- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Rusya ile Ukrayna Arasındaki Savaşı Ateşleyen Amerika, Şimdi de Onu Sonlandırmak İçin Barış Elçisi Rolünde!
Haber:
Putin: Trump'ın Ukrayna planı bir anlaşmanın temelini oluşturabilir ve Amerikalılar bizden esnek davranmamızı istediler ve biz de buna hazırız.
Zelenski Ukraynalılara şöyle seslendi: Ukrayna üzerindeki baskı şu anda en tehlikeli seviyesinde ve biz çok zor bir seçimle karşı karşıyayız.
Yorum:
Dünyadaki milyonlarca insanın ölümüne neden olan, planladığı savaşlar ve bu savaşların yol açtığı yıkım ve maddi kayıplar nedeniyle sorumlu olan Amerika'nın, nihayetinde savaştan nefret eden bir barış elçisi kılığına büründüğünü görüyoruz!
Trump'ın Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirme planında, Rusya'ya Ukrayna'nın birkaç eyaletini vererek Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski'yi savaşı sona erdirme planını kabul etmeye zorlaması, zulmün bilgili kişiden önce cahil kişi tarafından açıkça görüldüğüne işaret etmektedir.
Dünya liderliğinin kapitalizme veya sosyalizme ihtiyacı yoktur, aksine yaklaşık on üç yüzyıl boyunca dünyaya hükmeden İslam gibi Rabbani bir ideolojiye ihtiyacı vardır.
İslam, onun düşmanlarının tasvir ettiği ve terörizm olarak tanımladığı gibi savaşa dayalı değildir, aksine tarihte Ribi bin Amir'in Pers komutanı Rüstem'e söylediği sözlerde de geçtiği gibi hayatın her alanında adalete dayalıdır: “Allah bize, dilediği kimseleri, kula kulluktan Kendisine kulluğa, dünya sıkıntılarından feraha çıkaralım, batıl dinlerinin zulmünden kurtarıp İslam’ın adaletine ulaştıralım diye bir peygamber gönderdi. Kim bu dini kabul ederse bizden olur, biz de döner gideriz. Kim de kabul etmezse, Allah’ın vaat ettiğine kavuşuncaya kadar onunla savaşırız!” Allah’ın vaat ettiği nedir? Dediklerinde ise şöyle demiştir: “Allah’ın dinine girmeyenlerle savaşıp ölenler için cennet, geride kalanlar için de zaferdir.”
Düşmanlarının bile şahitlik ettiği İslam işte budur;Marzaban (Kisra’nın elçisi), Müminlerin Emiri Ömer Radıyallahu Anh ile görüşmek üzere Medine’ye geldiğinde, Kisra ve Kayser’in tahtlarının korkuyla titrediği o adamı görmek için Hilafet sarayını aramaya başladı; ancak Medine’de ne bir saray ne de muhafızları gördü ve insanlara sordu: Müminlerin emiri Ömer nerede? Bilmiyoruz ama belki de şu ağacın altında uyuyan odur dediler. Adam duyduklarına inanamadı, bu yüzden oraya doğru gitti ve Ömer Radıyallahu Anh'ı, eski ridasını giymiş olarak yerde yatarken buldu; Mazraban gördüklerine şaşırmış bir şekilde kalakaldı ve şu meşhur sözünü söyledi: “adaletle hükmettin, kendini güvende hissettin ve şu anda da kimseden korkmadan yalnız başına bir ağacın gölgesinde uyuyabiliyorsun.”
Bugün dünya, adaleti, kullara ibadet etmekten çıkıp kulların Rabbine ibadet etmeyi, dünyanın darlığından ahiretin genişliğine ve kapitalizmin zulmünden İslam'ın adaletine kavuşmayı arzulamaktadır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Selim – Mübarek Toprak (Filistin)