Haber-Yorum

Denenmiş Olan Denenir Mi?!

Haber:

"Tasees" ittifakı liderlerinden Usame Said, "Barış hükümeti, kapsamlı barışı sağlamak ve Sudan'ın birliğini korumak için geniş halk iradesiyle gelmiştir" dedi. Facebook'ta yaptığı bir paylaşımda, oluşturulması planlanan hükümetin meşruiyetini halkın mücadelesinden aldığı eklemesinde bulunarak, "Kimsenin iznini beklemediğini ve Sudanlıların barış, adalet ve demokratik sivil yönetim özlemlerini dile getiren gelecekteki her türlü müzakere sürecinden sorumlu tek meşru organ olacağını" vurguladı. (El Hades Es-Sudani)

Yorum:

Sudan, sömürgecinin ordularıyla birlikte ayrılmasından bu yana vekaleten yönetim ve siyasetin dizginlerini kontrol etmeye devam etmiş ve bu miras, Batı kültürünün kucağında yetişmiş ve onun yönetim sistemlerini, biçimlerini ve demokrasi ile temsil edilen cihazlarını ve diğer tarafta da ekonomide kapitalizmi içselleştiren Batı kültürünü taşıyan bir grup tarafından tüm dönemlere ve hükümetlere aktarılmıştır. Bu durum, ister sağcı, ister solcu olsun, ister sivil isterse askeri üniforma giymiş olsun, nesillerin ve aydınların birbirini takip etmesiyle bir gün bile değişmemiştir. Zira onlar, halk mücadelesiyle meşru bir şekilde iktidara geldiklerini bahane ediyorlar. Ömrüme yemin olsun ki bu büyük bir yalandır; zira rejimin temelinin fasit olduğu bilinmektedir. Çünkü onlar genellikle ya tankların üzerinde geliyorlar ya da sandıkta hile yaparak aldatma ve kandırma yoluyla (iktidara) geliyorlar ki bunların hepsi, yönetim sistemleri ve işlerinin idare edilmesi açısından Müslümanların benimsemesi şer'an caiz değildir.

Nitekim Allah, Müslümanları şiddetli bir şekilde uyararak, Subhanehu ve Teala Peygamberi Salavatullahi ve Selamuhu Aleyh'e şöyle buyurmaktadır: وَاحْذَرْهُمْ أَنْ يَفْتِنُوكَ عَنْ بَعْضِ مَا أَنْزَلَ اللهُ إِلَيْكَ “Allah'ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmalarından sakın!” [Maide 49]Buna delalet eden birçok ayet ve hadis vardır.

O halde tüm insanlık için doğru ve uygun yönetim sistemi nedir?

İslam'da yönetim sistemi, Hilafet olarak bildirilmiştir; bu da Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu hadisinden dolayıdır: كَانَتْ بَنُو إِسْرَائِيلَ تَسُوسُهُمْ الْأَنْبِيَاءُ كُلَّمَا هَلَكَ نَبِيٌّ خَلَفَهُ نَبِيٌّ وَإِنَّهُ لَا نَبِيَّ بَعْدِي وَسَيَكُونُ خُلَفَاءُ فَيَكْثُرُونَ “İsrailoğullarını nebiler siyase ederlerdi (yönetirlerdi). Bir nebi öldüğünde onu başka bir nebi takip ederdi. Benden sonra nebi yoktur, fakat birçok halife olacaktır.” Oradakiler dediler ki: Bu halde bize ne yapmamızı emredersiniz? Dedi ki: فُوا بِبَيْعَةِ الْأَوَّلِ فَالْأَوَّلِ أَعْطُوهُمْ حَقَّهُمْ فَإِنَّ اللَّهَ سَائِلُهُمْ عَمَّا اسْتَرْعَاهُمْ “İlk biat edilene vefakâr olun ve onlara haklarını veriniz. Çünkü Allah onlara da yönettikleri insanlara da haklarını soracaktır”

Hilafet, cumhuriyet, demokratik, veraset yoluyla krallık sistemi olmadığı gibi buna benzer bir şey de değildir; aksine Hilafet,Müslümanların, tüm Müslümanlar için bir devletin altından dinin hükümlerini uygulamak için Allah'ın Kitabı ve Rasulü'nün sünneti üzerine aralarından bir adama biat ettikleri bir yönetim sistemidir.

Ey Sudan halkı; denenmiş olan, ayıpları ortaya çıktıktan sonra bir kez daha denenmez; nitekim sizler, bu rejimlerden ve siyasi varlıklardan dolayı ne kadar acı çektiniz; bu yüzden artık devletimizi kurmamızın ve Halifemize biat etmemizin zamanı gelmiştir.İşte aranızda, gençleri çabalarını bu azim farza adamış Hizb-ut Tahrir vardır; o halde Ensarın (Radıyallahu anhum) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e nusret verdiği gibi siz de Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Büyük kurtuluş işte budur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdusselam İshak - Sudan