Pazartesi, 14 Rebiu’s Sânî 1447 | 2025/10/06
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Trump'ın Planı, Araçları Müslümanların Başındaki Yöneticiler Olan Bir Amerikan Mandasıdır

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Trump'ın Planı, Araçları Müslümanların Başındaki Yöneticiler Olan Bir Amerikan Mandasıdır

Haber:

29 Eylül 2025 tarihinde Beyaz Saray, Gazze Şeridi'nde acil ateşkes çağrısı yapan ayrıntılı bir plan yayınladı ve bu planın ardından, Gazze Şeridi'ndeki siyasi ve güvenlik durumunun yeniden yapılandırılması ve düzenlenmesi için kapsamlı bir program uygulanacak.

Plan, Gazze'yi “silahtan arındırılmış bir bölge” haline getirmeyi ve uluslararası ve bölgesel garantilerle yönetim için bir geçiş mekanizması oluşturmayı amaçlamaktadır; bu mekanizma, uygulamayı izlemekle görevli yeni bir uluslararası kuruluş aracılığıyla doğrudan ABD Başkanı Donald Trump'ın denetimi altında olacaktır. (El Cezire Net)

Yorum:

Hayatın takas edilmesi, sırf hayatın teslim edilmesi karşılığındaki bir anlaşma kapsamında Trump, yirmi maddeden oluşan planını sundu; bu planın, Yahudi varlığı, onun güvenliği ve esirleriyle ilgili yönü tamamen açık bir şekilde ortaya konurken Gazze ve halkının kaderi ile ilgili olan diğer yönü ise belirsiz ve tuzaklarla  dolu olduğu gibi içeriği ise son derece kötü niyetli noktalarla doludur; zira bu noktaların tamamı, Filistin halkının terörist olarak damgalanmasını ve onların işgalciye karşı cihatlarının suç sayılmasını teyit etmektedir. Planın en kötü kısmı ise, Trump'ın kendisini Gazze'nin yöneticisi olarak ataması ve buranın “Barış Konseyi” adı verilen Amerikan mandası altında olmasıdır.

Lanetli planda geçenlere bakmaksızın Filistin davasının tarih boyunca ve onun kaybından bu yana sabit olan tek şey, Müslümanların başındaki yöneticilerin rolünün değişmemiş veya farklılaşmamış olmasıdır; zira onlar, Nekbe (1948 işgali) ve Nekse'den (kayıp, gerileme) bu yana ve hatta şu ana kadar, bazen yenilgi ve teslimiyetle, bazen ihanet ve yüzüstü bırakmakla, bazen de gizli anlaşma ve komplo yoluyla aynı kirli rolü oynamaya devam etmektedirler.Onların en aşağılık rolleri ise, Trump'ın planındaki son rolleri, yani planın uygulanmasında bizzat araç olmalarıdır; zira onların ağabeyleri Beyaz Saray'da onlarla bir araya gelmiş, onlara emirler vermiş ve onlar da bu emirlere itaat etmişler, Trump ve Netanyahu gibi suçlu katillerin ortaklaşa formüle ettiği planı ve Trump'ın liderlik rolünü memnuniyetle karşılayıp övgüler yağdıran açıklamalar yapmak için yarışmışlardır; oysa soykırımı finanse eden, destekleyen ve örtbas eden kişi Trump olmasına rağmen onlar onun “Gazze'deki savaşı sona erdirmek için gösterdiği samimi çabalara” övgüler yağdırmışlar ve “barışa giden yolu bulma yeteneğine olan güvenlerini” teyit etmişlerdir!

Müslümanların başındaki yöneticiler, Netanyahu'nun, Yahudilerin uzun vadeli güvenliğini sağlamak ve intihara varacak kadar yorgun düşen askerlerine biraz nefes aldırmak için mücahitlerin tasfiye edilmesi ve onların silahsızlandırılması gibi savaş yoluyla gerçekleştiremediği hedeflerini, kendi orduları, güçleri, yetenekleri ve fonlarıyla uygulamaya hazır olduklarını göstermişlerdir.Gazze halkı için bir teşvik olarak işgalin geride bıraktıklarını ve yeniden inşa yoluyla suç mahallindeki kanı temizlemeye tamamen hazırdırlar ancak planın reddedilmesi durumunda, grup liderlerini kucaklayanları korkutup kovmakla tehdit edip onları kendi kaderlerine terk ediyorlar.

Ancak adil ve doğru olmak gerekirse yöneticilerin sadece Netanyahu'nun savaş hedeflerini gerçekleştirmek için çalışmakla kalmayıp, aksine aynı zamanda kendi hedeflerini gerçekleştirmek için de çalıştıklarını söylemek gerekir; çünkü onların ve Yahudilerin uykularını kaçıran, tahtlarını sarsan ve güvenliklerini ve istikrarlarını tehdit eden ortak bir düşmanı vardır; dikkat edin bu ortak düşman, Filistin'de alevi asla sönmeyecek olan cihattır.Zira hepsi, İbrahim Anlaşmalarının altında rahatlayıp istikrarın tadını çıkarabilmek için bu sorunun çözülmesi gerektiği konusunda hemfikirdir!

Filistin halkının yokluğunda ve tahtlarının ve Trump'ın kendilerinden razı olması karşılığında Filistin'i satan bu yöneticiler, daha da iğrenç ve daha aşağılayıcı yeni bir sömürgecilik döneminin temellerini atıyorlar; böylece ümmeti aşağılıyorlar ve ümmeti bu yeni aşamaya sokarak onu yok ediyorlar; ümmet şu anda bir zayıflık içinde olsa da, bu sadece yöneticilerden kaynaklanmaktadır; çünkü ümmet için en büyük tehlike onlardır.

Sonuç olarak; askıya aldıkları dini ikame etmek için bir kapı ve engelledikleri Allah Subhanehu'nun yardımının gelmesi için bir neden olarak kurtuluşun anahtarı yöneticilerden kurtulmaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdurrahman El-Ladavi

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER