- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Avrupalı Halklar ile Yöneticileri Arasındaki Bariz Fark!
Haber:
Sana'da yayınlanan es-Sevra gazetesi, 12 Ekim Pazar günü, şu başlık altında bir haber yayınladı: “Avrupa'daki kitlesel gösteriler, İsrail'in hesap vermesini ve onun silahlandırılmasının durdurulması talep ediyor. Haberde şöyle geçti: “Dün, birçok Avrupa ülkesindeki binlerce kişi, Filistinlilerin katledilmesinden sorumlu olanların hesap vermesi, İsrail'in silahlandırılmasının durdurulması, insani yardımın hızla ulaştırılması ve Gazze'nin yeniden inşası için protesto gösterisi düzenlediler.Gazze'deki ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bir gün sonra Londra, Berlin, Milano, Oslo ve Viyana'da göstericiler sokağa döküldüler.”
Yorum:
Bugün, halkları Yahudi varlığının suçlarını dizginlemek ve tüm beklentilerin ötesine geçen Gazze'deki katliamlarını sonlandırmak için protesto gösterileri yapan Avrupa ülkeleri,dini Avrupa'nın dininden farklı olduğu için politikacılarının İslam ümmetini parçalamak ve onu yok etmek için planlar yaptıkları ülkelerdir;zira bu ülkeler, 1907 yılında Londra'da düzenlenen Campbell-Bannerman Konferansı'nı kabul etmeleriyle başlayıp Yahudilere Filistin'de yerleşim yerleri vaat eden Balfour Deklarasyonu'na izin verilmesiyle devam eden ve Birleşmiş Milletler'de Filistin'in halkı ve Yahudiler arasında paylaştırılmasına ilişkin kararın kendileri lehine oylanmasıyla sonuçlanarak İslam ümmetinin kalbine Yahudi varlığını diktiler.
Avrupa hükümetleri, İslam ümmetine karşı yürüttükleri mücadelede halklarını siyasi olarak yanıltarak halkları, Avrupa'da hilalin yayılmasına karşı haçı koruma savaşlarında onları kendi arkalarında mı topluyorlar?!Halklarını aldatmayı tamamlamak için, yüzünü haçtan çevirmiş, onu terk etmiş, kapitalist ideolojiyi benimsemiş ve Avrupa halklarının acısını çektiği ve onlara bu dünyanın sefaletini ve sıkıntısını tattırdığı hayattan dini ayırmıştır.
Avrupalı halklar, yöneticilerinin medya kuruluşları aracılığıyla kendilerine dayattığı bu aldatmacadan, Yahudi varlığının, Gazze'de son iki yıldır yaşlı, kadın ve çocukları katletmesi, onları yerinden etmesi, evler, okullar, hastaneler ve kamu tesisleri de dahil binaları başlarının üzerine yıkması, yaşlı ve gençleri istisna tutmadan onları kasıtlı açlığa maruz bırakması ve insanların kalplerine korku salması gibi eylemlerine bizzat kendi gözleriyle tanıklık edince kurtulabildiler.Resmi tamamlamak için Avrupa halklarının dikkatlerini, Yahudi olmayan saygın Avrupalı tarihçiler tarafından yazılan Avrupa'daki Yahudilerin tarihini, Yahudilerin Avrupa'ya nasıl geldiklerini ve neden oradan kovulup sürgün edildiklerini çok dikkatli bir şekilde okumaya çekmek istiyoruz.
Avrupa halkları Orta Doğu'nun komşuları olup istatistiklere göre Avrupa nüfusunun çoğunluğunun yakında Müslüman olacağı göz önüne alındığında,zayıf ve bölünmüş değil de istikrarlı bir Orta Doğu halklarıyla olan ilişkilerinin doğası da dahil olmak üzere çıkarlarını belirleme konusunda karar verenin saptırıcı yöneticileri değil de bizzat kendileri olsa daha iyi olurdu.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Şefik Hamis – Yemen