Cumartesi, 01 Safer 1447 | 2025/07/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu

No: YM-BA-2025-MB-TR-15 H. 26 Muharrem 1447
M. Pazartesi, 21 Temmuz 2025

Husiler, 11 Yıl Sonra İlk Kez 50 ve 100 Riyallik İki Madeni Para Bastı!

İnşa ve Değişim Bakanlığı’nın Medya Bakanı Haşim Şerefuddin, 14 Temmuz 2025 Pazartesi günü Saba Ajansı’na verdiği röportajda “Halkımızın eline geçen her milli ve faydalı para, bağımsızlığımıza giden yolda bir köprüdür. Elde edilen her ekonomik zafer, fırtınalara karşı yıkılmaz bir kaledir. Her finansal başarı, onur savaşımızda bizi koruyan bir kalkandır ve Yemen düşmanlarının hain planlarını başlarına geçiren bir kılıçtır. Bütün bunlar önce Allah’ın inayeti, sonra da imkânsız nedir bilmeyen yiğitlerin azmiyle olmuştur.” ifadelerini kullanmıştır.

Husilerin Merkezî Bankası, 12 Temmuz 2025 Cumartesi yayımladığı basın açıklamasında, yıpranan 50 riyal banknotların yerine tedavüle yeni bir 50 riyal madeni para sokulacağını duyurdu. Paranın 13 Temmuz 2025 Pazar günü itibarıyla kullanımda olacağı ve bunun, Mart 2024’te çıkarılan 100 riyal madeni parayı izlediği belirtildi. Bir önce de 200 riyallik yeni banknotun piyasaya sürüleceği ifade edildi.

İnsan kendine şu soruları sormadan edemiyor: Husiler, 21 Eylül 2014 devriminde Yemen halkına verdikleri sözleri tutabildiler mi? Bu hamle İslami finans perspektifine uygun köklü bir reform mu (kıymetli maden standardına dönüş mü)? Yoksa uluslararası kapitalist sistem içinde kalarak yapılan palyatif bir müdahale mi?

Bu soruya cevap vermek için aslında mevcut hale bakmak yeterli. Ekonomik sıkıntılar arttı, akaryakıt ve gaz fiyatları katlandı da katlandı. Halktan alınan vergiler Eylül 2014’ten öncesine göre çok daha fazla. Elektriğin birim fiyatı arşa dayandı. Tüm bunların üstüne bir de kamu çalışanlarının maaşlarına el konuldu, cebe indirilen paralar ise eskisinden katbekat fazla!

Tüm bunlardan sonra kalkmış, yıpranmış birkaç kâğıt parayı iki madeni ve bir yeni banknotla değiştirmek gibi basit bir işi eşi benzeri görülmemiş bir başarı diye yutturmaya çalışıyor, davul zurna çalıyorsunuz. Bakan Şerefuddin’in sözlerine gönderme yaparak bu işi ‘köprü, kale, kalkan, kılıç’ diye pazarlıyorsunuz. Bakanın ‘düşmanı yenecek kılıç’ dediği bu ufacık adım, küresel kapitalizmin bataklığından başka ne ki? Bakan Şerefuddin, İslam’ın ekonomi modelinden bihaber.

Bakan Şerefuddin hangi egemenlikten, ekonomik zaferden, bilgelikten ve yeterlilikten bahsetmektedir? Geçen ay bankaları Aden’e taşımak için Sana‑Aden anlaşmasına ABD Hazine Bakanlığı da katılmadı mı? Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu ile bunların programları (örneğin Dünya Gıda Programı) hala Sana’da operasyonlarını sürdürmüyorlar mı? Nerede kaldı o övündükleri bağımsızlık? San’a’daki bu sözde kur istikrarı, piyasanın doğal bir sonucu mu, yoksa tamamen bir göz boyama mı? Yemen halkı için artık her şey açıktır, sizin ne net bir ekonomik vizyonunuz ne de önceden hazırlanmış bir ekonomik programınız bulunmaktadır. Siz de, Aden’deki Merkez Bankası’nda para basıp duranlar da, Allah’tan korkmadan insanların elindeki avucundaki paranın eriyip gitmesine sebep olmuştur. Şimdi de Alimi Konseyi ile kim daha fazla zarar verecek yarışı içindesiniz!

Ey Bakan Şerefuddin! 24 ayar 4.25 gram gerçek altın para istiyoruz. Sizin ‘altınlı para’ dediğiniz kâğıt oyunları değil! Bozuk düzene ‘harika başarı’ diyen, İslam ekonomisiyle Batı sisteminin farkını göremeyen bu anlayışa kanmıyoruz!

Günümüzdeki kur problemlerinin kökten çözümü, ya doğrudan altın ile ya da kayıtsız şartsız altına çevrilebilir banknotlar aracılığıyla altın standardı sistemine geri dönmektir. Nitekim ilgili ülkeler ve bilhassa Amerika, siyasi ve ekonomik egemenliğini yitirme endişesiyle altın standardına dönüşe engel olmasaydı, dünya çoktan bu sisteme geri dönerdi. Çünkü altın standardı, bir devletin diğeri üzerinde baskı kurmasına izin vermez, ekonomik faaliyetlerde istikrar ve refaha ulaşmayı sağlar. Bu sistemde para birimi, herkes tarafından kabul görmüş ve değeri ortaklaşa belirlenmiş bir standarda bağlanır. Ayrıca devletler, altın rezerviyle sınırlı oldukları için para arzını keyfi olarak artıramazlar. Bu durum, günümüzdeki itibari (karşılıksız) paranın tam tersidir.

İslam’a göre, konuyla ilgili dini deliller uyarınca para birimi olarak yalnızca altın ve gümüşün kullanılması esastır. Nitekim Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, İslam Devleti’nin resmi parası olarak altın ve gümüşü onaylamıştır. İslam, pek çok dini hükmü bu iki metale dayandırmıştır: bunların biriktirilmesini (kenz) yasaklamış, alım satım bedeli ve emeğin karşılığı olan birer para birimi olarak kabul edip üzerlerinden zekât verilmesini emretmiştir (20 altın dinarda yarım dinar, 200 gümüş dirhemde beş dirhem zekât gibi).Aynı şekilde, kan bedeli olan diyetin altın ve gümüş ile ödenmesini ve hırsızlık durumunda el kesme cezasının alt sınırının (nisabının) bunlarla belirlenmesini şart koşmuştur (Bir hırsızın eli, ancak çeyrek dinar veya daha değerli bir miktar için kesilir). Altın standardına dönmek isteyen bir devlet, öncelikle kendi kendine yetme politikası izlemelidir. Bu politika uyarınca ithalatını en aza indirmeli ve yurt dışından aldığı ürünleri, kendi ürettiği mallarla takas etmeye yönelmelidir. Elindeki ürünleri ise ya ihtiyaç duyduğu başka mallarla, ya altın ve gümüşle ya da mal ve hizmet ithalatında kullanacağı döviz karşılığında satmalıdır. Bu sistem, Hilafet Devletinde hukuk, eğitim ve yönetimle uyumlu şekilde uygulanmalıdır.

Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti Medya Bürosu olarak biz, halktan gizlenen Yemen’deki siyasi gelişmelerin iç yüzünü ve bu konuların İslami açıdan değerlendirmesini başta Yemen halkı olmak üzere tüm Müslümanlara açıklamayı kendimize bir görev biliyoruz. Bu doğrultuda Yemen halkını, Raşidi Hilafet Devletini kurmak için bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Hilafet, hayatın her alanını başka sistemlere göre değil, yalnızca İslam’ın düşünce ve hükümlerine göre düzenleyecek ve İslam’ı tam anlamıyla hayata geçirecektir. Hizb-ut Tahrir, Allah’ın izniyle yakında kurulacak olan Hilafet devleti için hem yetkin devlet adamları hem de eksiksiz ve kapsamlı bir yönetim programı hazırlamıştır.

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْناً يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئاً وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ“Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 735417068
http://www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: yetahrir@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER