- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Uluslararası Para Fonu, Mısır'ı Felakete Sürüklüyor!
Haber:
Al-Masry Al-Youm internet sitesinde 21 Mayıs 2025 Çarşamba günü, Başbakan Mustafa Medbuli'nin, Uluslararası Para Fonu'nun Mısır'a şartlar koşmadığını, bize hiçbir şey dayatmadığını ve Fon'un varlığının Mısır ekonomisine duyulan güvenin bir kanıtı olduğunu söylediğini aktardı.Medbuli, haftalık kabine toplantısında yaptığı basın açıklamasında, hükümetin uyguladığı ekonomik reform programının tamamen Mısır'a ait olduğu ve bu programın Uluslararası Para Fonu ile olsun veya olmasın hükümet tarafından uygulanacağı eklemesinde bulundu.
Yorum:
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli'nin bu açıklamaları, Batılı finans kurumlarının dayatmalarına boyun eğmeyi örtbas etme girişiminden başka bir şey değildir. Zira bu Fon, kredilerini ancak zorlayıcı şartların yerine getirilmesi karşılığında vermektedir. Bu şartlar arasında ise döviz kurunun serbest bırakılması, emtia sübvansiyonlarının kaldırılması, vergilerin artırılması, varlıkların özelleştirilmesi ve toplumsal harcamaların azaltılması yer almaktadır.Peki bunlar şartlar değil midir?! Bilakis bunlar, yoksulların acılarının daha da artmasına yol açan ve Mısır'ın egemenliğini ve bağımsızlığını yok eden bir ekonomik ablukadır.
Fonun varlığını “güvenin bir kanıtı” olarak değerlendirmek ters bir mantıktır;zira Fon, büyük devletlerin elindeki bir sömürge aracı olup sadece küresel faizci finansal sisteme bağlılığını kanıtlayan ülkelere verilmektedir.Bu ise, kafirlerin memnuniyetinden dolayı övünmeyi değil onların pençesinden kurtulmayı emreden İslam'a aykırıdır.
IMF ile iş yapmak şer'an haram kılınmıştır; çünkü o, haram olan faize dayalı olup insanları yoksullaştırmayı ve servetleri büyük şirketlere aktarmayı amaçlayan şartlar dayatmaktadır ki böylece devlet, halkına karşı sorumluluğunu kaybetmektedir.
Gerçek çözüm, egemen kapitalist sistem içinde müzakere etmekle olmaz, bilakis bu sistemden çıkıp ümmeti bağımlılıktan kurtaran, faizi yasaklayan, servetleri ümmetin hizmetine sunan ve her bireyin temel ihtiyaçlarını karşılayan İslam Devleti'ni kurmakla olur.
Ey Mısır halkı; birçok rejim denediniz ve Abdunnasır'dan Sisiye'ye hepsi de size yoksulluk, aşağılanma ve bağımlılıktan başka bir şey getirmedi. Bu yüzden çözümün Batı'da veya Batı kurumlarında olduğunu söyleyenlere inanmayın; zira onlar, bir ülkeye sırf orayı yağmalamak için girdikleri gibi borç verdikleri zaman da ancak aşağılanma karşılığında verirler.
Ey Kenana halkı, ey hayır ve iman halkı:Artık bu sistemin sizin için çalışmadığını anlamanızın zamanı gelmedi mi?! Sizi onurlandıracak, sizleri özgürleştirecek olan sadece İslam'dır; zira İslam, yönetimi bir ganimet değil emanet ve bir despotluk değil gözetici ve hizmetkar kılmıştır.O halde Nübüvvet Minhacı üzere Raşi Hilafetin olduğu İslam Devleti'nin talep edin;zira hak sahiplerine haklarını iade edecek, faizi engelleyecek, bağımlılığı ortadan kaldıracak ve servetleri sömürgecilere değil size ait kılacak olan sadece Hilafet Devleti'dir.
Ey Kinane askerleri, ey içinizdeki güç ve kuvvet ehli ve ey siz silah ve izzet ehli: Ülkeye ve insanlara ne yapıldığını görmüyor musunuz?!Mısır'ın faizli fonlara ipotek edildiğini, topraklarının ve şirketlerinin satıldığını ve ümmetinin vergilerle ve açlıkla ezildiğini görmüyor musunuz?Bugün sizler bir dönüm noktasındasınız: Ya dininizi ve ülkenizi yok eden rejimin muhafızları olarak kalacaksınız, ya da Allah'ın sizden razı olacağı şekilde ayağa kalkıp İslam'a yardım ederek ve Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurarak Mısır'ı daha önce olduğu gibi ümmetin tacı haline geri getireceksiniz.Tarih, yüzüstü bırakanlara asla merhamet etmeyecek ve Allah, kıyamet gününde size verdiği iktidarı nasıl kullandığınızı soracaktır; o halde Saad bin Muaz, Usama bin Zeyd ve Selahaddin gibi olun... Allah için hiçbir kınayıcının kınamasından korkmaya adamlar gibi olun ve dininize yardım edin; böylece umulur ki Allah sizin elinizle zafer ve izzet yazar da dünyada ümmetin gururu ve ahirette de Allah'ın rızasını kazananlardan olursunuz. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: الَّذِينَ إِنْ مَكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنْكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ “Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah’a varır.” [Hac 41]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mahmud El-Leysî - Mısır