حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK-BA-2025-MB-TR-20 |
H. 23 Zilka’de 1446 M. Çarşamba, 21 May 2025 |
Kargil ve Keşmir İhanetinin Mimarlarına Verilen Sahte Kahramanlık Madalyaları!
Pakistan Başbakanlık Ofisi, 20 Mayıs 2025 Salı günü yaptığı açıklamada, Pakistan Genelkurmay Başkanı Asım Munir’in Mareşal rütbesine terfi ettirildiğini bildirdi. Bu karar, neredeyse 60 yıl sonra ilk kez bir generalin bu rütbeye terfi ettirilmesi anlamına geliyor.
Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Hindistan ile yaşanan askeri sürtüşme sırasında gösterdiği “cesur liderlik” ve “üst düzey stratejik başarı” nedeniyle Munir’in terfi ettirildiği bildirildi. Karar, Başbakan Şahbaz Şerif başkanlığında toplanan federal kabine tarafından da onaylandı.
Bir güvenlik yetkilisi, “Mareşal” rütbesinin, olağanüstü askeri liderlik ve “savaş dönemindeki büyük başarılar” için verilen onursal beş yıldızlı bir unvan olduğunu belirtti.
Birincisi: Gerçek zaferin mimarları, Pakistan Hava Kuvvetleri’nin şahinleri ve cephedeki kahraman askerlerimizdir.
Terfi ve nişanı gerçekten hak edenler, Allah’ın ve Müslümanların düşmanı olan küstah Hindu devletini yerle bir eden Pakistan Hava Kuvvetleri pilotlarıdır. Zaferi zayi eden, sadece müdafaayla yetinen, ileriye dönük bir atılım gerçekleştiremeyen, Beyaz Saray’daki efendisinin ilk emriyle hücumu durduranlar ise tarihin altın fırsatını çarçur etmenin suç ortaklarıdır. Askerî ve siyasî liderliğin görevi, Amerika’dan gelen bir telefonla geri çekilmek değil, zaferin eşiğindeyken savaşı durdurmak hiç değil, Hindistan’ı Keşmir’den çekilmeye zorlamak ve su anlaşmasının önceki şartlarına dönülmesini sağlamaktı!
Nasıl ki Pervez Müşerref ve Navaz Şerif, 1999 yılında Kargil’de kazanılan stratejik zaferi, Amerika’nın buyruğuyla geri çekilerek zayi etmişse, bugün de aynı senaryo tekrar ediyor. Savaş meydanında kazanılan zafer, masada ve yabancı talimatlarla çarçur ediliyor!
İkincisi: Bugün yaşananlar, dünkü ihanetin aynısı!
Pakistan ordu yönetimi, Mısır ordusunun bir zamanlar Bar Lev Hattı’nı nasıl yarıp geçtiğini, böylece Yahudi varlığının “yenilmezlik” efsanesini tuzla buz ettiğini pekâlâ çok iyi biliyor. Bugün de Modi Hindistan ordusunun yenilmezliğiyle övünüyor. Ancak o dönemdeki Mısır liderliği, elde edilen zaferi daha büyük bir zafere dönüştürme becerisi gösterememiş, ilerleyişi durdurmuş, sonrasında o hain Camp David Anlaşması imzalanmıştı! Ancak aradaki fark şudur ki, dönemin Mısır Genelkurmay Başkanı General Saad El-Şazli, teslim olmayı kabul etmemiş, dik durmuştu. Onurlu bir duruş sergileyerek, siyasetçilerin ve üst rütbelilerin zaferi nasıl çöpe attığını yüzlerine vurmuştu. Ve sadece Süveyş Kanalı’nın geçilmesini tam bir zafer gibi göstermek isteyen anlayışı şiddetle reddetmişti. Bugünse Pakistan askeri yönetimi, sadece zaferi heba etmekle kalmıyor, aynı zamanda bu zaferi de sahipleniyor ve fırsatları çöpe atanları onursal terfilerle ödüllendiriyor! Yoksa bu ateşkes, Hindistan’ın Keşmir işgalini resmileştirecek yeni bir ihanet belgesinin habercisi mi? Pakistan versiyonu bir Camp David veya Oslo’ya mı tanık olacağız?
Üçüncüsü: Askerlerin kanıyla kazanılan zaferi, masa başında sahiplenen bir liderlik!
Nasıl ki Mısır her yıl, Mübarek Toprağın ihanetiyle yüzleşmeden “kısmi bir zaferi” kutluyorsa, Pakistan’ın bugünkü yönetimi de benzer bir aymazlıkla, gerçek kahramanlar olan gökyüzünün şahinleri ile yeryüzünün aslanlarını unutup, başarısızlıkla anılanların göğsüne madalyalar takıyor, Daha da vahimi, bu komuta kademesi, ‘ABD’nin kirli operasyonlarını yönetmek’ gibi itiraflarını unutup kahramanlık taslıyor! Oysa değişen ne? Keşmir hala işgal altında, Hindistan hâlâ İndus Nehri Antlaşması’nı askıya almış durumda. Peki generaller ne yapıyorlar? Kendilerine madalya takmakla meşguller!
أَلَا سَاءَ مَا يَحْكُمُونَ“Ne kadar kötü hüküm veriyorlar!” [Ankebut 4]
Dördüncüsü: Ey Pakistan silahlı kuvvetlerinin şahinleri ve aslanları!
Kazandığınız zaferi çalmalarına müsaade etmeyin.
Ey Pakistan’ın kükreyen aslanları! Kanatlarınızla gökyüzünü, pençelerinizle cepheyi fethettiniz! Komutanlarınızın bu zaferinizi çalmalarına veya Amerikan zillet pazarında satmalarına asla izin vermeyin! Artık bu siyasi ve askeri kadroyu, Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet projesini taşıyan samimi parti Hizb-ut Tahrir ile değiştirmenin zamanı gelmiştir. Hizb-ut Tahrir, sizi Keşmir ve Filistin’in kurtuluşuna, Hindistan’ın fethine ulaştıracaktır. Modi, Trump, Şahbaz ve Munir’in kazanç sağladığı alçaltıcı bir ateşkese değil!
Ey Pakistan silahlı kuvvetlerinin samimi neferleri! Bilin ki, bu ihanet çetesine sessiz kaldığınız her gün, Keşmir’e bir darbe daha inecek, Filistin bir katliam daha yaşayacak, ümmetiniz bir ihanet daha yiyecektir! O halde harekete geçin ki bu dünyada izzete, ahirette ise Allah’ın rızasına nail olasınız.
وَقُلِ اعْمَلُوا فَسَيَرَى اللَّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَ وَسَتُرَدُّونَ إِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ“De ki: “Çalışın, yapın. Yaptıklarınızı Allah da, Rasûlü de, müminler de göreceklerdir. Sonra gaybı da, görülen âlemi de bilen Allah’ın huzuruna döndürüleceksiniz. O da size bütün yapmakta olduğunuz şeyleri haber verecektir.” [Tevbe 105]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |