Pazar, 11 Zilkâde 1445 | 2024/05/19
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu

No: FLu2013BAu20132010u2013MBu2013TRu20130017 H. 23 Ramazan 1431
M. Cuma, 03 Eylül 2010

-Basın Açıklaması- Abbas'tan Netanyahu'ya: Hiçbir Kimsenin Güvenliğinize Saldırıda Bulunacak Herhangi Bir Eylemde Bulunmasını Kabullenmeyiz

Altmış küsür yıldır gasıp ve zalim düşman yüzünden Filistin halkının sıkıntısını çektiği trajedi, Abbas'ın bu düşmanın başbakanı ile karşılıklı kahkahalar atmasına ve engin tebessümlerde bulunmasına engel olmadı. Bu durum, tüm şartlarından, taleplerinden ve referanslarından geri adım atarak mukaddes arz hakkında müzakere yapmaya koşan bir kimse için şaşırtıcı değildir. Şüphesiz Abbas'ın "Hiçbir kimsenin güvenliğinize saldırıda bulunacak herhangi bir eylemde bulunmasını kabullenmeyiz" ifadesi Filistin Otoritesinin varoluş gayesinin özetidir.

Zira Amerika Birleşik Devletleri'nin krizi idare etmesi çerçevesinde yapılan trajikomik toplantıda, Yahudi varlığının başbakanı kibrini ve inatçılığını göstererek "İsrail" Yahudiliğinin tanınması ve son derece önemli güvenlik gereksinimlerinin göz önüne alınmasının gerekliliğine ilişkin taleplerini teyit etti. Ayrıca Netanyahu, Abbas ve otoritesine fonksiyonel görevlerini yerine getirmeleri çağrısında da bulundu. Zira Netanyahu, Yahudi varlığı açısından güvenliğin önemini vurguladı. Hatta Netanyahu, Abbas'tan son olayı (el-Halil eylemini) kınamakla yetinmeyip eylemi yapanların kesinlikle yakalanması talebinde bulundu. Aslında Netanyahu'nun böyle bir talepte bulunmasına gerek de yoktu. Zira Filistin "Güvenlik" Birimleri, işgal güçlerinin çok öncesinde el-Halil'in giriş ve çıkışlarına barikatlar kurarak daha önce hiçbir bir kimsenin değil bir benzerini Yahudi vatandaşların insanlara saldırdıkları, mescitlerini ve çiftliklerini yaktıkları sırada daha aşağısını görmediği hummalı bir hareketlilik altında soruşturma ve takibat yürüttü.

Abbas, -zelil bir görüntü altında- Netanyahu'ya Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Yahudi varlığına karşı iyi niyetler beslediğini ve güvenliklerine önem verdiklerini teyit ederken bu bağlamda güvenlik birimleri ve son el-Halil eyleminde kullanılan arabaya el konulması, arabayı satan ve alan kişilerin tutuklaması gibi yaptıklarıyla gurur duydu...

Bizler Hizb-ut Tahrir / Filistin olarak bu olay karşısında aşağıdaki hususları vurgularız:

1. Bu müzakereler, menfur bir cürüm ve şeri hükümlere tamamen aykırı olup hem Allah'a, resulüne ve müminlere hıyanettir hem de Filistin Kurutuluş Örgütü ve onun metamorfoz yavrusunun İsra ve Miraç arzında ifrata kaçılması silsilesi çerçevesinde işledikleri Filistin meselesini tasfiye fasıllarının yeni bir faslıdır.

2. Ne Filistin Kurtuluş Örgütü ne de başka bir örgüt, İsra ve Miraç arzının herhangi bir karşısında tasarruf hakkına sahip olmadığı gibi FKÖ veya Otorite veya başkaları ile Yahudi varlığı arasında yapılan anlaşmaların tamamı hiçbir şekilde Müslümanları bağlamayan birer batıl anlaşmadır.

3. Amerika'nın projelerine yapışmak ve Amerika'nın kucağına atlamak sahibine dünyada ve ahirette dert ve kederden başka bir şey kazandırmayacaktır. Dolayısıyla dünyada siyasi skandal, başarısızlık ve kendi işini eline aldığında ümmetin çetin hesabından başka bir şey kazandırmayacağı gibi işlediği cürümlerden ve hıyanetlerden dolayı kıyamet günü onun için büyük bir azap vardır.

4. "Bu müzakereler boş iş veya vatancı yada Arapçı kılıflar altında bir işe yaramaz gibi" dolambaçlı ifadelerle buna karşı çıkmak şekil ve detay dışında özde Otoritenin tavrından farklı değildir. Bilakis İslam'ın dikte ettiği tavır; çözüm ve uzlaşma hakkında Yahudi varlığı ile her türlü müzakerenin şeran haram olduğunu ve Filistin meselesinin ancak Rabbinin izniyle her karışını kurtaracak Müslümanların orduları ile birlikte savaş zemininde çözüme bağlanacağını söylemektir. Artık bu, Allah'ın izniyle yakında gelecek olan Hilafetin gölgesinde gerçekleşecektir.

فَإِذَا جَاء وَعْدُ الآخِرَةِ لِيَسُوؤُواْ وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُواْ الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُواْ مَا عَلَوْاْ تَتْبِيرًا "Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid'e (Süleyman Mabedi'ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık)." [İsra 7]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 0598819100
www.pal-tahrir.info
E-Mail: info@pal-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER