Logo
Bu sayfayı yazdır
Güvenlik Konseyi… Irak'tan Gazze'ye Kadar Çifte Standartlar Ve Kararların Siyasallaşması Arasında

بسم الله الرحمن الرحيم

Güvenlik Konseyi… Irak'tan Gazze'ye Kadar Çifte Standartlar Ve Kararların Siyasallaşması Arasında

Kendisine sözde uluslararası barışı ve güvenliği koruma görevi verilen bu konsey kurulduğu günden beri, daimî üye ülkelerin kararları tekeline alması ve haksız veto haklarını kullanması yoluyla zayıf ülkelere kararlarını uygulamak için kullandığı bir araç olduğunu kanıtlamıştır; bu da çifte standartlara ve kararların mazlum halkların pahasına bu güçlerin çıkarlarına hizmet edecek şekilde siyasallaşmasına yol açmaktadır.

-Hiçbir zaman bulunamayan- kitle imha silahlarına sahip olduğu gerekçesiyle 2003 yılında Irak'ta yaşananlar, Filistin'de, özellikle Gazze Şeridi'nde Yahudilerin tekrar tekrar işlediği suçlar karşısında acizlikle ve sistematik bir sessizlikle karşılık bulmuştur.

Irak'ta soruşturma komisyonları oluşturulmasına ve bu komisyonların onu suçlayacak herhangi bir kanıt bulamamasına rağmen Konsey, ABD ve İngiltere'nin Irak'ı işgal edip onu yıkmasını durduramamış, aciz ve sessiz kalmış, hiçbir şey yapamamış veya Amerikan'ın Irak'ı işgalini durduramamıştır. Nitekim işgal, yüz binlerce insanın ölümüne ve geride büyük bir yıkım ve kaosa yol açmasına ve Irak hala bunun bedelini ödemesine rağmen bu sözde Konsey, kararları ihlal eden hiçbir uluslararası tarafı sorumlu tutmamış ve tüm gelenek ve sözleşmeleri hiçe sayan Amerika'nın kibir ve küstahlığı karşısında acziyetini kanıtlamıştır.

Bugün, “Yahudi varlığının kendini savunma hakkı” bahanesiyle, aynı sahne farklı bir şekilde tekrarlanıyor ve suçlu ise açık bir çaresizlik ve suç ortaklığı karşısında bir kurbana dönüştürülüyor

75 yılı aşkın bir süredir Filistin halkı, tüm uluslararası hukuk kurallarını aşan zulüm ve ihlallerin acısını çekmekte olup Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını teyit eden onlarca karar yayınlanmasına rağmen bu sözde konseyden kınama ve eleştiri bildirileri dışında hiçbir şeye tanık olmadık. Ancak bu kararlar, ABD'nin tekrar eden vetosu nedeniyle kâğıt üzerinde bir mürekkep olarak kaldığı gibi Konseyin Gazze'deki halkımıza yönelik savaş sırasında yaptığı çağrılara ve tavsiyelerine rağmen, bunlar Konsey'in koridorlarında kalmaktadır; dolayısıyla Konsey, bu dönemde adil ve tekrarlanan meseleleri savunmak için somut adımlar atmakta başarısız olmuş ve olmaya da devam etmektedir.

Irak ve Gazze arasındaki bağlamların farklı olmasına rağmen, süreçlerin benzerliği ve standartlardaki farklılık, Güvenlik Konseyi'nin, kendisini kendi hedeflerini gerçekleştirmek için kuran büyük güçlerin çıkarlarının esiri olduğunu ve mağdur halkların gözünde meşruiyetini baltaladığını ortaya koymaktadır.

Sahte bir bahaneyle işgal edilen Irak ile Yahudilerin eylemleri karşısında uluslararası toplumun sessiz kaldığı Gazze arasında, -her zaman bildiğimiz üzere- Güvenlik Konseyi, çifte standartları yeniden üretmeye ve yasayı sadece güçlülere hizmet etmeye adamaya ve siyasi ve medyanın baskı aracı olmaya devam ediyor.

Bu dengesiz denklemin gölgesinde uluslararası hukuku tanımak, siyasi saflıktan başka bir şey değildir; zira mazlumlar, bekleme lüksüne sahip değildir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Munis Hamid – Irak

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.