Logo
Bu sayfayı yazdır
Sudan... Bol Zenginlikler ve Devam Eden Açgözlülük!

بسم الله الرحمن الرحيم

Sudan... Bol Zenginlikler ve Devam Eden Açgözlülük!

Sudan'a, doğa ve servet açısından Afrika'nın en zengin ülkelerinden biri haline getiren zenginlikler bahşeden Allah'a hamd olsun.Zira Sudan, altından nadir minerallere, tatlı sudan geniş düz tarım arazilerine, devasa hayvancılık servetine ve dünyanın en kaliteli petrol türlerinden biri olarak kabul edilen petrole kadar tek bir yerde nadiren bulunan doğal kaynaklar açısından zengin bir ülkedir.

Ancak bu zenginliklerine rağmen, Sudan'daki gerçeklik bu nimetleri yansıtmamaktadır. Aksine uluslararası açgözlülük ve iç çatışmalar nedeniyle bu zenginlikler bir felaket ve ıstırap kaynağı haline gelmiştir.

Güneyin servetleri, bölünmeye açılan kapı olmuştur

2011 yılında Güney Sudan'ın ayrılması bir tesadüf değildi, aksine bu bölgedeki muazzam servetlerin keşfedilmesinin doğrudan bir sonucuydu. Zira orada petrol, altın ve madenlerin varlığının işaretleri ortaya çıktığından beri, eski sömürgeci güçler başta olmak üzere büyük güçler bu bakir kaynakları nasıl sömüreceklerini planlamaya başladılar.

Bunun üzerine ülke uzun iç savaşlara sürüklendi, ardından “özgürlük ve bağımsızlık” sloganları altında mezhepsel ve ırkçı çatışmalar ithal edilirken oysa asıl amaç, servetleri kontrol etmek ve ülkenin birliğini parçalamaktı.

Uluslararası Kriz Grubu'nun (International Crisis Group) bir raporuna göre, 1980'lerde ve 1990'larda güneyde petrolün keşfedilmesi, 2011'de güneyin ayrılmasıyla sonuçlanan kuzey ve güney arasındaki çatışmanın derinleşmesine doğrudan katkıda bulunmuştur.

Bir nimet ve gazap olması bakımından coğrafi konumu

Sudan, sadece servetleri ile değil, aynı zamanda Arap ülkeleri ile Afrika'yı birbirine bağlayan, Kızıldeniz'e bakan ve dokuz ülke ile sınırı olan stratejik coğrafi konumu ile de öne çıkmaktadır. Bu konumu onu, bölgesel ve uluslararası güçlerin ilgi odağı haline getirmiş olup bu güçler burayı, kendi çıkarları için bir geçit kapısı veya hesaplaşmalar için bir çatışma alanı olarak görmüşlerdir.

Böylece Sudan, her yönden açgözlülüğün kuşatması altında kalırken halkı da bu tekrarlanan çatışmaların bedelini ödemektedir.

Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (Africa Center for Strategic Studies) bir raporunda Sudan, “Afrika Boynuzu bölgesinin jeopolitik dengesinde kilit bir nokta” olarak nitelendirilmiş, bu da onu bölgesel ve uluslararası nüfuz çatışmalarına maruz bırakmıştır.

Hedef alınan bir ümmet ve üzücü bir sessizlik

Sudan'da yaşananlar istisnai bir durum değil, aksine tüm İslam ümmetini hedef alan daha geniş bir sahnenin parçasıdır; zira Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, Yemen, Libya... Evet bunların hepsi servetler bakımından zengin ülkelerdir ancak bu ülkeler, dış müdahaleler ve iç çatışmalarla parçalanmışlardır.

Allah Subhanehu ve Teala bu hakikat hakkında bizi, şu kavlinde uyarmıştır:قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاءُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür.” [Al-i İmran 118]

Ancak bütün bu sahnenin en acı tarafı, bütün bunların Arap ve İslam dünyasının sessizliği içinde, hatta bazen pusulasını kaybetmiş ve ümmetin büyük sorunlarına karşın dar çıkarlarla meşgul olan bazı yerel rejimlerin suç ortaklığı veya iş birliğiyle gerçekleşiyor olmasıdır.

Sonuç olarak Sudan potansiyelleri ve servetleriyle büyük bir ülkedir ancak o, önce onun evlatlarının, ardından da tüm ümmetin samimi bir duruş sergilemelerini gerektiren bir sınavdan geçmektedir. Zira bu zenginlikleri korumak sadece siyasi veya ekonomik bir sorumluluk değil, bilakis aynı zamanda şerî ve ahlaki bir görevdir.

Bakın işte Sudan şu anda Darfur'un ayrılması için bir komploya maruz kalmakta olup bu da Sudan'ı devletçiklere bölmek için atılan ikinci bir adımı temsil etmektedir.

Bu planlar hakkında bilinçlenip tek bir saf halinde durmadıkça bir kurtuluş olmadığı gibi ümmete bölünme ve gerilemeden başka bir şey getirmeyen bağımlılıktan kurtulmadıkça da bir kurtuluş yoktur. Bu da ancak Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin gölgesi altında tüm ümmeti birleştirecek Allah'ın sağlam ipine geri dönmekle olacaktır. Bu ise aziz olan Allah’a hiç de zor değildir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hüveyde Osman (Ümmü Muaz) – Sudan

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.