حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
No: BG-BA-2025-MB-TR-26 |
H. 7 Muharrem 1447 M. Çarşamba, 02 Temmuz 2025 |
Hindutva Devleti Hindistan’ın Müslümanları Silah Zoruyla Bangladeş’e Sınırdışı Etmesi, Yasadışı Yahudi Varlığınınki Gibi Müslümanlara Yönelik Açık Bir Düşmanlıktır
Hindutva ideolojisiyle hareket eden Modi hükümeti, Hindistan’daki Müslümanlara yönelik baskı ve zulmü sürekli artırmaktadır. Bu baskılar arasında, Müslümanların evlerinin yıkılması ve haksız bir şekilde sürgüne zorlanmaları da yer almaktadır. Bu politikalar, gasıp Yahudi varlığının uygulamalarından farksızdır. Son dönemde ise hükümet, yüzlerce Hintli Müslüman ‘yasadışı göçmen’ olarak damgalayıp herhangi bir ulusal ya da uluslararası yasal süreç işletilmeden, silah zoruyla Bangladeş’e sınırdışı etmektedir. Rahima Hatun adlı kadın, ‘Bize hayvan muamelesi yaptılar. ‘Bizler Hint vatandaşıyız, neden Bangladeş’e girelim diye itiraz ettik. Ancak silahlarını doğrultup, ‘Diğer tarafa geçmezseniz vururuz’ diye tehdit ettiler . Hint tarafından dört el silah sesi duyduktan sonra çok korktuk ve hızla yaya olarak sınırı geçtik.”
Pek çok kişi, bunu Hindistan’ın Bangladeş ile olan mevcut gergin ilişkilerinin bir sonucu olarak gösterip asıl gerçeği örtbas etmeye çalıştı. Hakikatte bu, tıpkı yasadışı Yahudi varlığı Filistin’de durmaksızın yaptığı gibi, Hindistanlı Müslümanları vatansızlaştırma ve Hindistan’daki Müslüman kimliğini silmeye yönelik süregelen bir sürecin parçasıdır.
200 milyondan fazla Müslümanın yaşadığı Hindistan’da; tarihi Babri Mescidi’nin yıkılıp yerine tapınak yapılmasından, bin yıllık Müslüman yönetimi geleneğinin silinmesine, Aurangzeb’in türbesinin ortadan kaldırılmasına, Vatandaşlık Yasası (CAA) ve Ulusal Vatandaşlık Kayıtları (NRC) gibi uygulamalardan, son olarak Waqf (Vakıflar) Değişiklik Yasası’nın kabul edilmesine kadar atılan her adım, Hindistan’da Müslüman kimliğini sistematik biçimde silmeyi ve Müslümanları vatansız hale getirmeyi amaçlamaktadır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
لَتَجِدَنَّ أَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِلَّذِينَ آمَنُوا الْيَهُودَ وَالَّذِينَ أَشْرَكُوا “İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudiler ile, şirk koşanları bulacaksın.” [Maide 82]
Peki Hindutva rejimi bu cesareti nereden buluyor? Bunun cevabı açık:
Birincisi: Bu coğrafyanın Müslümanları aynı iman ve kan bağıyla birbirine bağlı olsa da, Kâfir ve Sömürgeci Britanya, onları milliyetçilik (Hintli, Bangladeşli, Pakistanlı vb.) temelinde bölerek zayıflatmış, Müslümanları korumak için hiçbir zaman harekete geçmeyen kendi seküler kukla yöneticilerini başımıza getirmiştir. Bu nedenle geçici hükümetin güvenlik danışmanı, “Bangladeş vatandaşı oldukları kanıtlanırsa onları kabul ederiz,” demiştir. Ülkedeki en büyük laik siyasi partinin lideri de, “Ne Delhi ne Pindi ne de başka bir ülke; önce Bangladeş!” diyerek tavrını net bir şekilde ortaya koymuştur. Dahası, laik siyasetçiler ve aydınlar Müslümanlara karşı öylesine ikiyüzlü ve nefret doludur ki, Bangladeş’te azınlık durumundaki Hindulara yönelik zulüm söz konusu olduğunda kaplanlar gibi kükrerken, Hindistan’daki ‘azınlık’ Müslümanların gördüğü baskı ve işkence karşısında kediler gibi miyavlamaktadırlar. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
لَيْسَ مِنَّا مَنْ دَعَا إِلَى عَصَبِيَّةٍ، وَلَيْسَ مِنَّا مَنْ قَاتَلَ عَلَى عَصَبِيَّةٍ، وَلَيْسَ مِنَّا مَنْ مَاتَ عَلَى عَصَبِيَّةٍ“Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık davası uğruna savaşan bizden değildir. Irkçılık davası uğruna ölen de bizden değildir”
İkincisi: Hindistan, kâfir sömürgeci Amerika’nın Güney Asya’daki bölgesel taşeronudur. Ayrıca Hindistan, Hint-Pasifik bölgesindeki askeri ittifaklardan biri olan Dörtlü (Quad) ittifakının da bir üyesidir. Sömürgeci kâfir Amerika, Orta Doğu’da İslam ümmetini bastırmak için yasadışı Yahudi varlığını kullandığı gibi, Güney Asya’da da benzer şekilde Hindutva zihniyetindeki Hindistan Devleti’ni kullanmaktadır.
Ey Müslümanlar! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُ“Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, yardım etmek üzerinize borçtur.” [Enfal 72] Dünyanın herhangi bir yerinde Müslümanlara saldırıldığında, diğer Müslümanların onlara yardım etmesi farzdır. Sizler, bu milliyetçi ve laik yöneticilerin; Filistin, Keşmir ve Arakan’daki Müslümanlara yardım etmek için ordularımızı göndermediğine, ancak Amerika’nın çağrısıyla Birleşmiş Milletler komutası altında asker gönderip kan döktüklerine bizzat şahit oldunuz.
Onlar İslam ümmetinin hamileri değil, bilakis haindirler. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ“İmam ancak bir kalkandır. Arkasında savaşılır ve onunla korunulur.” [Müslim] Müslümanlar, ümmetin gerçek koruyucusu olan Hilafetin yokluğu nedeniyle dünya çapında zulüm görmektedirler. Bu yüzden, bu piyon yöneticilerden medet ummak yerine Hilafet’i kurmak için birleşmeliyiz. Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermek üzere orduda hizmet eden ümmetinin samimi evlatlarına çağrıda bulunmalıyız. Unutmayın, bu, bir mümin olarak sizin sorumluluğunuzdur.
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْناً يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئاً وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ“Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh Telefon: +(880) 17 13 00 88 22 www.khilafat.org |
Fax: +(880) 29 55 88 54 E-Mail: info@khilafat.org |