- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Küçük Casuslar İdam Edilirken, Büyük Casuslar İse İkiyüzlü Tabiilerinin Yardımıyla Müslüman Ülkeleri Yönetiyorlar!
Haber:
Yahudi varlığının İran'a yönelik saldırıları ve insansız hava araçları ve bombalı araçlarla gerçekleştirilen yıkım operasyonlarının ardından, CNN haber ağının 17 Haziran tarihli manşetinde "İsrail casuslarının "maske, şapka ve güneş gözlüğü" taktığına dair endişelerin ortasında, İran'ın Mossad hakkındaki paranoyası artıyor" ifadeleri yer aldı.
Yorum:
Dış güçlerin bir devlete casusluk yapmasından korkmak, herhangi bir ülke için meşru bir husustur. Yahudi varlığı İran'ı gözetliyor ve İran'ın da Yahudi varlığında casusları var ancak Müslüman ülkeleri casuslara ve hainlere açık hale getiren gizli olanlar değil, aksine Müslümanların topraklarını tamamen Batı'ya teslim ederek en büyük ihaneti işleyenlerdir.Onlar, etrafını kendilerini övmek için birbirleriyle yarışan dalkavuklarla çevreleyen ve insanların dikkatlerini sahte vatancılık suçlarından uzaklaştıran yöneticilerdir.Bunlar arasında devlet sırlarını ifşa eden casusların takip edilip cezalandırılması yer alırken, yöneticiler Merkezi İstihbarat Teşkilatındaki müdürlerine her şeyi bizzat kendileri açıklıyorlar.
Bu yöneticilerin ihaneti, Müslümanlara ölüm ve yıkım getirmek için kullanılan ve çoğu şu anda İran halkına karşı kullanılan veya kullanmak için hazırlanan kâfir Amerikan askeri üslerine ev sahipliği yapmalarında açıkça görülmektedir.Örneğin Erdoğan liderliği altındaki Türkiye'de Amerika, Kuzey Atlantik İttifakı'nın (NATO) taktik nükleer silahların bulunduğu önemli bir üssü olan İncirlik Hava Üssü'nü yönetmektedir.Emir Temim bin Hamad es-Sani tarafından yönetilen Katar, Orta Doğu'daki en büyük Amerikan askeri üssü olan el-Udeyd Hava Üssü'ne ev sahipliği yapmakta ve bölgesel komuta ve lojistik merkezi olarak faaliyet göstermektedir.Mişel el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın liderliğindeki Kuveyt'te, Arifjan Üssü, Ali el-Salim Hava Üssü ve Kamp Buehring gibi üsler, kuvvetlerin lojistik ve donanım desteğini sağlamaktadır.Muhammed bin Zayed El Nahyan'ın liderliğindeki Birleşik Arap Emirlikleri, insansız hava araçları, keşif ve petrol tankerlerinin operasyonlarında kullanılan El-Zafra Hava Üssü'ne ev sahipliği yapmaktadır.Kral Hamad bin İsa el Halife tarafından yönetilen Bahreyn'de, Bahreyn Deniz Destek Faaliyeti ve İsa Hava Üssü, ABD'nin 5. Filosu ve bölgesel deniz operasyonlarını desteklemektedir.Sultan Heysem bin Tarık liderliğindeki Umman, yakıt ikmali ve lojistik hizmetleri için Thumrait Hava Üssü ve Mesira Adası'na erişim imkanı sunmaktadır.Kral Selman bin Abdülaziz El Suud liderliğindeki Suudi Arabistan'da, Prens Sultan Hava Üssü ABD'nin hava operasyonlarını desteklemektedir. Başbakan Muhammed Şiya el-Sudani liderliğindeki Irak, eğitim ve gizli operasyon görevi için El-Esad, Aynü'l Esad ve Erbil hava üslerinde ABD güçlerine ev sahipliği yapmaktadır.Kral İkinci Abdullah liderliğindeki Ürdün ise, Muwaffaq Salti Hava Üssü, Kral Faysal Hava Üssü ve Özel Operasyonlar Merkezi'ne (KASOTC) erişim, insansız hava aracı operasyonları ve özel kuvvetler eğitimi desteği sağlamaktadır.Beşar Esad liderliğindeki Suriye'de ise, ABD güçleri El-Kaide ile mücadele bahanesiyle Tanf üssünde varlığını koruyor ve Beşar'ın halefi, Batı'nın çıkarlarına daha fazla hizmet etmeye istekli görünüyor.Son olarak Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Gulle'nin liderliğindeki Cibuti, Afrika'daki tek kalıcı ABD üssü olan Kamp Lemmonier Üssü'ne ev sahipliği yapmakta olup bu üs, Afrika Boynuzu ve Arap Yarımadası'ndaki insansız hava araçları ve özel operasyonlar için bir merkez olarak faaliyet göstermektedir.
Müslüman ülkelerin masasına açıkça konulan tüm ihanetlere rağmen düşmanlarımız bize karşı ziyafetler çekmek için yarışırlarkenyöneticiler ve onların dalkavukları, ümmetin dikkatini dağıtmaya yönelik çabalarında sonu gelmeyen hikayeler ve yalan çatışmalar uydurmaktan hiç utanmıyorlar. Nitekim Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: يُوشِكُ الْأُمَمُ أَنْ تَدَاعَى عَلَيْكُمْ كَمَا تَدَاعَى الْأَكَلَةُ إِلَى قَصْعَتِهَا» فَقَالَ قَائِلٌ: وَمِنْ قِلَّةٍ نَحْنُ يَوْمَئِذٍ؟ قَالَ: «بَلْ أَنْتُمْ يَوْمَئِذٍ كَثِيرٌ وَلَكِنَّكُمْ غُثَاءٌ كَغُثَاءِ السَّيْلِ وَلَيَنْزَعَنَّ اللَّهُ مِنْ صُدُورِ عَدُوِّكُمْ الْمَهَابَةَ مِنْكُمْ وَلَيَقْذِفَنَّ اللَّهُ فِي قُلُوبِكُمْ الْوَهْنَ» فَقَالَ قَائِلٌ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، وَمَا الْوَهْنُ؟ قَالَ: «حُبُّ الدُّنْيَا وَكَرَاهِيَةُ الْمَوْتِ “Aç insanların yemek kabına üşüştükleri gibi yakında diğer milletler de sizin başınıza üşüşeceklerdir." Dediler ki: Bu o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak ey Allah’ın Resulü? Dedi ki: “Bilakis sizler o gün çok olacaksınız, fakat sizler sel üzerinde akıp giden çer çöp gibi olacaksınız. Allah düşmanlarınızın kalbinden sizden korkma duygusunu çekip alacak, sizin de kalbinize vehn sokacaktır.” Dediler ki; "Vehn nedir, ey Allah’ın Rasulü? Dedi ki: “Dünyayı sevmek ve ölümü kerih-kötü görmektir."Bu ümmetin cesur evlatları, mücadele sahalarında dünya sevgisinin kalplerini doldurmadığını kanıtladılar ancak yozlaşmış yöneticilerin etrafını saran ikiyüzlü ordular çoktur ve onların fesat ve fitne yayma çabaları da yaygınlaşmaktadır.Allah'tan, onların sapkınlıklarına ve fesatlarına karşı bize yardım etmesini diliyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Abdullah Rubin