- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Demokrasi, Kadın Haklarını Öne Çıkarmaya Çalışıyor ve Yanlış Olan Her Şeyi Destekliyor!
Haber:
BBC, İngiliz Milletvekili Steve Reid'in, Doğu Londra'daki Victoria Park'ta düzenlenen yardım amaçlı bir koşuya kadınların katılmasının engellendiğini öğrenmesinin ardından öfkesini dile getirdiğini bildirdi.Doğu Londra Camii tarafından düzenlenen ve beş kilometrelik bir mesafeyi kapsayan yarış, yüzlerce katılımcıyı cezbetti ancak “kapsayıcı” olarak pazarlanmasına rağmen girişler, erkekler ve 12 yaşın altındaki kız ve erkek çocuklarla sınırlandırıldı.
Milletvekili Steve Reid, LBC Radyosu'na verdiği röportajda cinsiyet kısıtlamasını "tamamen kabul edilemez" olarak nitelendirerek, bu dışlama karşısında duyduğu "dehşeti ve şoku" dile getirdi.Konunun Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu tarafından araştırılacağını ve sonrasında yaptırım uygulanabileceğini belirtti.
Reid şunları vurguladı: “Bu ülkede erkeklerin, kadınların yapmalarını engelleyen şeyleri yapmasına izin verilen bir durum istemiyoruz. Bunu tolere edemeyiz," Ayrıca özellikle cinsiyet ayrımcı bir etkinlik için kamusal alanların kullanılmasını da eleştirdi.Tower Hamlets Belediye Başkanı Lutfur Rahman, caminin internet sitesinde, katılımcıları, özellikle de "gençleri, yaşlıları ve daha geniş topluluğu" bugünkü katılımlarından dolayı tebrik ederken, cinsiyet kısıtlamalarından hiç bahsetmedi.Gençlik projeleri için para toplamak ve mültecileri desteklemek amacıyla düzenlenen yıllık bağış etkinliğini Doğu Londra'nın İslami takviminde önemli bir tarih olarak nitelendiren cami, eleştirilere doğrudan yanıt vermedi, ancak çeşitli spor faaliyetlerinde kadınları destekleme konusundaki kararlılığını vurguladı. Konsey ise, acil bir açıklama talep etti.”
Yorum:
Bakanın sözlerindeki çifte standart, gerçekten inanılmaz! Burada, Birleşik Krallık'taki Müslüman kadınların entegrasyonu konusunda derin bir endişe ve onların Londra'da "aday" olamamalarına ilişkin de bir öfke vardır.
Ancak aynı bakan, silahlandıran ve Gazze'de on binlerce Müslüman kadının öldürülmesine ve aç bırakılmasına göz yuman bir hükümeti desteklemiştir.
Bu kadınlar ve çocuklar onlarca yıldır süren zulüm ve katliamlardan dolayı kaçmak zorunda kalıyorlar.
Bu bacılar, çocuklarını ve bazı eşyalarını alarak kaçmak zorunda kalıyorlar.
Bu annelerin, geride bıraktıkları mal ve mülklerini İslam düşmanlarının yağmalamasına terk ederek kaçmaktan başka bir seçenekleri yoktur.
Büyükanneler rahatlıklarından kaçmak zorunda kalıyor ve dayanılmaz korku ve zorluklarla karşı karşıya kalıyorlar.
Bu ümmetin kızları eğitimlerinden ve diplomalarından kaçarken, üniversiteler ve okullar ise toplu mezarlara dönüşmüştür.
Bütün erkek koruyucuları tutuklanıp, işkenceye uğrayıp kaçırıldıklarında, mütedeyyin kızlarımız yapayalnız tek başlarına koşuyorlar.
Gazeteciler, sosyal medya üzerinden, ailelerinden ayrı kalan küçük kız ve erkek çocuklarının, bebek kardeşlerini kilometrelerce taşıdıklarını belgelemiştir. Nereye kaçacaklarını, kendilerine yardım edecek kimi bulacaklarını bilmiyorlar ve hastalık, ilaç, yiyecek ve su eksikliği yüzünden çoğunluğunun hayatı kısa olarak kalmaya devam edecektir.
Kapitalizme tapan laik politikacıların bu “zorlama” yorumlarındaki ek saçmalık ise, onların, onurlarını ve haysiyetlerini korumaktan çok mutlu olan Müslüman kadınlardan herhangi bir şikayetin olduğunu görmemeleridir.
Ancak Müslüman kadınlar hakları konusunda seslerini yükselttiklerinde, insan haklarını sadece sömürgeci kazanç ve kayıplar temelinde değerlendirmeye çalışan Batılı çıkarlar tarafından görmezden geliniyorlar.
Allah Subhanehu ve Teala'nın, gizli düşman hakkında bizleri uyardığı şu kelamını hatırlamalıyız:وَإِذَا رَأَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ أَجْسَامُهُمْ وَإِن يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْ كَأَنَّهُمْ خُشُبٌ مُّسَنَّدَةٌ يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ “Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?” [Münâfikûn - 4]
Sanki ciddi bir şekilde çalışıyormuş gibi görünen ancak sadece dikkatlerini dağıtmak ve zarar vermek için tasarlanmış sinsi ve saçma sapan gündemlere karşı uyanık olmaları konusunda gençlerimizi kesinlikle uyarmalıyız.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrane Muhammed