Logo
Bu sayfayı yazdır
İslam Ümmeti, Savaşın Bir Varoluş Savaşı Olduğunu Ne Zaman Anlayacak?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

İslam Ümmeti, Savaşın Bir Varoluş Savaşı Olduğunu Ne Zaman Anlayacak?

Haber:

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Cuma günü, Mayıs sonundan bu yana ciddi gıda sıkıntısı çeken Gazze Şeridi'nde yardım bekledikleri sırada 1373 Filistinlinin, çoğu Yahudi ordusu tarafından ateş açılması sonucu öldürüldüğünü duyurdu ve Birleşmiş Milletler Filistin Toprakları Ofisi yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Özetle, 27 Mayıs'tan bu yana, en az 1373 Filistinli, yiyecek temin etmeye çalıştıkları sırada öldürülmüş olup bunların 859'u, ABD ve Yahudi varlığı tarafından desteklenen Gazze İnsani Yardım Kuruluşu'nun çevresinde, 514'ü ise gıda konvoylarının güzergâhlarında öldürülmüştür.” (Sky News Arabia)

Yorum: 

Yahudi varlığının Gazze halkına karşı işlediği suçlarla ilgili haberler arka arkaya geliyor; zira Yahudi varlığı, tüm uluslararası kanun ve sözleşmeleri açık bir şekilde ihlal ederek (evler, pazarlar, kamplar ve hatta hastaneler gibi) her yeri hedef aldıkları gibigıda ve tıbbi yardımların ulaşmasını engellemeye devam etmesi de onların acılarını daha da kötüleştiriyor; bombalar ve füzelerden kurtulanlar ise açlıktan ölüyorlar.

Gazze halkı bugün açlık çekiyor ve çocukları da açlıktan ölüyorlar ama onların bir ağlayanı yok.Çocuklar, gençler ve hatta kadınlar, suçlu varlığın sadece onlara karşı duyduğu öfke ve nefreti dindirmek için girmelerine izin verdiği yardımları almak için dışarı çıkıyorlar ama bu varlık, -masum insanların açlıktan kurtulacakları gemiler olarak gördükleri- bu merkezleri, daha fazla kurban avlamayı kolaylaştıran bir tuzağa dönüştürdüğü gibi buraları, masum kan şelalelerinin aktığı merkezlere dönüştürüyor; masum insanlar ise hayatlarını garanti altına alacak bir lokma ekmek parçası bulacaklarını sanıyorlar ama -vahşi bir şekilde- bu da onların ellerinde alınıyor.

Bu uluslararası kuruluşlar, sanki Yahudi varlığının Gazze halkına karşı yürüttüğü imha savaşını kınıyor ve kabul etmiyormuş gibi görünerek dünyayı aldatmaya devam ediyorlar;oysa bu kuruluşlar, gaspçı varlığı destekleyen büyük devletlerin sancağı altında çalışıyorlar. Ancak gerçekleri ortaya çıkaran bu savaş karşısında maskeleri düşmüş ve bu varlığın ihlallerini ve suçlarını haklı çıkarmaktan çekinmeyen yöneticiler ifşa olmuştur; her ne kadar onlar, bunun meşru müdafaa ve teröre ve teröristlere karşı savaş olduğunu iddia etseler de, ancak onların Müslümanları yok etmek için birleşmiş tek bir millet olduğu ortaya çıkmıştır; dolayısıyla bu, onların girmeleri ve birbirlerini desteklemeleri gereken bir varoluş savaşıdır.

Aynı zamanda gerçekler, halklarının kendilerini desteklemek için haykıran seslerine icabet etmeyen ve düşmanların ümmeti zayıflatmak ve onu birleşemeyeceği parçalar haline getirmek için çizdiği sınırları koruyan komplocu Arap yöneticileri de ortaya çıkarmıştır.Oysa Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in dünyaya liderlik etmesi için sağlam ve sağlıklı bir şekilde bıraktığı tek bedeni parçalayan bu sınırlardır; tek bedenin parçalanmasıyla üzerine çullanıp onun yenilmesi kolay bir hale gelmiştir.

Gazze halkının, genel olarak Filistin halkının ve tüm Müslüman ülkelerin hali, parçalanmışlıkların bir araya gelmesinin ve dağınıklığın birleşmesinin gerekli olduğu çağrısında bulunuyor ki böylece çabalar birleşip İslam'a ve Müslümanlara karşı savaşmak için bir araya gelip birleşerek Müslümanların kanlarını ve namuslarını çiğneyen, mallarını yağmalayan küfür milletine karşı galip gelsin.

Peki İslam ümmeti savaşın, İslam sancağının altında birleşilmesi, düşmanlarla savaşılması, onların gücünün kırılması ve Allah’ın kelimesinin yüceltilmesi gereken bir varoluş savaşı olduğunu ne zaman anlayacak?!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Zinet es-Sâmit

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.