Pazar, 20 Rebiu’s Sânî 1447 | 2025/10/12
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SD-BA-2025-RS-TR-74 H. 17 Rabi’-ul Âhir 1447
M. Perşembe, 09 Ekim 2025

Kafir Batı ve Onun Sömürgeci Kuruluşlarının Hayatımıza Müdahale Etmesine Ne Zaman Bir Son Vereceğiz? Ve Ne Zaman Yüzümüzü Tek Olan Deyyân’a (hesabını en iyi bilen ve veren) Çevireceğiz?

Sudanlı siyasi partiler, Fransız Promediation örgütünün desteğiyle Port Sudan’da bir çalıştay gerçekleştirdi. Sudan Tribune’ün 5 Ekim 2025 tarihli haberine göre, Demokratik Blok sözcüsü Muhammed Zekeriya, Çalıştayda “Sudanlılar arası diyaloğun nasıl, nerede ve kimler arasında yapılacağı, arabulucuların rolü ve finansman konularının” ele alındığını belirtti. Sözcü, bu çalıştayın bir başlangıç olduğunu ve nihai hedefin, “ülkedeki siyasi gruplar arasında geniş bir mutabakat sağlayarak istikrara ulaşmak, çatışmaları ve olumsuz kutuplaşmayı sona erdirmek” olduğunu ifade etti.

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, bu gerçeklik karşısında aşağıdaki gerçekleri kamuoyu ile paylaşıyoruz:

Birincisi: İslam, hayatın sorunlarına çözüm üreten mekanizmanın ne olduğu meselesini kökünden çözmüştür. İslam’a göre egemenlik kayıtsız şartsız Şeriatındır! Bir Müslüman için, hayatın en küçük ya da en büyük sorununa Şeriat dışında bir çözüm aramak haramdır! Hatta bu, imanın ayrılmaz bir parçasıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لَا يَجِدُوا فِي أَنْفُسِهِمْ حَرَجاً مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيماً“Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar” [Nisa 65] Dolayısıyla, çözümlerin kaynağı İslam’dır; koltuk kapmak için birbiriyle yarışan siyasetçilerin keyfi istekleri değil.

İkincisi: İslam, Müslümanlara, aralarında çıkan en küçük bir anlaşmazlıkta bile, hakem olarak sömürgeci devletleri ve onların cinayet şebekesi olan örgütlerini değil, yalnızca Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın Kitabı’na ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Sünnetine başvurmalarını farz kılmıştır! Çünkü meseleleri İslam’a götürmek, imanın mihenk taşıdır! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً“Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah’a ve Rasûl’e götürün; bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.” [Nisa 59]

Üçüncüsü: Fransa, Amerika, İngiltere ve Rusya gibi, İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık besleyen sömürgeci ve kafir devletlere bel bağlamak, Promediation, Amerikan Barış Enstitüsü ve Chatham House gibi suç örgütlerinin müdahalelerine güvenmek, siyasi bir intihar ve ümmete ihanettir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا بِطَانَةً مِّن دُونِكُمْ لَا يَأْلُونَكُمْ خَبَالاً وَدُّوا مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الْآيَاتِ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ“Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, ayetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.” [Ali İmran 118]

Dördüncüsü: İslam hukukuna göre, yabancı devletler ve kuruluşlarla ilişkileri yürütme yetkisi yalnızca devlete aittir. Herhangi bir kişinin veya grubun, yabancı bir devletle veya herhangi bir yabancı kuruluşla doğrudan ilişki kurması kesinlikle yasaktır. Zira bu tür ilişkiler, devletin ve ümmetin varlığı için büyük bir güvenlik riski teşkil eder.

Beşincisi: İslam, hayatın bütün sorunları için zengin hükümlere ve çözümlere sahiptir. Çünkü İslam’a göre siyaset, halkın iç ve dış tüm işlerinin yönetilmesi ve gözetilmesi demektir. Bu siyaseti ise pratik olarak devlet yerine getirir. Siyaset, en yüce eylemlerden biridir ve hatta peygamberlerin amelidir. Nitekim Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem bu konuda şöyle buyurmuştur:

كَانَتْ بَنُو إسْرَائِيلَ تَسُوسُهُمُ الأنْبِيَاءُ، كُلَّما هَلَكَ نَبِيٌّ خَلَفَهُ نَبِيٌّ، وإنَّه لا نَبِيَّ بَعْدِي، وَسَتَكُونُ خُلَفَاءُ فَتَكْثُرُ»، قالوا: فَما تَأْمُرُنَا؟ قالَ: «فُوا ببَيْعَةِ الأوَّلِ، فَالأوَّلِ، وَأَعْطُوهُمْ حَقَّهُمْ، فإنَّ اللَّهَ سَائِلُهُمْ عَمَّا اسْتَرْعَاهُمْ “İsrail oğullarını Nebiler yönetiyordu. Bir Nebi öldüğünde onu bir başka Nebi takip ederdi. Benden sonra Nebi yoktur. Fakat benden sonra birçok Halifeler gelecektir.” Dediler ki “Bize ne emredersin?” Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem “İlk biate ilkine vefa gösteriniz. Onlara haklarını veriniz. Çünkü Allah, onları güttüklerinden hesaba çekecektir.” buyurdu.” [Müslim]

Sonuç olarak, bugün ümmet Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafete muhtaçtır! Hilafet dini yeniden ayağa kaldıracak, Şeriatı uygulayacak, sömürgeci kafir Batı’nın topraklarımızdan kökünü kazıyacak, Batı’nın elçilikleri ve örgütleriyle iş tutan karanlık mahfillerin peşine düşecek ve hayatı, tek olan Deyyân’a tahsis edecektir. İşte çalışanlar bunun için çalışsın. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER