Perşembe, 08 Cumade’l Ûlâ 1447 | 2025/10/30
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Kendilerini Esaretten Kurtaracak Bir Çobanı (Yöneticisi) Olmayan Esir Kadınlar!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Kendilerini Esaretten Kurtaracak Bir Çobanı (Yöneticisi) Olmayan Esir Kadınlar!

Haber:

Filistin Esirler Kulübü, işgal güçlerinin aralarında iki kız çocuğu ve Gazze'den bir kadının da bulunduğu 49 Filistinli kadını tutuklamaya devam ettiğini ve bu kadınların, işgal cezaevleri ve sorgu merkezlerinde örgütlü ve sistematik bir baskıyla karşı karşıya kaldığını vurguladı. Filistin Ulusal Kadınlar Günü olarak bilinen gün vesilesiyle yaptığı bir açıklamada kulüp, Filistin halkının tarihindeki en kanlı bir aşama olan soykırım savaşının patlak vermesinden bu yana bu suçların hızının benzeri görülmemiş bir şekilde arttığını ve bunun etkilerinin kadın mahkumların gerçekliği üzerinde sert bir iz bırakmaya devam ettiğini söyledi.

Yorum:

7 Ekim 2023'ten bu yana, Batı Şeria, Kudüs ve 1948'de işgal edilen topraklarda 595'ten fazla kadın tutuklama vakası kaydedilirken Gazze'de tutuklanan kadınların sayısı hakkında kesin istatistikler mevcut değildir. Kadınların rehin alınıp tutuklanması politikası, savaş sırasında tehlikeli bir tırmanışa tanık olmuştur; zira işgal, kadın tutukluların ailelerine baskı yaparak teslim olmalarını sağlamak için bu yöntemi kullanmaktadır. Bu politika, tutuklu ve şehit eşlerinin yanı sıra yetmiş yaş üstü yaşlı anneleri de kapsamakta olup bu politikaya, kadın tutukluların kocalarını veya tutuklu oğullarını öldürme tehditlerinin yanı sıra istismar, evlerin yıkılması, mallara el konulması ve çocukların korkutulması da eşlik etmektedir.

Soykırım savaşını izleyen aşama, kadın tutukluların şartlarında zulüm ve seviye bakımından köklü değişiklikler getirmiş ve buna bir dizi baskıcı suçlar eşlik etmiştir;bu suçların en önemlisi, “kadın tutukluların tanıklıklarına göre” en temel yaşamsal ihtiyaçlardan bile yoksun olan pis hücrelerde tutulmalarıdır. Bu hücrelere yönelik tekrarlanan baskınlar, çıplak arama, kısıtlama, dayak, taciz, tecavüz tehditleri, aşağılayıcı bir şekilde cezaevi avlusuna zorla çıkarılma, aşağılayıcı pozisyonlara zorlanma, bozuk yiyecekler ve kullanılamaz durumdaki eski yatakların verilmesi ve tutukluların hijyenik ped ve giysi gibi en temel ihtiyaçlarının toplu cezalandırma aracına dönüştürülmesi de söz konusudur. Ayrıca serbest bırakılan eski kadın mahkumların ve halen tutuklu olan diğerlerinin belgelenmiş tanıklıklarında geçtiği gibi yaz aylarında havalandırma ve kış aylarında ısınma imkanlarından mahrum bırakılıyorlar, aile ziyaretleri ve avukat görüşmeleri yasaklanıyor ve sürekli toplu tecrit uygulanıyor.

Kayda değerdir ki bu aşamada tutuklamaların en önemli nedenlerinden biri, düşünce ve ifade özgürlüğünün ya da işgalcinin iddia ettiği gibi sosyal medya üzerindeki kışkırtmanın akabinde gerçekleşmesidir; zira bugün kadın mahkumların çoğu kışkırtma suçlamasıyla tutuklu bulunmakta ve bunlardan 12'si idari gözaltında tutulmaktadır. Diğerleri ise gizli dosyalar bahanesiyle idari gözaltında tutulmaktadır.

İşte bu, kadınlara, çocuklara ve erkeklere karşı en ufak bir insanlık kırıntısı bile göstermeden her türlü şiddet ve işkenceyi uygulayan zalim bir işgaldir;siyasetçiler ve liderler ise, oturup izliyorlar ve dünyayı da en ufak bir kötü muameleye maruz kalmayan birkaç Yahudi esirle meşgul ediyorlar.Bunlar yaşanırken ajan otorite ise bu esirleri serbest bırakmak için çalışmak yerine, kadınları ve toplumu yozlaştıran planlar yapmakla, kendisinin ve üyelerinin yolsuzluğunu örtbas etmekle, onurlu insanları ve hakkı söyleyenleri takip etmekle, seslerini kızmak için onları hapse atmakla ve Yahudilerin politikasından çok da farklı olmayan bir baskı politikası izlemekle meşguldür; her ikisinin hedefi de aynı olup bu da, Filistin davasını tasfiye etmektir.

Ancak Rabbul İzzeti aziz Kitabı’nda şöyle buyurmaktadır: وَإِذْ يَمْكُرُ بِكَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِيُثْبِتُوكَ أَوْ يَقْتُلُوكَ أَوْ يُخْرِجُوكَ وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللَّهُ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ Hatırla ki, kâfirler seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri yahut seni (yurdundan) çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar (sana) tuzak kurarlarken Allah da (onlara) tuzak kuruyordu. Çünkü Allah tuzak kuranların en iyisidir.” [Enfal 30]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müslime Şâmî (Ümmü Suheyb)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER