- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Zalim Rejimlerin Gölgesinde Kaybolan Şerî HaklarVe Raşidi Hilafet Devleti’nin Bunları Nasıl Güvence Altına Alacağı
İnsan yapımı sistemlerin ve ithal edilen kanunların gölgesinde, İslam'ın güvence altına aldığı birçok şerî haklar heba edilmektedir. Bu hakların geri kazanılması ve adaletin tam olarak gerçekleşmesi, ancak İslam şeriatını tüm ayrıntılarıyla uygulayacak olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti'nin gölgesinde mümkün olabilir. Aşağıda, kaybedilen bu hakların en önemli olanlarına ve Hilafetin bunları nasıl güvence altına aldığına dair açıklama yer almaktadır:
1- Siyasi haklar ve yönetimde adalet
İnsan yapımı sistemlerde
İktidar, yönetici elitler tarafından kontrol edilmekte olup insanlar, yöneticilerini şerî şûrâ yoluyla seçmekten mahrum bırakılmakta, diktatörlük ve yolsuzluk yaygınlaşmakta, yargı ve mahkemelerde insanlara zulmedilmektedir.
Hilafet Devletinde
Yönetici, Kur'an ve sünnete göre yönetmek üzere şerî biat yoluyla seçilir, muhasebeye tabi tutulur ve kimseyi kayırmadan adaletle hükmeder; tıpkı Ömer ibn Hattab'ın şöyle dediği gibi: “Analarından hür doğan insanları ne zaman köleleştirdiniz?”
2- Ekonomik ve mali haklar:
İnsan yapımı sistemlerde: Faiz ve ihtikar/tekelcilik yaygınlaşıp işçiler ve köylüler zulme maruz kalarak ümmetin servetleri küçük bir azınlık tarafından yağmalanırken insanların birçoğu yoksulluk içinde yaşamaktadır.
Hilafet Devleti’nde: Faiz ve ihtikar haram kılınmış, mülkiyetin nedenlerinden birinin uygulanması ve nasıl uygulanacağı, paranın nasıl sarf edileceği ve mülkiyetin nasıl çoğaltılacağı açıklanmış, mülkiyetler, kamu mülkiyeti, devlet mülkiyeti ve özel mülkiyet olmak üzere üçe ayrılmış, servetin adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamak için zekat, ganimet ve fey (mefhumları) açıklanmış, haksız olarak alınan sürekli vergiler haram kılındığı gibi Hilafet Devleti'nin tebaasından alınan gümrük vergileri de haram kılınmıştır.
3- Kadın ve aile hakları
İnsan yapımı sistemlerde: Kadın eşlerin nafaka ve barınma hakları ihlal edilmekte, boşanmış kadınların ve çocukların hakları çiğnenmekte, kadınların istismar edildiği “seyahat (misyar) evlilikleri” yaygınlaşmaktadır; tıpkı kadının haklarından mahrum bırakıldığı ve bir meta gibi muamele gördüğü kayıt dışı evliliklerde olduğu gibi.
Hilafet Devleti’nde: Kadına, bir anne, kız kardeş, evin mürebbisi ve korunması gereken bir namus olarak itibar edilmekte ve kadınların iddet ve miras hakları korunmaktadır.
Evlilik hayatı, huzur hayatı olup eşlerin ilişkisi de arkadaşlık ilişkisidir. Kocanın karısı üzerinde kavvam olması, hüküm-yönetim gücü değil, gözetim-idare gücüdür; kadının kocasına itaat etmesi farz kılındığını gibi kocanın da karısının nafakasını marufa göre karşılaması farz kılınmıştır.
4- Güvenlik hakları
İnsan yapımı sistemlerde: Müslüman ülkelerdeki baskıcı rejimlerin hapishanelerinde olduğu gibi keyfi tutuklamalar ve işkenceler yaygınlaşmakta, ağızlar susturulmakta, insanlar adil olmayan insan yapımı kanunlarla yargılanmakta, dahası kendi insan yapımı kanunlarına aykırı olarak yargılanmadan insanlar hapse atılmaktadır.
Hilafet Devleti’nde: Asıl olan beraat-ı zimmet (kişinin suçsuz olması) olup hiç kimse mahkeme kararı olmadan cezalandırılamaz ve hiç kimseye işkence yapılamaz ve her kim bunu yaparsa cezalandırılır.
5- Eğitim hakları:
İnsan yapımı sistemlerde: Şeriat eğitimi ihmal edilmekte, gençleri dinlerinden uzaklaştıran seküler müfredatlar dayatılmakta, ahlaki fitne ve yozlaşmış medya yaygınlaşmakta, müfredatlarda kâfir Batı'nın kişiliğini örnek olarak alınmaktadır.
Hilafet Devleti’nde: Eğitim müfredatının dayalı olduğu temel İslam akidesi olup tüm ders konuları ve öğretim yöntemleri, eğitimde bu temelin dışına çıkmayacak şekilde belirlenir.
Halifelik Devleti'nde eğitim sistemini, İslami zihniyet ve İslami nefsiyet oluşturmakta olup öğretilmek istenen tüm dersler, bu siyaset temelinde belirlenir.
Hilafet Devleti'nde eğitimin gayesi, İslami şahsiyeti oluşturmak ve insanlara, hayat işleriyle ilgili ilim ve bilgileri kazandırmaktır. Eğitim yöntemleri bu gayeyi gerçekleştirecek şekilde belirlenir ve bu gayeden başkasına yol açan tüm yöntemler engellenir.
Sonuç olarak: Bu haklar neden sadece Hilafette gerçekleşebilir? Çünkü insan yapımı sistemler:
Yöneticilerin çıkarları ve Müslüman ülkelerdeki ajan yöneticilerin sadakat göstermeyi bir borç bildikleri büyük devletlerin çıkarları, ümmetin çıkarlarının önüne geçmekte, şeriata aykırı ve Raşid yöneticilerin uyguladığı adaletten yoksun olan ithal edilmiş kanunlara tabi olunmaktadır.
Hilafet Devleti’ne gelince: Kitap ve sünnete göre yönetecek, hakları sahiplerine geri verecek ve Allah'ın müminlere vaat ettiği adaleti sağlayacaktır: وَعَدَ اللهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına dair vaatte bulunmuştur.” [Nur 55]
Allah'ım, bize hakkı hak olarak göster ve bizi ona tabi olmakla rızıklandır; bize batılı batıl olarak göster ve bizi ondan uzak durmakla rızıklandır; bizi hak üzere sabit kıl ve hak ve adalet devleti olan Raşidi Hilafet Devleti'ni bizim için göz aydınlığı kıl.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Fadi Es-Sûlemi – Yemen