حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Amerika
Medya Bürosu
No: ABD-BA-2025-MB-TR-09 |
H. 18 Safer 1447 M. Salı, 12 Ağustos 2025 |
Enes el-Şerif ve Meslektaşlarının Vefat Duyurusu
10 Ağustos 2025 Pazar akşamı Gazze’de, Şifa Hastanesi önündeki küçük bir basın çadırı Yahudi varlığının doğrudan saldırısına hedef oldu. Saldırıda, Gazze’de aralıksız süren soykırımı dünyaya duyurmaya çalışan beş gazeteci şehit oldu. Şehit olan gazeteciler arasında muhabirler Enes Al-Şerif ve Muhammed Kureyka ile kameramanlar İbrahim Zahir, Mümin Alive ve Muhammed Nevfel de bulunuyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ onları Peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle birlikte haşreylesin. Bunlar ne güzel dostturlar.
Filistin halkı, özellikle Gazze, başta ABD olmak üzere uluslararası güçlerin himayesindeki Siyonist varlığın acımasız saldırılarına maruz kalmaya devam ediyor. Canları, evleri, onurları ve kutsalları pervasızca ihlal ediliyor. Görevi yaşanan bu vahşete tanıklık edip dünyaya duyurmak olan gazeteciler, sistematik bir şekilde hedef alınıyor. El-Cezire’ye göre, bugüne dek yaklaşık 270 gazeteci ve medya çalışanı, uluslararası hukuku, temel ahlakı ve en temel insani değerleri hiçe sayan Siyonist varlık tarafından kasten öldürülmüştür.
Bu suçların bir numaralı sorumlusu, o ‘sözde’ uluslararası toplumdur. Timsah gözyaşları dökerek yayımladıkları göstermelik kınama mesajları, aslında bu zulmü durdurabilecek olan devletlerin suç ortaklığını asla aklayamaz. Sydney’den Tokyo’ya, Londra’ya kadar milyonlar sokaklara dökülürken, bu ikiyüzlü hükümetler Yahudi varlığına karşı somut adımlar atmaktan kaçınıyor. Orduları bu katliamları sona erdirme kabiliyetine sahip olan komşu Müslüman ülkeler ise hala suskun.
Gazze’de yaşanan katliam, kelimenin tam anlamıyla bir yüzüstü bırakılmışlığın simgesidir. Hatta ihanet kelimesi bile bu kahredici durumu anlatmaya yetmiyor. Birleşmiş Milletler ve dünya başkentlerinden art arda gelen kınama mesajları, aslında işlenen suça ortak olmaktan başka bir anlam taşımıyor. Çünkü bu riyakâr devletlerin hepsi, bir yandan kınama mesajı yayımlarken diğer yandan Siyonist yapıya aralıksız bir şekilde askeri, siyasi ve ekonomik destek pompalamaya devam ediyor. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği Raşidi Hilafet ancak bu cani varlığın suçlarını durdurulabilir.
ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ“Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra da sustu” [Ahmed]
Gazze’yi ve tüm mazlum İslam beldelerini koruyabilecek tek siyasi ve askeri yapı, Raşidi Hilafet Devleti’nin kurulmasıdır. Bu yüzden ümmet, orduların elini kolunu bağlayan hain yöneticilerin devrilmesini talep etmelidir. Orduların üzerine düşen görev ise, mevcut saflarını terk ederek Gazze için harekete geçmek ve en başta Hizb-ut Tahrir olmak üzere, Hilafet için samimiyetle çalışanlara aktif destek ve nusret vermektir.
Bu sorumluluk, mazlumlara yardım etmek ve İslâm’ın mukaddesatını savunmak isteyen her Müslümanın vicdanındaki yükü hafifletecektir. Bu ise izlenecek en net ve belirleyici yoldur.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Amerika Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |