حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT-BA-2025-MO-TR-25 |
H. 19 Rabi’-ul Âhir 1447 M. Cumartesi, 11 Ekim 2025 |
Gazze’deki Çocuk Katliamı ve Açlık, Soykırımdan Sorumlu Yetkililerin Planlarıyla Değil Yalnızca Müslüman Ordularının Harekete Geçmesiyle Son Bulacaktır
Son iki yıl boyunca, Gazze halkı, katil Yahudi varlığının aralıksız bombardımanına, vahşi kuşatmasına ve en iğrenç suçlarına maruz kalmıştır. Bu suçların ana kurbanları kadınlar ve çocuklar olmuştur. Bu süreçte, 20 binden fazlası çocuk olmak üzere toplam 65 bin kişi şehit edilmiştir. Bu rakam, her gün 30 çocuğun hayatını kaybettiği anlamına geliyor. Çocuklar ya sokaklarda ya Yahudi keskin nişancıların kurşunlarıyla ya da SİHA’ların ateşiyle, hatta aç insanlar için birer “ölüm tuzağına” dönüşen yardım merkezlerinde bile kasten öldürülmüşlerdir. Uluslararası “Save the Children” örgütünün raporuna göre, insani yardım faaliyetlerinin başlamasından sonraki dört haftalık bir dönemde bile gıda dağıtım noktalarına düzenlenen saldırıların yarısından fazlasında çocuklar hedef alınmış, birçoğu ya ölmüş ya da yaralanmıştır. Yahudi güçlerinin aralıksız saldırıları sonucunda 21 binden fazla çocuk sakat kalmış, Gazze dünyada en fazla kolu veya bacağı kesilmiş çocuğun yaşadığı bir yer haline gelmiştir. UNICEF’in verilerine göre, Gazze’deki beslenme krizi tam bir felakete dönüşmüş durumdadır. Yıl başından bu yana ağır beslenme yetersizliği çeken çocukların sayısında %500’lük gibi şok edici bir artış yaşanmıştır. Beş yaşın altındaki 320 binden fazla çocuğun tamamı, ağır beslenme yetersizliği riskiyle karşı karşıya kalmıştır ve 150’den fazla çocuk açlıktan hayatını kaybetmiştir. Ama ikiyüzlülüğe bakın ki, Yahudi varlığına para ve silah sağlayarak bu soykırımın suç ortakları olan sömürgeci Batılı devletler, şimdi de utanmadan “barış havarisi” rolüne bürünerek Gazze için gelecek planları çiziyorlar. Üstelik, kendi çiftlikleriymiş gibi Filistinlilere topraklarını nasıl yöneteceklerini emrediyorlar! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لاَ تُفْسِدُواْ فِي الأَرْضِ قَالُواْ إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ * أَلا إِنَّهُمْ هُمُ الْمُفْسِدُونَ وَلَكِن لاَّ يَشْعُرُونَ“Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” derler. İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.” [Bakara 11-12]
İster Gazze’de yeni bir tür işgal kurup bölgeyi Amerika’ya teslim etmeyi hedefleyen “Trump Planı” olsun, isterse de İngiltere ve Fransa gibi Batılı ülkelerin “iki devletli çözüm” adı altında tanıdığı o hayali ve anlamsız Filistin devleti olsun; bütün bu planların Yahudi varlığını koruyup kollamak ve ona can simidi olmak dışında bir amacı yoktur. Yahudi varlığını kuranların, onu besleyip büyütenlerin ve suçlarına kalkan olanların Filistinlilere ne gibi bir hayrı dokunabilir ki? Onların planları, katliam ve kan gölü yeniden başlayana dek sahte bir rahatlama hissi vermekten başka ne işe yarıyor ki? Kaldı ki Yahudi varlığının, “Büyük İsrail”i kurma nihai hedefine ulaşana kadar Filistinlilere yönelik soykırım savaşını durdurmayacağı da apaçık ortadadır. Dolayısıyla, işgal Filistin’in her karış toprağından tamamen sökülüp atılıncaya kadar bu soykırım ve bitmek bilmeyen felaket asla sona ermeyecektir. Allah’ın, Müslümanları savunmak ve topraklarımızı kurtarmakla yükümlü kıldığı Müslüman orduları harekete geçmedikçe bu felaketin sona ermesi mümkün değildir.
Bu yüzden, Müslüman ordularındaki kardeşlerimize soruyoruz: Rabbinizin, ümmetinizi koruma ve bu kanser gibi yayılan işgalden ümmeti nihai olarak kurtarma emrine uymak için daha neyi bekliyorsunuz? Müslümanları, Mescid-i Aksa’yı ve Mübarek Toprağı savunma konusunda sergilediğiniz ihmalkarlık nedeniyle Rabbinize ne cevap vereceksiniz? Yahudi varlığıyla yüzleşmek, İsra ve Miraç topraklarını kurtarmak zorundasınız. O halde haydi işgalin ön savunma hattı gibi davranan ve Trump’ın sinsi planına sevinen hain yöneticileri devirmek için harekete geçin. Ve onların enkazı üzerine Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti derhal kurun. Çünkü sadece Hilafet ümmetinize karşı yürütülen bu soykırımı sonsuza dek bitirebilir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاء وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَـذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيّاً وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيراً“Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” [Nisa 75]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 hizb-uttahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-uttahrir.info |