Perşembe, 18 Ramazan 1445 | 2024/03/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Ey Müslümanlar! Korku Engelini Kırmanın Zamanı Gelmiştir!

İslam ümmeti, bir yılı aşkındır harekete geçmeye ve baş kaldırmaya başlamış, korkudan kurtulmuş, tagut ve zalim yöneticilere karşı itiraz seslerini yükseltmiş ve tagutlar da bir biri ardına devrilmiştir.

Nitekim Tunus tagutu Zeynel Bin Abidin, tahtını terk etmiş ve ülkeden kaçmıştır. Halk da ona, gıyabi olarak 15 sene hapis hükmü çıkarmıştır. Mısır tagutu Hüsnü Mübarek, bir yıldır cezaevindedir. Libya tagutu Kaddafi ise bir sokak köpeği gibi ölmüştür. Ali Abdullah Salih de Yemen'den çıkarılmıştır. Suriye tagutları Beşar Esad ve zebanileri ise diğer tagutların akıbetine doğru ilerlemektedirler. Allah Azze ve Celle'nin izni ve kudretiyle diğer Arap ve İslam dünyasındaki tagutlar da bu meşum kaderi paylaşacaktır. Zira onlar, olanları görüyorlar ama bir türlü ibret almıyorlar! Allah Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır:

وَلَقَدْ ذَرَأْنَا لِجَهَنَّمَ كَثِيراً مِّنَ الْجِنِّ وَالإِنسِ لَهُمْ قُلُوبٌ لاَّ يَفْقَهُونَ بِهَا وَلَهُمْ أَعْيُنٌ لاَّ يُبْصِرُونَ بِهَا وَلَهُمْ آذَانٌ لاَّ يَسْمَعُونَ بِهَا أُوْلَـئِكَ كَالأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ أُوْلَـئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ Andolsun ki Biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da aşağıdırlar. İşte onlar gafillerin ta kendileridir. [el-A'râf 179]

Zalim Arap tagutlarının mezkur hali; Orta Asya'daki zalim yöneticileri, Müslüman halkların ayaklanmasının enfeksiyonunun kendilerine ulaşmasından korkar hale getirmiştir. Zira tahtlarını ve canlarını korumak için İslam'a ve Müslümanlara karşı harekete geçmişlerdir. Nitekim Kazakistan diktatörü Nazarbeyav tuzaklar kurmaya başlamış, İslam'ı ve Müslümanları bastırmak için ülkesinin yasalarını sertleştirmiştir. Özbekistan diktatörü kafir ve Yahudi Kerimov'un ise bu hususta eşi benzeri yoktur. Zira toplumun tüm kesim ve tabakalarındaki her türlü İslamî görüntüyü engellemek için şu anda ülkeyi casuslar diyarına çevirmiştir.

Tacikistan diktatörü ile mücrim hükümeti de aynı şekilde bu durumda olup Yahudi Kerimov'un davranışından pekte farklı değildir. Zira o da Arap ülkelerindeki tagutların başına gelenlerin bugün yada yarın kendi başına da geleceğini bilmektedir. Bundan dolayı devletin bütün güvenlik güçlerini İslam'a ve Müslümanlara baskı yapmak için mobilize etmekte, bu ameldeki esas rolü tagutların dalkavuk köleleri oynamakta ve Devlet Milli Güvenlik Komitesi ile Mücadele Bölümünü, İçişleri Bakanlığı için oluşan cinayetlere karşı istihdam etmektedir. Bu lanetli casuslar, İslam'a ve Müslümanlara karşı koymadaki büyük tecrübeleri ve maharetleriyle Mekke Müşrikleri ile Faşist "Gestapo'ya" benzemektedirler. Allah'tan, kurdukları tuzağa kendilerini düşürmesini temenni ediyoruz.

İslam'ı ve Müslümanları bastırmak için son yıllarda Tacikistan yasaları sertleştirilmiş olup bu yöneticilerin cürümleri kesinlikle durmayacaktır. Bu ise tüm toplum için güneş gibi açıktır. Zira daha yakın bir zaman önce "zvezda.ru" internet sitesi, Devlet Milli Güvenlik Komitesi ve İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan gizli bir kararı yayınlamıştır. Ayrıca bu mesele, sosyal site "Facebook'da" da geniş bir şekilde tartışılmıştır. Yine "tjknews.com" sitesi de Tacikistan'ın inkılabın karşısında durduğuna dair bir makale ortaya koymuştur. Nitekim bu gizli kararda, Güvenlik ve İçişleri Hizmetlerine, İslam'a ve Müslümanlara karşı olan savaşı sertleştirmeleri emredilmektedir.

Bu minvaldeki vakıalar ve olayların akışında yeni bir şey yoktur. Bilakis bugün kendilerine "demokrasi" elbisesini giydiren eski komünistlerin doğası da böyledir. Dolayısıyla bugünlerdeki bu öfke ve düşmanlığın şiddetlenmesi, yaklaşan sonlarından korkmalarından öte bir şey değildir. Zira despot Devlet Başkanı ve onun dalkavuk takımı, bugün tüm güçlerini canlarını ve mallarını kurtarmak için sarf etmektedirler. Ancak Allahu [Subhânehu ve Te'âla]'nın izniyle onların tüm çabaları, onları kaçınılmaz sonlarından kurtaramayacaktır. Allah'ın izniyle Karun'un, Firavun'un, Hâmân'ın ve Arap dünyasındaki devrilen yöneticilerin akıbeti onlara da isabet edecektir.

وَقَارُونَ وَفِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَلَقَدْ جَاءَهُمْ مُوسَى بِالْبَيِّنَاتِ فَاسْتَكْبَرُوا فِي الأرْضِ وَمَا كَانُوا سَابِقِينَ "Karun'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (helâk ettik). Andolsun ki, Musa onlara apaçık deliller getirmişti de onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. Halbuki (azabımızı aşıp) geçebilecek değillerdi." [Ankebut 39]

İslam ümmeti bir vücut gibi tek bir ümmettir. Zira Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmuştur:

مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى "Birbirlerine karşı merhamette, birbirlerine karşı sevgide ve şefkatte müminlerin misali, bir vücudun misali gibidir. (O vücudun) organlarından biri şikayetlendiği zaman, vücudun diğer (organları) birbirlerini uykusuzluk ve ateş ile (o acıya ortak olmaya) çağırırlar." [Müttefikun Aleyh]

İslam ümmeti, harekete geçmiş, korku engelini kırmış ve baş kaldırmaya yönelmeye başlamıştır. Aynı zamanda bu, hiç kimsenin ve hiçbir şeyin engelleyemeyeceği bir tufan gibidir. Bugün ümmet, kendisinin aşağılanmasını kabul etmemiş, hakkını talep etmek için sokaklara çıkmış ve despot yöneticiler devrilinceye ve şüphesiz onların üstesinden gelinceye kadar da susmayacaktır. Kesinlikle bu itiraz dalgaları, bu mazlum ülkemize de gelecektir. Dahası gelmiş kapının önünde durmaktadır. Zira Tacikistan Müslümanları, artık bu tagut yöneticilerin ve cani takımının zerre kadar itibarlarının kalmadığının ve bu rejimin kesin olarak devrileceğinin iyice farkına varmışlardır. Allah'ın izniyle bu itiraz dalgaları, bugün yada yarın bu sokaklarda da meydana gelecektir. Bu hususta hiçbir şek ve şüphe yoktur!

Hizb-ut Tahrir / Tacikistan, Raşidi Hilafet Devleti'ni kurarak İslamî hayatı yeniden başlatmak için son 12-13 yıl boyunca ülkenin Müslümanları arasında aktif bir şekilde fikri çatışma ve siyasi mücadele yapmaktadır. Dolayısıyla fasit rejim tarafından uygulanan engellere, zulümlere, işkencelere ve hapislere rağmen onun şebabı ve şebabatı, fedakarca ve sabırlı bir şekilde çalışmalarına devam edeceklerdir. Ayrıca Arap ülkelerindeki Hizb-ut Tahrir üyeleri de despot yöneticilere karşı İslam ümmetine destek vermek için itiraz dalgalarına katılmaktalar ve adil Raşidi Hilafet Sistemi'ni kurmaya davet etmektedirler. Aynı şekilde Tacikistan'daki Hizb-ut Tahrir üyeleri de ülkenin Müslümanlarını, korku engelini kırmaya ve İslam ümmetinin hareketlerine katılmaya davet etmektedirler. Bununla birlikte Tacikistan'daki fasit rejimin Müslümanlara yönelik saldırısı ve zulmü de şiddetlenmiştir. Hizb-ut Tahrir / Tacikistan olarak bizler, tüm herkese tekrar tekrar deriz ki:

- Ey mücrim Devlet Başkanı ve onunla birlikte olan cani dalkavuklar! Artık devrilmenizin zamanı gelmiştir. O halde Müslümanların kanlarını emmeyi, zulmü ve zalimliği bırakın artık! Tarihin çöplüğüne atılmanızın zamanı da gelmiştir! Dolayısıyla alemlerin Rabbi Kadîr olan Allah'a güvenenler olarak deriz ki; Allah'ın izniyle sizin ve fasit rejiminizin çöküşünü ve mahkemelerin kafeslerinde aşağılanmanızı yakın bir zamanda göreceğiz.

- Ey güvenlik ve askeri birimlere hizmet edenler! Sizleri de kendinize merhamet etmeniz hususunda uyarırız. Zira Hilafet'in fecri Allah'ın izniyle çok yakında doğacaktır. İşte o zaman İslam'a ve Müslümanlara karşı zerre kadar kötülük yapanlar layık oldukları cezayı göreceklerdir. Zira Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], Mekke'yi fethettiğinde bu gibi kişilerin Kabe'nin örtüsüne sarılsalar bile öldürülmelerini emretmiştir. Bundan daha da kötüsü sizler, kıyamet gününde Allah'ın elim azabından kurtulamayacaksınız. O halde aklınız varsa kötü amelleri yapmaktan ve tagut Devlet Başkkanı'nın tugyanlarına hizmet etmekten kaçının, işlemiş olduğunuz günahlarınızdan dolayı Allah'a samimi bir şekilde tövbe edin ve muhlis bir şekilde davet taşıyan Müslümanlara yardım etmeye koşun. Umulur ki bu durumda onlardan biri sizleri korumasına alır ve umulur ki Rahim olan Allah günahlarınızı bağışlar.

- Ey Müslüman alimler, ey Tacikistan'daki İslami Direniş Partisi ve ey İslam'a davet edenler! Sizleri Allah adına uyarıyoruz! Zira sizler, Müslümanlar arasında sorumluluğu daha fazla olan insanlarsınız. Dolayısıyla sizlere, Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in sizler için, sizler enbiyaların [Aleyhimu's Selâm] varislerisiniz şeklinde buyurduğunu hatırlatırız. Bu nedenle muhlis alimler, tarihin tüm zamanlarında ümmetin siyasî işlerinde Allah için en ön safta yer almışlar, yöneticilerin muhasebe edilmesinde ümmete liderlik etmişler ve Allah yolunda musibetlere maruz kalsalar bile Allah için hiçbir kınayıcının kınamasından korkmamışlardır. Dolayısıyla İmam Ebu Hanife ve İmam Ahmet İbn-u Hanbel [Rahimehumallah], örnek olarak size yeter. O halde fasit ve zalim rejimin devrilip Raşidi Hilafet'in kurulması için ümmete liderlik ediniz. Şayet bunu yaparsanız dünyanın ve ahiretin hayrına ve izzetine nail olursunuz. Yok eğer yapmazsanız dünyada ve ahirette vay halinize!

- Ey Tacikistan Müslümanları! Ey akıl sahipleri! "İnsanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetin" evlatları olduğunuzu hatırlayınız ve bugün de geçmişteki atalarınız gibi olunuz. Ayrıca kölelik korkusunu ve korkaklık sessizliğini kendilerinden uzaklaştırarak zalim yöneticilere karşı sokaklara çıkan ve fasit rejimleri ve fasit yöneticileri deviren Tunus, Mısır, Yemen, Bahreyn, Suriye ve diğer Arap ülkelerindeki kardeşleriniz ve bacılarınız gibi olunuz. Zira onlar, bir yılı aşkındır fasit rejimlerin yıkılarak İslam'ın ikama edilmesi talebi noktasındaki azimlerinde sebat göstermişler ve maksatlarına nail oluncaya kadar da geri dönmeyeceklerine yemin etmişlerdir. Sizler de bu ümmetin ayrılmaz bir parçası değil misiniz?! O halde ey Tacikistan'daki Müslümanlar! Artık şu ağır uykunuzdan uyanarak zimmetinizde olan farzı ve cihadın en faziletlisini yerine getirmek için sokaklara çıkmayacak mısınız?! Gaflet uykusundan uyanmanız için zulmün ve zalimliğin daha hangi boyutlara ulaşması gerekiyor?!

Ey Müslümanlar, ey alimler, ey İslam davetini yüklenenler ve ey akıl sahipleri! Hizb-ut Tahrir / Tacikistan, sizlere çağrıda bulunmaktadır:

- Artık korku engelini kırmanızın, sessizliği kaldırıp atmanızın ve tagut yönetici ile dalkavuklarını devirip onları tarihin çöplüğüne fırlatmanızın zamanı gelmiştir! Artık yaşam alanına, İkinci Raşidi Hilafet'i ve adil bir Halife'yi döndürmenizin zamanı da gelmiştir! Artık sadece kendiniz için değil bilakis tüm insanlık için boyunlarınızdaki kölelik prangalarını kırmanızın ve adaleti ve itminanı geri getirmenizin zamanı da gelmiştir! Ve yine artık dünyanın izzetine ve ahiretin nimetlerine doğru koşmanızın zamanı da gelmiştir! İşte Hizb-ut Tahrir sizleri, kendisiyle birlikte bu hayra davet etmektedir! O halde davetine icabet ediniz!

يا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ "Ey iman edenler! Allah ve Resulü sizi size hayat veren şeye davet ettiği zaman icabet ediniz. Biliniz ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız." [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tacikistan


H. 23 Rabi’-ul Âhir 1433
M.  Cuma, 16 Mart 2012

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER