حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
No: TN-BA-2025-MB-TR-05 |
H. 1 Zilka’de 1446 M. Salı, 29 Nisan 2025 |
Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti, Batı Modernitesi Takipçilerini Açık Bir Münazaraya Davet Ediyor
Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti’nin 26 Nisan 2025’te “Modern Devletin Çöküşü ve Hilafet Devletinin Kaçınılmazlığı” başlığı altında düzenlediği yıllık Hilafet Konferansı, Tunus halkı üzerinde sözde hak iddia eden ve Batı’ya aşağılık bir fikri ve siyasi bağımlılık dayatmaya çalışan Batı modernitesi yandaşlarının partiye karşı yürüttüğü çirkin bir karalama ve kışkırtma kampanyasıyla eş zamanlı olarak gerçekleşti. Bu kimseler, Tunus halkının Müslüman bir halk olduğunu ve yıllardır ülkeyi kuşatan kültürel, siyasi ve ekonomik sömürgeden kurtulmayı arzuladığını görmezden geldiler.
Bu yoğun karalama kampanyasına karşı, Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu şu noktaların altını çizmek ister:
1- Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti, 2025 Hilafet Konferansı kapsamında, İslam akidesinden kaynaklanan bir uygarlık projesi sunmuştur. Bu proje, modern devletin yönetim, eğitim, ekonomi ve dış politikada yol açtığı derin krizlere karşı İslam’ın çözüm gücünü ortaya koymayı amaçlamıştır. Bu sunumla parti, Tunus halkının ve ülkenin bilinçli kesimlerinin dikkatini İslam’ın hayata dair her alanda sunduğu muazzam yasama mirasına çekmeyi hedeflemiştir. Çünkü İslam, sadece bir inanç değil, uygulanabilir bir yaşam sistemidir. Bu sistem ancak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinde uygulanabilir. Hilafet, bugün tüm insanlığı seküler sistemlerin ve modernitenin ateşinden kurtarabilecek yegâne yoldur.
2- Modernite savunucularının, Hizb-ut Tahrir’in fikirlerini tartışmak yerine karalama kampanyalarına, iftiralara ve otoriteyi tahrik etmeye başvurmaları, aslında fikrî anlamda iflas ettiklerinin açık göstergesidir. Alternatif sunamıyor, kendi düşüncelerinin içine düştüğü çıkmazdan çıkamıyorlar. Bu yüzden de delil ve mantıkla karşı koymak yerine iftiraya, karalamaya ve ucuz provokasyonlara başvuruyorlar. Bu da onların zayıflıklarının ve fikri mağlubiyetlerinin en bariz alametidir!
3- Görünüşe göre Tunus’taki modernite yanlıları, Batı düşünce sahnesindeki gelişmeleri takip edememektedirler. Batılı düşünürlerin modernizmin başarısızlığını itiraf edip ‘postmodernizm’ diye yeni bir kavram icat etmeleri, bu batıl uygarlık projesinin iflas bayrağını çektiğinin bir resmidir! Aynı Batılı düşünürler, tüm yamama girişimlerine rağmen çöküş sürecini durduramadıklarını itiraf etmişlerdir. Madem Batı’nın kendi aydınları bile modernizmin iflas ettiğini kabul ediyor, o halde Tunus’taki takipçilerinin İslam’ın sunduğu mükemmel çözümler varken hâlâ bu sömürgeci Batı düşüncesinin dışında çözümler aramamaları akıl alır şey midir?
4- Hizb-ut Tahrir, ülkeyi her türlü Batı hegemonyasından ve inancımızı, kültürümüzü ve kimliğimizi hedef alan sömürgeci projelerden kurtarmayı amaçlamaktadır. Parti, siyasi kararın İslam’a göre alınması ve ülkeye gerçek egemenlik kazandırılması için çalışmaktadır. Bu bağlamda zenginliklerin geri alınmasını talep etmiş ve bugün Tunus topraklarında gerçekleşen Amerikan “AFRİCOM” askeri manevralarını reddetmiştir. Bu uğurda mensupları kovuşturmalara maruz kalmış ve askerî mahkemelerde yargılanmışlardır. Modernizm yandaşları ise Amerikan ordusunun ülke egemenliğini ihlal etmesi ve Gazze’deki kardeşlerimize karşı Yahudi varlığına destek vermesi hakkında tek bir söz dahi etmemişlerdir!
5- Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti, modernist düşünce yanlılarının Hilafete karşı yürütülen savaşta, Yahudi varlığı başbakanı Netanyahu ile aynı safta yer almalarını istememektedir. Netanyahu, Hilafet Konferansı öncesinde, Akdeniz kıyılarında bir İslami hilafetin kurulmasına asla izin vermeyeceklerini açıklamıştır. Parti, bu çevreleri kendi ümmetlerinin ve onun uygarlık projesi olan Raşidi Hilafetin yanında yer almaya çağırmaktadır. Hilafet, Yahudilere şeytanın vesvesesini unutturacak ve arkalarındaki Batı’yı darmadağın edecektir.
6- Hizb-ut Tahrir, Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmaya çağırdığı gibi, Batılı düşünürleri ve onların Tunus’taki takipçilerini de gerçeklerin çarpıtılmadığı veya yanıltılmadan sunulacağı açık ve dürüst bir fikir münazara yapmaya davet ediyor. Böylece hakkın delilleri ortaya çıkacak ve sahte Batı modernliği ve demokrasisinin gerçek yüzü ve maskesi ifşa olacaktır. İslam, Batı’ya ve yandaşlarına akıl ve mantık temelinde meydan okumaktadır. Onların ise bu fikrî münazaradan kaçmaları ve yerine tahrik ve baskıya yönelmeleri, zayıflıklarının ve delillerinin çürüklüğünün açık göstergesidir.
7- Sonuç olarak diyoruz ki: Batı uygarlığı güneşi batmak, İslam uygarlığı güneşi ise doğmak üzeredir. Hizb-ut Tahrir, hilafeti kurma yolunda kararlılıkla ilerlemektedir. Hilafet, insanlığı vahşi kapitalizmin ve krize saplanmış modernitenin karanlığından kurtaracaktır. Yeryüzüne adalet ve rahmet nurunu yayacaktır. Ve o gün Allah’ın izniyle çok yakındır.
Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
الَّذِينَ إِن مَّكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ“Onlar ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah’a varır.” [Hac 41]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: http://www.ht-tunisia.info/ar/ |