Pazartesi, 14 Rebiu’s Sânî 1447 | 2025/10/06
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Yıkıcı Birlik!

Trajedilerin patlak verdiği, kanların, namusların ve kutsalların ihlal edildiği bir zamanda, Arap Birliği'nin ümmetin davalarının yardımcısı, mazlumun destekçisi ve ortak akide, din ve tarihe olan aidiyetin derinliğini yansıtan bir ses olması bekleniyordu. Ancak ne yazık ki bu birlikten, “yıkıcı birlik” unvanına layık başka hiçbir şey görmedik; zira mertliği yıktı, dini yıktı ve onuru yıktı...

Ümmeti temsil etmesi gereken bir kurum, soykırım tekrarlanıp Haçlı ve Siyonizm’in sancakları çocuklarımızın cesetlerinin üzerinde dalgalanırken nasıl sessiz kalıp suç ortaklığı yaparak soğuk beyanatlarda bulunmakla yetinebiliyor?! Bugün yaşananlar sadece siyasi bir fiyasko değil, aksine dinin emanetine olan açık bir ihanettir. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَإِنِ اسْتَنْصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُSizden din konusunda yardım istediklerinde yardıma icabet etmeniz sizin üzerinize vaciptir.” [Enfal 72] Peki yardım nerede? İlişkilerin kesilmesi nerede? Boykot nerede?

Aksine Allah'ın düşmanlarıyla normalleşmeye ve aşağılık tutumlara tanık oluyoruz, sonra da bizden, bu insanlardan ortak bir açıklama beklememiz talep ediliyor! Oysa onların açıklamaları ne besler ne de açlığı giderir; çünkü bu açıklamalar, akideden veya Allah korkusundan değil, aksine taht hesaplarından, sömürgeciyi razı etmekten ve çıkarların korunmasından kaynaklanmaktadır.

Kim dinini terk ederse, Allah da onu terk eder. Yöneticiler Allah'ın şeriatını ve mustazaflara yardım etmeyi terk ettiklerinde, onlardan hiçbir hayır beklenmediği gibi onların ellerinden bir izzet de beklenemez. Zira onlar, inşa ediciler değil yıkıcılardır; çünkü birlik bugün, rejimlerin ihanetini örtbas ediyor, sessizliği ve alçaklığı da meşrulaştırıyor. Böylece bizleri, parçalanmış halklar ve boyun eğmiş ve teslim olmuş çatışan rejimler haline getirdiler.

Ey Müslümanlar: Yıkıcı birliğe güvenmeyin; zira bugünkü tavır, Güvenlik Konseyi veya Arap Birliği'ni değil, Nâsır ve Muin olan Allah'ı idrak eden canlı hakların ve mümin kalplerin tavrı olmalıdır. Bu karanlık gece mutlaka sona erecek ve tarih, dahası bunun öncesinde de Allah Subhanehu, karar verme gücüne sahip olduğu halde Müslümanların kanının akıtılmasını seyreden ve sesini yükseltip kılıcını çekmeyen herkesten hesap soracaktır.

Tarih affetmez, din sessiz kalmaz ve Allah da gafil değildir. Yıkıcı birliğin, hak konusunda sessiz kalmasından ve yöneticilerinin de mustazaf kardeşlerimizi yüzüstü bırakmasından dolayı sayfalarına şöyle yazılacaktır: Onlar Kudüs'ü sattılar, Gazze'yi yüzüstü bıraktılar, katliamlara sessiz kaldılar ve meşruiyet ve ulusal çıkarlar kisvesi altında ümmetin diri diri gömülmesine katkıda bulundular.

Ancak bizler, bu ümmetin çocuklarıyız, yani “لا إله إلا الله، محمد رسول الله”'ın çocuklarıyız; bu yüzden her kim ihanet ederse, uzun zaman alsa bile bir gün yargılanacaktır. Zira ümmet hastalanır ama asla ölmez. إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْEğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı sabit kılar.” [Muhammed 7]

Onların açıklamaları düşsün, zirveleri yıkılsın ve ümmetin duvarlarına ateşten harflerle şöyle yazılsın: Eğer yöneticiler bizi yüzüstü bırakırsa biz de onları yüzüstü bırakalım, Müslümanlar olarak bizler görevimizi yerine getirelim ve kan, akide ve onur konusunda taviz vermeyelim.

وَاللهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَMuhakkak ki Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Yusuf 21]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Munis Hamid – Irak

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER