Cuma, 03 Zilhicce 1446 | 2025/05/30
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu

No: MS-BA-2025-MB-TR-17 H. 28 Zilka’de 1446
M. Pazartesi, 26 May 2025

Mısır-Amerikan İşbirliği... Aslında Düpedüz Bir Boyun Eğme ve Sömürgecilere Teslimiyettir, Ne Mısır Ne de Ümmete Bir Faydası Dokunur Böylesi Esaretin!

25 Mayıs 2025 tarihinde Kahire’de, ‘Mısır-Amerika Birleşik Devletleri Politika Liderleri Forumu’ adıyla bir etkinlik düzenlendi. Foruma, Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, ABD Büyükelçisi Herro Mustafa Garg, 60’tan fazla Amerikan şirketinin temsilcileri ile Mısır’ın egemen ve ekonomik alanlarındaki bakanları katıldı. Forum, Mısır ile Amerika arasındaki iş birliğini güçlendirmek için stratejik bir fırsat olarak lanse edildi. Bu imajı güçlendirmek için de bol bol Amerikan özel sektörüne ve Mısır’ı ‘kalkındırmada’ oynayacağı role methiyeler dizildi. Yabancı yatırımcılara sayısız vaatte bulunulup her türlü kolaylığın sağlanacağı söylendi.

Fakat parlak sloganların tozuyla örtülemeyecek kadar aşikâr bir hakikat vardır: Bu forum, iki eşit güç arasında bir işbirliği değildir! Tam aksine, Mısır’ın siyasi ve ekonomik olarak ne kadar aşağılayıcı bir bağımlılık içinde olduğunun bir göstergesidir. Bu bağımlılık, ülkeyi başta Amerika olmak üzere sömürgeci güçlere rehin bırakmakta, ümmetin zenginliklerinin sömürülmesine, egemen kararlarının engellenmesine ve gerçek anlamda kalkınma potansiyelinin yok edilmesine neden olmaktadır. Amerika’yı Mısır’ın ekonomik ortağı olarak lanse etmek, gerçeklerin çarpıtılması ve siyasi bilincin tahrif edilmesidir. Çünkü Amerika, İslam ümmetinin hiçbir zaman dostu olmamıştır! Bilakis o, fitne ateşini yakıp savaşlar çıkaran, zalim yönetimlere kol kanat geren, zenginlikleri talan eden ve bölgedeki tüm ülkeleri kendisine siyasi ve ekonomik olarak köle yapan sömürgeci engerek yılanının ta kendisidir!

Yahudi varlığını silah ve parayla koruyup destekleyen de Camp David Anlaşması’nı dayatan da, Yahudi varlığının üstünlüğünü garanti altına almak ve başta Mısır’daki olmak üzere tüm kukla rejimleri yerlerinde tutmak için bölgesel güvenlik düzenlemelerini denetleyen de yine Amerika’dır. Bütün bunlardan sonra bu devletin sadece stratejik bir ekonomik ortak olarak sunulması akıl karı mıdır?! Amerika’ya ‘ortak’ gözüyle bakan, ya siyasetin hakikatinden bihaber bir cahildir, ya iradesi tutsak ve şahsiyetsiz kiralık bir uşaktır, ya da onun nüfuz araçlarından biri olarak planlarını uygulayan bir haindir.

Bu forum, salt ekonomik bir buluşma olmanın ötesinde, ABD’nin Mısır’ın ekonomik politikalarına doğrudan müdahalesini meşrulaştırmak için kurulmuş siyasi bir platformdan başka bir şey değildir. Yatırım ortamını iyileştirme ve özel sektörü destekleme adı altında, Mısır ekonomisinin anahtarları ulus-ötesi Amerikan şirketlerine muazzam imtiyazlarla peşkeş çekilmiştir. Bu devasa kapitülasyonlardan bazıları şunlar:

Amerikan arabaları için yerli standart şartının iptal edilmesi.

Amerikan süt ürünleri için Helal belgesi zorunluluğunun kaldırılması.

Yabancı sermayeye ‘Altın Lisans’ın jet hızıyla verilmesi.

Ülkenin son koruma kalkanlarını da yok eden gümrük anlaşmalarına imza atılması.

Tüm bu adımlar ‘yatırım çekme’ bahanesiyle atılıyor. Fakat gerçekte olan şey şudur: Mısır pazarının Amerikan ithalatına açılması, yerli sanayinin yok edilmesi ve Mısır ekonomisi tamamen Amerikan kapitalizmine bağımlı hale getirilmesi. Hal böyleyken, emperyalizmin birer aracı olduğu bilinen Amerikan şirketlerinin Mısır’ı ‘kurtaracağına’ inanmak akıl karı mıdır? Bu, akılla alay etmek; şer’i ve siyasi gerçekleri çarpıtmaktır. Mısırlı bakanların Amerikan şirketlerine kolaylık sağlamak, şartları hafifletmek ve önlerini açmak için adeta birbirleriyle yarıştıklarını görmek gerçekten üzücüdür. Sanki bu şirketlerin ticari temsilcileri gibi davranmaktadırlar. Daha da vahimi, Başbakan Medbuli’nin, devletin ekonomiden elini çekeceğini ve meydanı özel sektöre bırakacağını söylemesidir. Gerçekte bu, ülkenin can damarlarının yabancı vesayetine peşkeş çekilmesinin üstünü örtmek için uydurulmuş koca bir yalandır.

Enerjiden altyapıya, ulaşımdan telekomünikasyona, sanayiden eğitime kadar ülkenin stratejik damarları, yabancı şirketlerin, özellikle de Amerikalıların oturduğu sofraya özelleştirme adı altında birer birer servis edilmektedir. İşte bu, çağdaş ekonomik sömürgeciliğin paradigmatik bir örneğidir: Tek bir askere ihtiyaç duymadan, bir ülkenin üretiminin ve hizmetlerinin can damarlarını ele geçirmek! Ve işin en acı tarafı da, rejimin bu büyük peşkeşi ‘yapısal reform’ yalanıyla pazarlamasıdır. Ama hakikatte bu, sömürgeciyi halkın boğazına, ekmeğine ve geleceğine musallat etmekten başka bir şey değildir!

Rejimin Amerika ile ekonomik ilişkileri derinleştirerek ülke kaynaklarını onların tasarrufuna sunması, İslam’ın hem genel prensiplerine hem de detaylı hükümlerine aykırı olup açık bir haramdır. Zira Müslümanların topraklarını işgal eden, gaspçı Siyonist yapıyı destekleyen ve İslam’a düşmanlık besleyen Amerika gibi harbî kâfirlere yakınlaşmak dinen caiz değildir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ“Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin.” [Maide 51] Amerika, bu düşman güruhunun lideridir, İslam ve Müslümanların en azılı düşmanıdır. Aynı şekilde, sömürgeci kâfirlerin Müslümanların beldeleri üzerinde herhangi bir otoriteye (sulta) sahip olması caiz değildir ve onları ekonomik, siyasi veya askeri olarak yetkin kılacak her türlü eylem de apaçık haramdır. Ümmetin servetini satıp yabancı şirketlere ekonominin can damarlarını teslim etmek, apaçık emanete ihanettir! Halkın malına el koymaktır! Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaktır!

Krizlerin çözümü ve sorunların ilacı, Amerika’ya daha fazla kuyruk olmakta ya da düşmanla işbirliği yapmakta değildir! Gerçek çözüm, siyasi ve ekonomik irademizi Batı’nın vesayetinden kurtarmak ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmaktır! Hilafet, şeriatın egemenliğini yeniden sağlayacak, sömürgeci devletlerle ilişkileri kesecek ve İslam’ın hükümleri doğrultusunda sanayi, tarım ve ticarete dayalı güçlü bir İslami ekonomi inşa edecektir. Hilafet Devleti, sömürgeci şirketlerin ülkeye girişini engelleyecek yegâne yapıdır. Hilafet, kamu mülkiyeti olması hasebiyle ümmetin servetlerini asıl sahiplerine geri verecek; onlardan halkın ve tebaasının faydalanmasını sağlayacaktır. Altın ve gümüşe dayalı hakiki para sistemini geri getirecek, böylece enflasyon belasını kökünden kazıyacak, halkın emeğini ve birikimlerini güvence altına alacaktır! Faizi yasaklayacak, bu zillet dolu bağımlılığa bir son verecek ve yabancıların nüfuz sahibi olduğu tüm o kirli ipleri koparacaktır.

Mısır-Amerika Ekonomik Forumu, bir başarı değil, tam anlamıyla siyasi bir skandaldır! Mısır rejiminin ne kadar çırılçıplak hale geldiğini ve Amerika’ya nasıl kölece bağlandığını gözler önüne sermektedir. Bu ‘stratejik ortaklık’ palavraları, sömürgecilere kulluğumuzu gizlemeye ve acı bağımlılığı örtmeye yarayan yaldızlı bir yalandır!

Sonuç olarak, Müslümanların bu yolu reddetmesi ve asıl kurtuluşun Amerika’ya bel bağlamakla değil, İslam’a geri dönmekle mümkün olacağını anlaması gerekir. Çözüm, siyaset ve ekonominin İslami kurallara göre yönetildiği, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmaktır. Çünkü ancak böyle bir devlet, ümmeti hak ettiği yere taşıyabilir, sömürgecileri ülkeden çıkarabilir ve gerçek adaleti sağlayabilir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü’ne icabet edin.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
31 el-Cela’ Caddesi, Kahire / Mısır
Telefon: Tel: +(20) 2 27738076 – 5119857010
www.hizb.net/
E-Mail: hizb.ut.tahrir.eg@gmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER