma planına ivme kazandırıyor, devletin birliğini ölüm kalım meselesi haline getirmekten başka çare yoktur!

Ayrıca camilerden çıkan cemaate şu başlık altında bir çağrı yapıldı: “Ey Sudan halkı Amerika’nın Sudan’ı Bölmesine ve Darfur’u Koparmasına İzin Vermeyin” Her caminin önünde Hizb-ut Tahrir’in bir genci bu tarihi çağrıyı haykırdı. İdari başkent Port Sudan’da ise Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü kalabalığa bir konuşma yaptı. Sözcü konuşmasında, milletlerin ‘uğrunda ya yaşanacak ya da ölünecek’ ölüm-kalım meseleleri olduğunu belirtti. İslam akidesinin bu meseleleri belirlediğini ve ‘devletin ve ümmetin birliğinin’ de bunlardan biri olduğunu vurguladı. Bu meseleye gereken önemi vermediğimiz için Amerika’nın Güney Sudan’ı koparmayı başardığını söyleyen sözcü, şimdi de Amerika’nın kanlı sınırlar çizerek yeni devletler kurmaya çalıştığını ve Darfur’u ayırmak için Güney Sudan’daki senaryonun aynısını hazırladığını ifade etti.

Yapılan çağrıda Sudan halkından, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e itaat ederek Amerikan planını boşa çıkarmak için ayağa kalkmaları istendi.

Sudan’ın çeşitli şehirlerinde düzenlenen tüm bu eylemlerde halk, tekbir ve tehlillerle (La ilahe illallah diyerek) büyük bir coşku gösterdi. Katılımcılar, Hizb-ut Tahrir’in bu önemli konulara sahip çıkmasını ve ümmeti kuşatan tehlikelere karşı daima uyarıda bulunmasını takdirle karşıladıklarını ifade ettiler.

Devamını oku...

Müslüman Ülkelerindeki Asıl Büyük Sorun Yahudi Varlığıdır; Dünyadaki En Büyük Sorun ise Onu Destekleyenlerdir Ey Trump!

Basında, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin sözleri yer aldı. Trump yaptığı açıklamada “Gazze, “İsrail” ve Orta Doğu için büyük bir sorundur.” dedi. Fakat ne yazık ki, Müslüman ülkelerdeki o Ruveybida yöneticilerden tek birinin bile çıkıp da ona “İslam ülkelerindeki temel ve en büyük sorun, gaspçı Yahudi varlığıdır. Bu varlığı askeri teçhizatla, siyasi ve iktisadi destekle ayakta tutan da bizzat sizlersiniz. Dolayısıyla küresel ölçekteki en büyük sorun asıl sizsiniz. Zira dünyanın sefaletinin kaynağı sizin kapitalist ideolojinizdir ve İslam coğrafyasının size bağımlı, zayıf devletçiklere ve suni oluşumlara bölünmesinin müsebbibi de sizsiniz.” dediğini duymadık.

Eğer Müslümanların yöneticileri arasında, küstah Trump’ın karşısına dikilip lafını ağzına tıkayacak, ucube Yahudi varlığının kökünü kazımak üzere orduları seferber edecek ve bu gerçeğe kör kesilmiş adamı kendine getirecek tek bir adam bile olmuş olsaydı, böyle pervasızca konuşmaya asla cüret edemezdi! Ve ona asıl sorunun Mübarek Toprağı gasp eden, halkına en ağır işkenceleri reva gören, hatta azgınlığıyla yakın uzak demeden tüm komşu ülkelere saldıran Yahudi varlığı olduğunu hatırlatırdı!

İslam dünyasının sorunları, 1924 yılında Hilafet Devleti’nin yıkılmasıyla başladı. O tarihten sonra İslam toprakları, sömürgeci kâfirlerin kontrolü altında küçük ve zayıf devletçiklere bölündü. Bunu takiben Filistin gasp edildi ve İngiltere’nin yardımı, ardından Amerika’nın himayesi ve Müslüman yöneticilerin ihanetiyle orada ucube bir Yahudi devleti kuruldu. Bu yöneticiler, Yahudi varlığını sağlamlaştırdılar, onu koruma altına aldılar ve Müslümanların Filistin’i özgürleştirmesine engel oldular. İşte ülkelerimizdeki o liyakatsiz Ruveybida yöneticilerin içler acısı hali budur! Kimisi Yahudi varlığını koruyor, kimisi güpegündüz onunla anlaşmalar imzalayıp diplomatik ilişkiler kuruyor. Kimisi perde arkasından onunla gizli gizli iş tutuyor. Kimisi de, Yahudi varlığı topraklarına saldırı düzenleyip egemenliği ihlal ettiğinde, onu gidip Güvenlik Konseyi’ne şikâyet etmekle yetiniyor. Kimisi, Filistin’deki Müslümanların direnişini ‘terör’ diye kınıyor. Kimisi, Gazze halkına uygulanan ablukaya ortak oluyor. Kimisi de o meşhur Abraham Anlaşmaları’na imza atıyor. Ama hepsi, istisnasız hepsi, orduları kışlalarına hapsederek Filistin’in kurtarılmasına engel oluyorlar. Hatta kendi halklarının Gazze’deki soykırıma ‘dur’ demesine bile izin vermiyorlar. Yaptıkları şey ne kötü! Yaptıkları ne kadar da alçakça!

Biz, Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi olarak, Trump’a ve o ucube Yahudi varlığının liderlerine şunu müjdeliyoruz: Bu düzen böyle gitmeyecek! Bütün dünya Yahudi varlığının Gazze’deki vahşetinize karşı nasıl ayaklandı, gördünüz! Artık ümmet uyandı ve davasını farkına vardı. Ödünüzü koparan ve kalbinize korku salan şanlı Hilafet Devletini kurmak için koşar adımlarla geliyor! O gün geldiğinde, Müslümanların Halifesinden laf değil, icraat göreceksiniz! Öncüleri sizin topraklarınızda, ardı Halife’nin karargâhında olan devasa ordularla karşılaşacaksınız! Hizb-ut Tahrir, bu gayeyi gerçekleştirmek için ümmete kararlı adımlarla öncülük etmektedir. Öyleyse, sonunuzu getirecek olan o müjdeyi bekleyin! Unutmayın, hiç şüphesiz yarın, bekleyeni için çok yakındır.

Devamını oku...

Korkak ve Hain Yöneticilerin Tahtlarının Yıkılması Gerekir!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber-Yorum

Korkak ve Hain Yöneticilerin Tahtlarının Yıkılması Gerekir!

Haber:

15 Eylül Pazartesi günü Doha, Katar'a yönelik Yahudi saldırganlığını tartışmak üzere acil bir Arap-İslam zirvesine ev sahipliği yapacak.

Yorum:

Yahudi varlığını 9 Eylül 2025 tarihinde Katar'ın sözde egemenliğini ihlal etmesi, Katar'ın yöneticilerinin ve maymunların ve domuzların kardeşleriyle ilişkileri normalleştiren ve onlarla özdeşleşen Arap yöneticilerin yüzlerine atılmış bir tokattır; zira bu varlığın uçakları, konut binalarına bir dizi füze saldırısı düzenlemiş ve Hamas hareketinin liderlerine yönelik suikast girişiminde başarısız olmuştu.

Yahudi varlığının füzeleri, Katar'ın on yıllardır İslam ve Müslümanlarla savaştaki rolünü hiçe sayarak büyük bir cüretle başkent Doha'nın kalbine düşmüştür; oysa Katar, sömürgeci Batı tarafından kendisine çizilen bu rolü yerine getirmek için tüm gücüyle çalışmış ve sömürgeci Batı'nın İslam ve Müslümanlara karşı komplolarının yuvası olarak anılmaya başlanmıştı.

Hepimiz biliyoruz ki bu zirve, hain ve ajan yöneticilerin acısı büyük olsa bile daha öncekiler gibi kınama ve suçlamadan öteye geçmeyecektir; çünkü onlardan hiçbir iyilik beklenemez. Zira bu yöneticilerin Gazze'deki kardeşlerimize karşı kafirlerin işlediği suçlar konusunda sessiz kalmaları, kafirleri cesaretlendirmiş ve Katar'ı, ondan önce de Lübnan, Suriye, İran, Tunus ve Yemen'i ihlal etme konusunda cüretkâr olmaya teşvik etmiştir.

Ey Müslümanlar: Hain yöneticilerinizin, akide kardeşlerinizin kanı onların kıllarını dahi kıpırdatmadan ülkenizi Batı'ya boyun eğdirmesini izlerken hiç kanınız kaynamadı mı?Aksine onlar, ezilen ve boyun eğdirilmiş halklar olarak bizim tepkilerimize kayıtsız kalarak bizimle kardeşlerimize destek arasındaki bariyeri korumak için hiç yorulmadan çalışıyorlar.Bu yöneticilerin aşağılıklarını gösteren şey, onların arasındaki normalleşenlerin, Müslümanlara yönelik katliamları ve bu karton devletçiklerin egemenliklerinin ihlalini reddettiklerini ve kınadıklarını ifade eden en ufak bir önlem olarak söz konusu varlığın büyükelçilerini sınır dışı etmeye veya onunla siyasi ve ekonomik bağlarını koparmaya cesaret bile edemeden bu zirveye katılmalarıdır.

Sonuç olarak Katar'da yaşananlar, kafirlerle bir ahit veya anlaşma olmayacağı konusunda tüm zararlı devletçikler için bir ders niteliğindedir; ayrıca bu, bu hainler koltuklarında kalmaya devam ettiği sürece düşmanın dişlerini göstereceğine dair tüm Müslümanlara yönelik bir mesajdır.Şanımızı yüceltmenin ve milletler arasında saygın bir ümmet olma konumumuzu yeniden kazanmanın tek yolu Hizb-ut Tahrir'in üzerinde yürüğü biricik yoldan geçmektedir; zira Hizb ut-Tahrir, İslam'ı sözlü ve fiili bir devlet olarak yeniden tesis etmek, Yahudi varlığını ortadan kaldırmak, kutsal beldeleri kurtarmak ve yeryüzünde adaleti ve merhameti yaymak için emin adımlarla gecesini gündüzüne katarak çalışmaktadır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Sadık Es-Sarari - Yemen

Devamını oku...

Ajan Yöneticilerin Toplanması, Yeni Bir İhanetin Habercisidir!

  • Kategori Haber ve Yorum
  •   |  

Haber-Yorum

Ajan Yöneticilerin Toplanması, Yeni Bir İhanetin Habercisidir!

Haber:

İran, Müslüman beldelerdeki mevcut ülkelere, Yahudi varlığına karşı koymak için ortak operasyonlar merkezinin kurulması çağrısında bulunuyor ve Filistinlilerin öldürülmesini durdurmak için etkili kararlar almamız gerekir diyor.

Yorum:

İslam, Müslümanların dünya çapında tek bir devlete ve tek bir yöneticiye sahip olmalarını farz kılmıştır.Bu nedenle tam bir netlikle diyoruz ki:İslam beldelerimizde birden fazla devletin varlığı, bu devletler İslam ile yönetilse dahi haramdır. O halde nasıl olur da açık küfürle yönetilebilir ki?!Zira bu, Allah'a, Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Âlihi ve Sellem'e ve bu aşağılanma, parçalanma ve büyük güçlerin kendilerine yönelik saldırısından sonra vahdeti arzulayan Müslümanlara bir ihanettir.

Nitekim bizler, yakinen biliyor ve idrak ediyoruz ki, İslam beldelerimizin başındaki yöneticiler iktidara, ümmet yoluyla gelmemiş, aksine onları sömürgeci kafir Batı başımıza dikmiştir; bu yüzden Batı, ülkelerimizi kontrolü altında tutmak, kaynaklarını yağmalamak ve herhangi bir değişim sürecinde faaliyet yapmamalarını sağlamak için onlarla hiç yorulmadan çalışmaktadır.

O halde bu ülkeler ve onların hain yöneticileri, Yahudi varlığına karşı koymak ve Filistin ve diğer Müslüman ülkelerdeki halkımızın öldürmesini engellemek için nasıl olur da ortak operasyonlar merkezi kurulması çağrısında bulunabilirler? Zira bu, kurttan sürünün koruyucusu olmasını istemek gibi bir şeydir!

Başta Amerika olmak üzere sömürgeci kafir Batı'yı itaat edilmesi gereken efendi olarak gören bir hain ve ajandan, nasıl özgür olması ve alemlerin Rabbinin talep ettiği şeyler için çalışması istenebilir ki?

Kısaca ve açıkça diyoruz ki: İslam beldelerimizde bu kadar çok ülkenin varlığı, ümmetin son günlerde tehlikesini açık bir şekilde hissettiği bir felakettir; zira ümmet, siyaset, ekonomi, toplum, para, tarım, sanayi, eğitim, sağlık, çevre, bilim ve yaşamın diğer tüm alanlarında İslam'ın hükümlerine göre yönetilen güçlü ve izzetli tek bir devletin olması gerektiğinin farkına varmıştır.

Bu nedenle başımızdaki hain yöneticilerimizin özellikle bu günlerde düzenlediği her türlü toplantı, Amerika, Batı ve onların üvey çocukları Yahudi varlığı tarafından ümmete karşı kurulan yeni bir ihanetin ve komplonun habercisinden başka bir şey değildir.

Dolayısıyla çözüm, sonuçları önceden bilinen toplantılarda değildir; aksine etkili, gerçek ve mümkün olan çözüm, ancak ümmetin, yarına bırakmadan bugün kararını vererek saf ve temiz İslam ile hükmedecek, sadece Filistin'deki değil, tüm Müslüman ülkelerdeki halkımızın endişelerini, tasalarını, ölümlerini, yerinden edilme ve aşağılanmalarını ortadan kaldıracak tek bir Halife'ye biat etmesiyle olacaktır.

Evet, bu şekilde ülkemiz, tek bir ülke ve Allah Azze ve Celle’nin ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Âlihi ve Sellem'in emrettiği gibi İslam ile izzetli tek bir devlet olarak geri dönecektir. وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَٰكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ Hâlbuki asıl üstünlük, ancak Allah’ın, Rasulü’nün ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler.” [Münafikun 8]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Muhammed Cabir - Lübnan

Devamını oku...
Bu RSS beslemesine abone ol

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER