Cumartesi, 11 Şevval 1445 | 2024/04/20
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Soru Cevap

Rusyanın Ukrayna’daki Savaşının Yansımaları

Soru:

01 Eylül 2022’de France 24 sitesinin aktardığına göre, “Ukrayna ordusu sözcüsü, Ukrayna kuvvetlerinin binlerce Rus askerini kuşattıktan sonra Cumartesi günü doğudaki Lyman kasabasına (Donetsk bölgesi) girdiğini söyledi.” Çarşamba günü Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’daki savaş alanında yaşanan büyük gerilemenin ardından İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez kısmi askeri seferberlik ilan edildiğini duyurdu...” (21.09.2022 Euronews) Kısmi askeri seferberlik duyurusu, Ukrayna’nın Rusya’nın işgal ettiği bölgeleri geri almak için başlattığı karşı saldırıların ardından geldi. “Ukrayna Savunma Bakan Yardımcısı Pazar günü Al-Hurra uydu kanalına yaptığı açıklamada, “Ülkesinin Rusya’nın doğu Ukrayna’da işgal ettiği 10.000 kilometrekarelik bir alanı geri aldığını söyledi... Kiev’in Batı ülkelerinden çok destek gördüğünü ve doğuda karşı saldırılarda başarı elde ettiklerini kaydetti...” (18.09.2022 Al-Balad)

Şimdi soru şu: Rusya askeri olarak gerçekten zayıf mı? Yoksa Batının silah yardımı büyük ölçüde arttı mı? Rusya’nın kısmi askeri seferberliği, işleri tersine çevirebilecek mi? Ukrayna’nın kendi toprağı olan Lyman kasabasını geri alması ile Rusya’nın Ukrayna’nın dört bölgesini ilhak etmesi ne anlama gelir? Rusya ilhaktan geri adım atabilir mi?

Cevap:

Bu yeni gelişmeleri billurlaştırmak, boyutlarını ve yansımalarını kavramak için öncelikle büyük savaşların, gerçek güç dengesini değiştirmenin en hızlı ve en güvenilir yolu olduğunu vurgulamak gerekir. Tarih boyunca hep böyle olmuştur. Ukrayna savaşındaki gelişmeler takip edildiğinde, şunlar açığa çıkar:

1- Rusya, Donbass’ta Rusça konuşan insanları savunmak için Ukrayna savaşının fitilini ateşlemedi, her ne kadar gerekçesi bu olsa da. Aksine uluslararası konumunu güçlendirmek için savaş başlattı. Savaşın fitilini ateşlemeden hemen önce Avrupa, Amerika ve NATO’dan güvenlik garantileri istedi. Ukrayna’nın NATO’ya dâhil edilmemesi bu güvenlik garantileri arasında yer alıyordu. Batının Rusya’ya haksızlık ettiği ve birinci sınıf bir nükleer güç olarak uluslararası konumuna insafsızlık yapıldığı düşüncesinden kaynaklanan Rusya’nın bu hedefleri, Moskova’nın savaştan önce yaptığı tüm açıklamalarda açıkça görülüyordu. Moskova’nın bu garantilerde ısrarı ve Amerika ile Batıya bunları yazılı olarak sunması bunu doğruluyor. Bu nedenle bu çok önemli. Amerika ve Avrupa, Rusya’nın bu savaşını Ukrayna’dan toprak talebi veya doğu Ukrayna’daki Rusları savunmak olarak değil, uluslararası sisteme isyan olarak ele aldılar, Amerika ve Batının bu reaksiyonu, Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak ettiğinde sergiledikleri reaksiyondan tamamen farklıydı. Diğer bir deyişle bu reaksiyon, Amerika’nın tek başına önderlik ettiği Batılı uluslararası sisteme isyan eden büyük bir güce verilen tepki düzeyindeydi.

2- Bu nedenle Amerika ve Avrupa’nın Rusya’ya verdiği tepki sert oldu. Siyasi aptallığıyla ünlü Rusya böyle bir tepki beklemiyordu... Amerika ve Avrupa, Rusya’ya tarihinin en sert yaptırımlarını uyguladılar, yurtdışındaki mal varlıklarını dondurdular. Bu ülkeler, Avrupa’nın Rus petrol ve gazına şiddetli ihtiyaç duymalarına rağmen Rusya ile bağlarını kopardılar. Başta Almanya olmak üzere Avrupa yeniden silahlanmaya ve Amerika ile birlikte, Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri destek sağlamaya başladılar. Rusya-Ukrayna savaşının ardından Amerika, eski Başkan Trump döneminde sorgulanır hale gelen Batıdaki liderliğini açık ve net bir şekilde gösterdi ve müttefikleriyle ilişkilerinde var olan birçok boşluğu doldurdu. Savaşın başında Moskova’yı ileriye iten Rus gücünün gerçekliği, bugün de olduğu gibi Ukrayna’ya girdikten 6 aydan fazla bir süre geçtiği halde net değildi. Bu yüzden Amerika, kademeli olarak Ukrayna’ya askeri yardım sağladı ve Moskova’nın tepkisini izledi. Zamanla Rusya’nın kırmızıçizgileri birer birer terk edilmeye başlandı. Amerika ve müttefikleri, Rusya’nın kırmızıçizgilerini yok ettiler, Rusya onları durduramadı. Ukrayna’ya askeri yardım sağlanması, savunmadan saldırıya kadar nicelik ve nitelik olarak yardımlardaki artış bu çizgilerin aşılmasıydı... Böylece Ukrayna’yı Kırım’da Rusya’ya saldırması için cesaretlendirmeyen Amerika, şimdi saldırması için cesaretlendiriyordu...

3- Stratejik aptallığıyla Rusya, pervasızca Ukrayna topraklarını işgale kalkıştı. Kendini Ukrayna’dan üstün gördüğü için başkent Kiev’e doğru ilerledi. Ancak Kiev’i işgal edemedi, Donbass’a geri çekildi. Fakat bu geri çekilme, Rus ordusunda büyük bir zayıflığın olduğunu gösterdi. Rusya, savaş uçaklarını gösterip Ukrayna hava sahasını kontrol edemediği gibi ilerleyen güçlerine lojistik destek de sağlayamadı. İstihbaratının aksine Ukrayna direnişinin büyüklüğü Rusya’yı şaşırttı. Böylece Rus ordusunda ciddi bir askeri zayıflık belirdi ve Rus ordusunun Ukrayna’da yenilgiye uğrayacağına dair Washington’da umutları yeşertti.. Rusya Devlet Başkanı Putin’in Rus ordusu hakkındaki açıklamaları, zayıf saha performansıyla örtüşmediği görüldü. Sahada beliren bu zayıflık, misyonlarını durduran yabancı elçiliklerin Kiev’e geri dönmesini sağladı. Batılı yetkililer, peş peşe Ukrayna’nın başkentine ziyaret gerçekleştirdiler...

4- Sonra Amerika, Ukrayna’ya yapılan askeri yardımın hedeflerini açıkladı. Amerika’nın açıkladığı bu hedefler, Moskova’da yıldırım etkisi oluşturdu.. Amerika, uydu görüntüleri ve telsiz görüşmeleri üzerinden Ukrayna için saha istihbaratı topladı. Askeri danışmanlık yaptı, hatta ABD Genelkurmay Başkanı, Ukraynalı mevkidaşını haftada yedi kez aradığını bile söyledi. (El Cezire, Eylül 2022) Eldeki tüm veriler, Amerika’nın Ukrayna’daki savaşı kendi savaşı olarak gördüğü, ancak doğrudan katılmadığı anlamına geliyor. Nitekim Amerika haftalık yaptığı açıklamalarda, Ukrayna’ya milyarlarca dolar ek askeri yardım sağladığını duyurdu. Bir başka deyişle, Amerika, Rusya’yı Ukrayna’da hezimete uğratmaya ve büyük ülkeler listesinden çıkarmaya kararlı. Rusya bunu çok geç fark etti!

5- Avrupa’nın Rus petrol ve gazına bağımlılıktan kurtulma yolunda emin adımlarla ilerlediğini açıklamasına rağmen Rusya’nın (savaşın) altı ayı boyunca Avrupa’ya petrol ve gaz ithalatına devam etmesi, stratejik zayıflığını gösteren göstergelerden biridir. Yani Rusya, gece gündüz düşmanlığını ilan eden ülkelere petrol ve doğalgazı tedarikini durdurmamıştır. Bu, ekonomisinin Batı yaptırımlarından etkilenmediğini ve rublenin yaptırımlar karşısında istikrarını koruduğunu söyleyen Moskova’nın paraya ne kadar çok ihtiyacı olduğunu gösteriyor! Rusya, çok geç bir hamleyle 2022 Eylül’ünün başlarında patlamalardan önce Nord Stream 1 gaz boru hattını tamamen kesti. Diğer yandan da güvenilir bir enerji tedarikçisi olduğunu açıkladı. Öte yandan Polonya üzerinden geçen “Yamal-Avrupa” boru hattı, Ukrayna üzerinden geçen “Progress” ve “Soyuz” boru hatları ve Türkiye’den geçen “Türk Akım” boru hattı gibi Avrupa’ya gaz tedarik eden diğer boru hatları faaliyetlerine ve Avrupa gaz sağlamaya devam ettiler. Rusya değil, Polonya ve Ukrayna, gaz tedarik eden yan hatları kestiler. Rusya’nın paraya ihtiyacı, uluslararası arenada itibar kaybettirdi. Bu, savaştan önce uluslararası konumunu güçlendirme çabalarıyla uyuşmaz...

6- Rusya, 2022 Eylül ortalarında yani Rusya’nın Kharkov’daki yenilgisinden kısa bir süre sonra Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Semerkant Zirvesi’nde Çin’in sergilediği tutuma şaşırdı. Rusya Devlet Başkanının kendisi bu tutumu ifşa etti. Çin’in Ukrayna’daki savaşla ilgili “kaygılarını ve endişelerini” anladığını ifade etti. “Putin, -Ukrayna’daki Rus savaşının başlamasından bu yana Çinli mevkidaşı ile yaptığı ilk görüşmede- Çinli dostların Ukrayna kriziyle ilgili dengeli duruşunu çok takdir ettiğini söyledi.” (15.09.2022 El Cezire) Böylece Rusya, Ukrayna’daki savaştan önce “sınırsız” işbirliği anlaşması imzaladığı Çin’in “dengeli” bir duruş izlediğini yani ne Rusya’nın ne de Ukrayna ve Batının yanında yer almadığını gördü. Nitekim Çin, Şanghay zirvesinde Rusya ile düzenlenen ortak basın toplantısında ve Çin devlet başkanının açıklamalarında, “Ukrayna”nın adını bile anmadı, sadece ima etti. Aklı başında biri, Amerika’nın Çin’e Ukrayna’daki savaşında Rusya’ya herhangi bir destek vermesinin sıkıntısını açıkladığından şüphe etmez. Bu, şüphesiz Çin’in uluslararası ticaretinin zarar görmesi korkusuyla karşılık vermesi gereken bir meseledir... Bu nedenle Çin, Ukrayna’daki 4 bölgenin ilhakının kınanmasını içeren Güvenlik Konseyi taslağında çekimser kaldı, Rusya’yı desteklemedi. 1 Ekim 2022’de France 24 sitesinin bildirdiğine göre, “Rusya Cuma günü, Ukrayna’daki 4 bölgenin ilhak edilmesini kınayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) karar taslağını veto etti... Çin, Hindistan, Brezilya ve Gabon’un çekimser kaldığı oylamada BMGK üyesi 10 ülke, ABD ve Arnavutluk tarafından hazırlanan karar lehinde oy kullandı...”

7- Tüm bunların ışığında Ukrayna’ya şartlarını kabul ettiremeyen Rusya’nın Ukrayna saldırısı, Rusya’nın ciddi bir askeri zafiyet yaşadığını ortaya koyuyor. Yine Amerika ve Batının, Ukrayna’ya bir kısmı açık, bir kısmı gizli niteliksel büyük bir askeri destek sağladığını gösteriyor. Rusya, savaştan önce beklemediği bu yeni gerçekleri gördüğü için Lavrov, 12 Eylül 2022’de Rusya’nın Ukrayna ile müzakereleri reddetmediğini belirtti. (12.9.2022 El Cezire) Fakat savaşın ilk günlerinde Rusya’nın Ukrayna’ya dayatmak üzere Ukrayna masasına koyduğu şartların da buharlaştığının farkında. Nükleer silah kullanımı dışında Rusya’nın bu şartları tekrar gündeme getireceğine dair hiçbir umut yok. Nükleer silah, belki de Rusya’nın son kozudur. Fakat nükleer silah kullanımının Amerika’yı şu ya da bu şekilde savaşa çekeceğini de biliyor. Amerikan yardımı alan Ukrayna ordusuna karşı giriştiği savaşta zafer elde edemiyor ki Amerikan ordusu savaşa katılırsa nasıl zafer elde etsin? Dolayısıyla Ukrayna saldırısından sonra Rusya, “zor” bir durumdadır.

8- Rusya tüm bu tehlikelerin farkında. Rusya Devlet Başkanı Putin, yenilgiyi kabul etmediğini gösterdi. “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin nükleer tehditlere maruz kaldığını belirterek kısmi askeri seferberlik ilan edildiğini duyurdu.” (21.09.2022 El Cezire) Ayrıca (Rusya destekli Lugansk, Donetsk, Kherson ve Zaporozhye bölgeleri, Rusya’ya katılmak için 23-27 Eylül tarihleri arasında referanduma gideceklerini duyurdu.” (21.09.2021 Anadolu Ajansı) Nitekim referandum yapıldı ve ilhak gerçekleşti... 30 Eylül 2022’de El Cezire sitesine göre, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin’de yaptığı konuşmada, Ukrayna’nın Herson, Zaporijya, Donetsk ve Luhansk bölgelerinin resmen ilhakını açıkladı ve buraları Rusya Federasyonu’nun dört yeni bölgesi olarak ilan etti. Ayrıca uzun konuşmasında Putin, Batının dünya düzenini kontrol etmesini kınadı. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ise, ülkesinin Rusya’nın hamlesine yanıt olarak “kararlı bir adım” attığını söyledi.” Bununla birlikte Ukrayna ordusu, bu dört bölgede askeri operasyonlarını sürdürdü... 01 Eylül 2022’de France 24 sitesinin aktardığına göre, “Ukrayna askeri sözcüsü, Ukrayna kuvvetlerinin Rus güçlerini kuşattıktan sonra Cumartesi günü doğudaki kale Lyman’a girdiğini duyurdu. Rusya, çatışmalar sürerken binlerce kişinin kasabadan ayrıldığını doğruladı. Cuma günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki 4 bölgenin ilhakını onayladıktan sonra Moskova, siyasi olarak gerilimi tırmandırmaya devam ediyor... Ukrayna Savunma Bakanlığı sosyal medya hesabı Twitter’da “Ukrayna Hava Taarruz Kuvvetleri, Donetsk bölgesi Lyman’a giriyor.” ifadelerini kullandı. Bundan kısa bir süre önce Ukrayna ordusu, Cuma günü Rusya’nın ilhak ettiği Donetsk bölgesinde bulunan Lyman kasabasında binlerce Rus askerini kuşattığını söyledi.”

9- Tüm bu olanlardan sonra Rusya’nın tutumunu daha yakından incelediğimizde, şunlar görülür:

A- Tarih boyunca olduğu gibi Rus aklı, toprak kazanımlarına bakar ve ne pahasına olursa olsun o toprağı korumak ister. Bu nedenle Rusya’ya ilhak etmek ve oldubittiye getirmek için kısmen veya tamamen kontrol ettiği bölgelerde referandum yaptı. Bir başka deyişle Rusya, bu yeni bölgelerin (Lugansk, Donetsk, Zaporozhye ve Kherson) Rus toprakları haline geldiğini, oralara yapılan saldırının Rusya’ya yapılmış bir saldırı olduğunu, Rusya’nın “askeri-nükleer doktrini” gereklerine göre, o toprakların savunulması nükleer silahların kullanılmasını gerektirebileceğini söylemek istiyor. Yani Rusya, topraklarına saldırılması durumunda Ukrayna ordusunu desteklemenin doğuracağı riskler hakkında Amerika ve Avrupa ülkelerini gözdağı vermek ve bizzat Ukrayna ordusunu korkutmak istiyor. Bütün bunlar, Rus ordusunun zayıflığını, savaşlarda nükleer silah kullanımını yasaklayan bir tür uluslararası anlaşmanın varlığına rağmen Ukrayna’da zafer elde edememesi sonrasında nükleer silaha başvurabileceğini gösteriyor...

B- 300 bin yedek askeri göreve çağırmak için ki çok daha fazlası göreve çağrılabilir, kısmi askeri seferberlik ilan edilmesi, dolaylı olarak Rus ordusunun zayıflığını, Rusya’nın Ukrayna’daki hedeflerine ulaşamadığını ve verdiği ağır insan kayıplarının yedek askerlerin orduya katılımına ihtiyaç doğurduğunu kanıtlıyor. Yine de Rusya hala savaşta olmadığını sadece özel bir askeri operasyon yürüttüğü söylüyor.

10- Büyük olasılıkla Ukrayna’daki savaş, çok tehlikeli bir tırmanış aşamasına girmiştir. İtibarını geri almak istemesi durumunda Rusya, önümüzdeki günlerde Ukrayna’da kuru yaş her şeyi yakacaktır. Tabii bunu yapacak gücü ve iradesi varsa. Oysa birçok gösterge, yeteneğinin azaldığını ve iradesinin zayıfladığını kanıtlıyor. Rusya, Ukrayna’da şu veya bu şekilde Amerika ve Avrupa ülkeleriyle yüzleştiğini çok geç anladı. Rusya’yı çılgına döndüren Amerika’nın aksine Avrupa ülkeleri, Rusya’yı oyuna getirmek için kapılarında küçük bir delik bıraktılar ve Avrupa’nın bu yılın sonunda Rus petrolünden ve ardından da doğalgazından vazgeçme planları var. İşte bütün bunlar, Avrupa’yı Rusya’ya karşı daha agresif hale getiriyor. Bu, Almanya’nın Rusya’ya karşı ses tonunu yükseltmesinden ve Almanya’nın silahlanmasındaki artıştan açıkça anlaşılabilir. Rusya, Ukrayna bölgelerinin Rusya’ya katılım referandumlarından, bu bölgelerdeki kazanımlarını herkesin kabul edeceği bir oldubitti haline getirmek istedi ve bu bölgeleri savunmak için nükleer silah kullanımı belirsizliğini korudu. Ancak Batı, bu referandumları reddetti ve Ukrayna’yı askeri olarak desteklemeye devam edeceğini açıkladı. Hatta Ukrayna’ya daha gelişmiş hava savunma sistemleri bile sağladı. Böylece Rusya’nın çıkmazı daha da karmaşıklaştı.

11- Kısmi seferberlik ilan edilmesi konusuna gelince, askeri uzmanlara göre kısmı seferberlik meselesi ve eğitimsiz yedek askerlerin göreve çağrılması Rus ordusu için pek bir işe yaramayacaktır. Rus ordusunun zayıflığı meselesi, yedek askerlerin silahaltına alınmasıyla üstesinden gelinemeyecek kadar derindir. Zayıflık meselesi, bir liderlik ve bugün Rusya’da bulunmayan bir ekipman sorunudur. Rusya, ordu yararına askeri ve ortak üretim fabrikalarını sanki bir dünya savaşındaymış gibi maksimum kapasitede çalıştırıyor olsa da, belirleyici olmayacaktır. Çünkü Amerika ve Avrupa ülkeleri de Ukrayna’ya ordusunun ihtiyacı olanı şeyleri sağlıyorlar. Rus ordusunun Ukrayna’da verdiği ağır kayıplar devam ederse, Kremlin Rusya içinden savaşı durdurması için büyük bir baskıya maruz kalacaktır. Baltık Denizi’nde Kuzey Akım boru hatlarında meydana gelen patlamalar ve bunun sonucunda Avrupa’nın ucuz Rus doğal gazına dair umutlarının suya düşmesi, bu baskıyı daha da artıracaktır. Bütün bunlar Rusya’yı daha büyük bir Avrupa düşmanlığıyla karşı karşıya bırakıyor. Bu düşmanlık, Ukrayna ordusuna verilen desteğin artmasını ve ucuz gaz elde etmek için Rusya ile uzlaşma çağrısı yapan Avrupalı ​​seslerin zayıflamasını sağlayacaktır. Buna ek olarak Çin’in tutumunda da bir gerileme söz konusu. Dolayısıyla Rusya’nın Amerika ve Batı ile yüzleşmede tek başına kaldığı hissiyatı güçleniyor. Başka bir deyişle, Çin Rusya’yı büyük ölçüde terk etti. Bütün bunlar, Kremlin liderlerinin yanlış hesaplar yaptığı yönünde içeride yaygın eleştirilere yol açıyor.

12- Rusya’nın nükleer tehditlerine gelince, birincisi, gerçek iradeden yoksundur. Zira Batı istihbaratı, Rusya’nın nükleer kuvvetlerinde herhangi bir hareketlilik gözlemlememiştir.  Dolayısıyla bu, Batının Putin’in bu tehditlerinin nükleer silah kullanımından ziyade gözdağı vermeye yönelik olduğu inancını artırıyor. Amerika ve Avrupa ülkeleri, bu tehditleri ciddiye aldıklarını söyleseler de Rusya’nın nükleer silahlarından korktuklarına dair bir yaklaşım sergilemediler. Kaldı ki hedef, Ukrayna’dır, Batı değil. Amerika, Rusya’nın Ukrayna’da herhangi bir nükleer silah kullanımına karşılık vereceğini açıklasa da, hatta Rusya ile Amerika arasında yaşanacak herhangi bir nükleer savaşı önlemek için konvansiyonel silahlarla karşılık verse bile, tüm bunlar, Rusya’nın sahip olduğu son kozunun caydırıcılık gücünü yitirmesine neden oluyor. Savaş sonrası çözümlerde bu silahının başına felaket gelebilir.

13- Soruda belirtildiği gibi Rusya’nın ilhaktan geri adım atması meselesine gelince, bu, Rusya’nın uluslararası arenadan silinmesi ve etkisinin sona erdiği anlamına gelir. Bu, Rus liderliğine çok ağır gelir. Bu yüzden Rusya’nın, bu dört bölgede yani ilhak referandumlarının düzenlendiği bölgelerin sınırlarında durması bekleniyor. Belki Kharkov’da kaybettiği bölgeleri geri almak için biraz ileriye gidebilir. Rusya Devlet Başkanı, halkı önünde “güçlü” görünüyor. 2014’te Kırım’ı ilhak ettikten sonra Rusya’ya yeni toprak kazanımları sağladı. Eğer bu gerçekleşirse, Ukrayna’yı kısa sürede yutmakla tehdit eden süper güç görüntüsündeki bir ülke için küçük bir hedef olur. Ama öte yandan Amerika ve Batılı ülkeler, Rusya’nın işgal ettiği bu bölgelerin kurtarılması için Ukrayna’yı cesaretlendiriyorlar ve ordusunu destekliyorlar. Batının Ukrayna’ya artan askeri desteği ile Rusya’nın kısmı seferberliği arasında kalan Ukrayna savaşı, büyük ihtimalle yoğun çatışmalara sahne olacak ve daha uzun sürecektir. Rusya’nın, nükleer silah kullanımı dışında savaşı kazanma garantisi zayıflarken, Ukrayna’daki savaş, daha fazla uluslararası tehlikelere açık hale gelecektir... Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Rusya’nın müzakereleri reddetmediğini hatırlatsa da, Amerika ve özellikle İngiltere, Ukrayna’yı Rusya’nın büyük ülkeler listesinden çıkarıldığı arena haline getirme niyetindeler. Bu iradeler çatışması arasında Ukrayna sahası, işleri alt üste edebilecek sürprizlere gebedir.

14- Son olarak, günümüz dünyasının büyük güçleri, hiçbir insani veya ahlaki değeri umursamadan barbar emellerini gerçekleştirmek için birbirleriyle çatışıyorlar. Bu ülkeler, yeryüzünde bozgunculuğu artırdılar. Dünya, bu ülkelerin yok oluşuyla ancak düzelecek, sonra çalışanların çalışması ve âlemlerin Rabbinin yardımıyla Nübüvvet metodu üzere Hilafet yeniden kurulacaktır.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ O gün Allahın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-6]

H.06 Rabiu’l Evvel 1444
M.02 Ekim 2022

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER